Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava rekabet yasağı ihlalinden kaynaklanan alacak ve cezai şart alacağı talebine ilişkindir. Görev dava şartı olup, mahkemece her aşamada resen değerlendirilebilir. Her ne kadar davacı tarafından dava konusunun haksız rekabet oluşturduğu, TTK. 54. ve devamı maddeleri gereğince haksız rekabetin önlenmesi ile cezai şart ve tazminata hükmedilmesi talebi ile mahkememizde dava açılmış ise de; ------Dava, rekabet yasağının ihlalinden doğduğu ileri sürülen cezai şart alacaklarının tahsili istemine ilişkin olup, öncelikle dikkate alınması gereken husus uyuşmazlığın ------ kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....

    Bir başka anlatımla davacı yan hisse devir sözleşmesinde yer alan 16.650,00 TL hisse devir bedelini ödediğini usulüne uygun delillerle ispatlamakla yükümlüdür. Tarafların kabulünde bulunan limited şirket hisse devri sözleşmesinde "... Devir bedelini kendisinden nakden ve tamamen aldım... " ibarelerine yer verilmiştir. Noterde imzalanan hisse devir sözleşmesi, aksi ispatlanmadığı sürece, hisse devir bedelinin davacı tarafından davalıya ödendiğini gösterir yazılı belge niteliğindedir. Davalı ise, noter sözleşmesindeki hisse devir bedelinin nakten ve tamamen alındığı ibaresinin aksine, hisse devir bedelinin ödenmediğini savunmuştur. Bu durumda ispat külfeti davalı yana geçmiştir....

    ın devralan, davalının ise, devreden olarak yer aldığı, davacı şirket hisselerinin devri karşılığında sözleşmenin 4.maddesinde belirtilen edimlerin devralan tarafından yerine getirileceğinin düzenlendiği, işbu edimler arasında dava konu olan davacı şirket mülkiyetinde bulunan taşınmazların davalıya devrinin de bulunduğu, davacı şirket tarafından da 01.06.2012 tarihli ortaklar kurulu kararı ile taşınmazları davalıya satmaya, satış işlemlerinin ifası ve 3. kişilere vekalet vermeye şirket müdürü olan davacı ...'ın yetkili kılınmasına karar verildiği, taşınmazların 14.06.2012 tarihinde davalıya tapuda satış işleminin gerçekleştiği ancak, hisse devir bedelinin ödenmediği gerekçesiyle sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği ve hisse devir ön protokolünün 5. maddesi uyarınca cayma tazminatı olarak davalının mülkiyetinde kalması gerektiği ileri sürülerek taşınmazların davalı tarafça iade edilmediği, davalının şirket hisselerini de devretmediği anlaşılmıştır....

      Davacı, davalının davacı şirkette pazarlama sorumlusu olarak çalışmakta iken, kendi isteğiyle istifa ederek işten ayrıldığını, akabinde davacı şirketin rakibi olan ve aynı alanda faaliyet gösteren dava dışı Aldemir Ortak Sağlık..AŞ’de çalışmaya başladığını, davalı işçinin davacı şirket ile aralarında imzalanan rekabet yasağı sözleşmesine aykırı davrandığından, rekabet yasağına dayalı olarak cezai şart alacağının tahsilinin yanısıra aynı zamanda davalının davacı şirketteki çalışması ile elde etmiş olduğu ticari sır niteliğindeki bilgileri kullanarak davacı şirketin birçok müşterisini daha düşük fiyatlar ile ayartarak çalışmakta olduğu firma ile sözleşme imzalanmasını sağlayarak davacıyı zarara uğrattığından cezai şartı aşan zarara da hükmedilmesini istemiş, davalı ise cezai şart hükmünün geçersiz olduğunu, rekabet yasağını ihlal etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

        Taraflar arasındaki sözleşmeye göre, davacı, davalının hesabına intikal ettirdiği barter çekinin kendi hesabına iadesini başka bir dava ile talep edebilmesinin yanı sıra işbu itirazın iptali davasında sözleşmenin 5. maddesinde yer alan, sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklanan zarar ziyan ve ayrıca cezai şartı talep edilebilir. Takip talebinde zarar ziyan talebi bulunmamaktadır. Ancak cezai şart talep edilebilir. Mahkemece davacının takip talebinde yer alan cezai şart talebi hakkında karar gerekçesinde herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Hükme esas alınmaya elverişli olmayan bilirkişi raporunda sözleşmedeki açık hükme rağmen cezai şartın ancak bir zarar olması halinde talep edilebileceği şeklindeki değerlendirme hatalıdır. Sözleşmeye göre, sözleşmenin uygulanmaması halinde bundan zarar gören taraf diğer taraftan miktarını ispatlamak koşuluyla zarar ziyan ve bundan bağımsız olarak ayrıca cezai şart talep edebilir....

          a devrederek şirket ortaklığından ayrıldıklarını, hisse devir sözleşmesi ile eş zamanlı olarak "şirket hisse devir sözleşmesi" başlığını taşıyan ... maddeli sözleşmenin de ..., ...,..., ..., ... ve ... arasında imzalandığını, davalılardan ... sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle ... ürünlerinin üreticisi ve satıcısı konumunda bulunan yurtdışı firmasının Türkiye temsilcisi olduğunu, Türikye’de ... ürünlerinin müvekkili şirket tarafından satıldığını, davalıların "hisse devir sözleşmesine" aykırı davranarak ürünlerin satın alınması için birçok kez icapta bulunmalarına rağmen icaplarına karşılık verilmediğini, sözleşmenin 8....

            Anılan sözleşmenin 7.2 maddesi, "Dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olarak, sözleşmenin imza tarihinden sonra ortaya çıkacak idari ve hukuki ihtilaflar şirket tarafından derhal ...'a bildirilir. Söz konusu dağıtım tesislerinin mülkiyetine dair bu idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bunlardan doğacak her türlü sorumluluk ...'a aittir. Şirket, gecikmesinde tehlike olan durumlarda ...'a bildirimde bulunmakla birlikte ... adına ve/veya hesabına gerekli tedbirleri almak ve işlemleri yapmakla yükümlüdür. Şirket tarafından alınan tedbirler ve gerçekleştirilen işlemlere ilişkin masraflar belgelendirilmek ve makul olmak şartıyla ... tarafından karşılanır." hükmünü içermektedir....

              Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2008/1081 E-2009/825 K sayılı ilamına istinaden müvekkilinin icra dosyasına 9.908,60 TL ödediğini ileri sürerek, bu meblağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı şirketin özelleştirilmesinin hisse satışı suretiyle gerçekleştirildiğini, "İhale Şartnamesi ve Hisse Satış Sözleşmesi" hükümleri uyarınca müvekkilinden talepte bulunulamayacağını, ayrıca davacı tarafından düzenlenen devre esas bilanço ile geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

                Ltd Şti yönünden ise cezai şartı ödemesinin ekonomik olarak mahvına neden olmayacağı sonucuna varıldığı, tenkise tabi tutulan cezai şart alacağı yönünden icra inkar tazminatına hükmedildiği, davalı şirket yönünden ise icra takip tarihi itibariyle % 40 oranında İİK’nın 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı Nurs Lokman Hekim Gıda Tarım Bitki ve Botanik Medikal San ve Tic. Ltd. Şti.'nin Bakırköy 10. İcra Müdürlüğü'nün 2012/13078 esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 1.000.000,00 TL asıl alacak ve 82.340,28 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.082.340,28 TL yönünden iptali ile takibin takip talepnamesindeki şartlara göre devamına, toplam alacağın %40'ı üzerinden hesap edilen 432.936,11 TL icra inkâr tazminatının davalı Nurs Lokman Hekim Gıda Tarım Bitki ve Botanik Medikal San ve Tic. Ltd. Şti.'nden alınarak davacıya verilmesine, davalı ...'ın Bakırköy 10....

                  UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık, taralar arasındaki bayilik sözleşmesinin haklı nedenle fesih edilip edilmediği, buradan varılacak sonuca göre cezai şart ve mahrumiyet zararlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesine dayalı olarak kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır. Taraflar arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi akdedilmiş olduğu hususu ihtilaflı değildir. Uyuşmazlık yukarıda da belirtildiği gibi davalı yan tarafından sözleşmenin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı noktasındadır....

                    UYAP Entegrasyonu