WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a karşı da şirketin feshi davası açılmış ise de; şirketin feshi davasında husumetin sadece şirkete yöneltilebileceği, 6102 sayılı TTK'nın 636/3. maddesi kapsamında şirketin feshi için haklı sebeplerin var olduğu, ancak diğer şirket ortaklarının şirketin devam etmesi yönündeki iradeleri de göz önünde bulundurularak şirketin feshi yerine davacı ortaklara paylarının bilirkişilerce tespit edilen gerçek değerinin ödenmesi ve davacı ortakların şirketten çıkarılmasının daha uygun bir çözüm olduğu gerekçesiyle, davalı şirket yönünden davanın kısmen kabulüne, davacı ...'a 117.462,23 TL, davacı ...'a 14.682,78 TL, davacı ...'a 14.682,78 TL ortaklık payının gerçek değerinin davalı şirketçe ödenmesine, davacı ortakların davalı şirketten çıkarılmalarına, diğer davalılara yönelik davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar ... ve ... vekili ile katılma yoluyla davalı şirket vekili temyiz etmiştir....

    ye alacağa mahsuben satılmış olduğunu, satış ilanının davacı şirkete ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olduğunu, davacı şirkete gönderilen satış ilanının, vekil eden şirket yetkilisinin adreste bulunmadığından bahisle davacı şirket yetkilisinin babasına tebliğ edilmiş olduğunu, davacı şirket yetkilisinin babasının, şirket yetkilisi yada şirket çalışanı olmadığını, söz konusu satış ilanının davacı şirketin faaliyet adresine dahi götürülmediğini, yoldan geçerken Ahmet Çırak'a tebliğ edilmiş olduğunu, bu sebeple davacı şirketin satıştan haberi olmadığını belirterek, ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; satış ilanının şirket yetkilisine yapıldığını, beyanların dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı borçlular T1 ve T9 Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı alacaklıya cebri icra yetkisi veren mahkeme kararının Yargıtay ilamı ile hukuken ortadan kaldırıldığını ve dava konusu satışın dayanaksız kaldığını, kıymet takdirinin esas alındığı tarihten iki yıl sonra satış yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğunu, satış ilanında şirket hisselerinin önemli nitelik ve özelliklerinin yazılmamasının ihaleye katılımı etkilemesi nedeniyle ihalenin feshi nedeni olduğunu, satış ilanında İİK nun 126.maddesi gereğince 1 aylık askı süresine riayet edilmemiş olmasının ihalenin feshi nedeni olduğunu, yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, şikayet konusu ihalede şirket hisselerinin satışının İİK nun 112 maddesinde, "Taşınır mallar satış talebinden nihayet 2 ay içinde satılır" hükmüne aykırı şekilde süresi dışında gerçekleştirildiğini, şirket hisselerinin usule aykırı şekilde haczedilmiş olduğunu...

    Diğer bir ifade ile haklı sebeple fesih davasında davacı sıfatı limited şirket ortaklarına aittir. Haklı sebeple fesih davasının kime karşı açılacağı, yani bu davada davalının kim olacağı kanunda açık şekilde düzenlenmemiş olmakla birlikte, doktrin ve yargı kararlarında da kabul edildiği üzere bu dava şirkete karşı açılabilir. Bu konuya ilişkin olarak Yargıtay vermiş olduğu bir kararında “…Şirketin feshi davasının ortaklık tüzel kişiliğine karşı açılması gerekli ve yeterli olup, şirket ortağına husumet yöneltilmesi doğru değildir. Bu durumda, davalı ortaklara karşı açılan şirketin feshi davasının husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı ortaklar aleyhine sonuç doğuracak şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir…” ifadelerine yer verilmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/407 Esas KARAR NO : 2022/404 DAVA : Konkordatonun Feshi DAVA TARİHİ : 27/04/2022 KARAR TARİHİ : 28/04/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/04/2022 DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ..... esas sayılı dosyasında davalı şirket hakkında verilmiş olan konkordato kararının müvekkili lehine kaldırılmasına verilmesini dava ve talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep İİK'nun 308/f maddesi gereğince konkordatonun feshi istemine ilişkin olup, davacı yan, konkordato tasdik projesi gereğince müvekkiline ödemelerin yapılmadığından bahisle konkordatonun müvekkili açısından feshine karar verilmesini istemiş olmakla, dava mahiyeti itibariyle İİK'nun 308/e maddesinde düzenlenmiş olan konkordatonun kısmen feshi istemine ilişkindir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla; mahkemece, hatalı değerlendirme sonucu aktif husumet yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verildiğini, müvekkili Şenyıldız Oto, dava tarihi itibariyle müflis durumunda olup, şirket yetkilisi konumunda bulunan Behzat Şenyıldız'ın şirketi bizzat ilgilendiren bir ihale hakkında yetkili sıfatıyla ihalenin feshi davası açma yetkisinin bulunduğunu, emsal nitelikteki Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, borçlu şirket yetkilisi tarafından açılan davada husumet yokluğu bulunmayıp, tevdii edilen dilekçenin şirket adına düzenlendiği ve şirket yetkilisince ikame edilen davada taraf sıfatının bulunduğunun kabulü gerektiğini, iflas masasına dahil olmayan ihale konusu gayrimenkul ile ilgili olarak müflisin doğrudan dava açabilme hak ve yetkisinin dikkate alınmadığını ve satış ilanının müflis şirket yetkilisine bizzat ve sistemde kayıtlı mernis adresi vasıtası ile...

        Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmenin uyarlanması, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın işletilmemesine karar verilmesi; birleşen dava, sözleşmenin feshi; cezai şartın tahsili istemleriyle açılmış, mahkemece yüklenici şirket tarafından açılan asıl davanın reddine, arsa sahibi mirasçıları tarafından açılan birleşen dava yönünden sözleşmenin feshi davası konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, cezai şartın tahsili isteminin reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. ...-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ...-Yüklenici şirket ile arsa sahiplerinin murisi .......... arasında ...... .......

          Maddesi uyarınca feshini gerektirir haklı sebeplerin olduğu kanaatine varılmakla, davacının davalı şirket aleyhine açmış olduğu davanın kabulü ile davalı şirketin feshine, tasfiye memuru olarak dava konusu şirketin son yetkili müdürü olan davacının görevlendirilmesine, limited şirket feshi istemine ilişkin davanın feshi istenen şirket aleyhine açılması gerekli ve yeterli olup, davalı şirket yanında şirket ortağı hakkında ayrıca fesih istemi talepte bulunulamayacağından, davalı şirket ortağı ... aleyhine açılan davanın ise pasif husumet nedeniyle reddine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere; 1-Davalı ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yönünden dava şartı yokluğundan usulden reddine, 2-Davalı ... Turizm Ulaşım ve İletişim Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine açılan davanın kabulü ile İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü Merkez-... sicil numarasına kayıtlı davalı ......

            İhale bedelinin, İİK'nun 129. maddesinde öngörülen kriterlere uygun olmaması ise, tek başına ihalenin feshi sebebi olup; mahkemece re’sen nazara alınmalıdır. Ancak, mahkemenin ihalenin kamu düzeni ile ilgili kurallara uyulup uyulmadığını işin esasına girmek sureti ile kendiliğinden inceleme zorunluluğu, süresinde borçlu tarafından açılmış bir ihalenin feshi davasında mümkündür. Somut olayda; İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemeleri’nce yerinde bir tespitle borçlu şirkete yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu belirlenmiş olmakla, 10.9.2020 tarihinde yapılan ihaleye karşı 05.11.2020 tarihinde açılan işbu ihalenin feshi davasının İİK’nun 134/2. maddesindeki 7 günlük süreden sonra olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesi'nce, borçlu şirket yönünden şikayetin süreden reddi yerine yanılgılı değerlendirme ile süresinde yapılmayan ihalenin feshi şikayetinde İİK’nun 129. maddesi gerekçe gösterilerek ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....

              Davalı ..., ... vekili, feshi istenen şirketin aktif bir şekilde çalıştığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ..., hissesini devrettiğinden davalı şirket ile ilgisinin kalmadığını savunmuştur. Davalılar ... ve ... vekilleri, davanın usulden ve esastan reddine istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu