Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hanife Sayar'a ait olmadığını, müvekkillerinin takip alacaklısına da herhangi bir borcu olmadığını, bu sebeple başlatılmış olan takipte borca, imzaya, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz ettiklerini belirterek; takibin iptali ile kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına ve alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesini istemiştir....

Somut olayda, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda imzanın aidiyeti ile ilgili kesin kanaat belirtilmediği, ispat yükü kendisinde olan davalı alacaklı vekilince rapora itiraz edilmediği gibi, yeniden rapor aldırılma taleplerinin bulunmadığı, dolayısıyla, davalı alacaklı tarafça imzanın davacı borçlu eli ürünü olduğu kesin olarak ispat edilemediğinden ve mevcut rapor da sonuç itibariyle davacı borçlu lehine olduğundan, ilk derece mahkemesince imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken davacının imzaya itirazının reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır....

Dosya arasına alınan veresiye fişi ve fişlerde davacının imzasının olduğu, davalının imzasının olduğu her ne kadar davacılar tarafından itirazlarının imzaya itiraz edildiği ileri sürülmüş ve mahkememiz duruşmasında imzaya itiraz etmiş olduklarını belirtmişlerse de, davalının veresiye fişler altındaki imzaya takibe itiraz eden vekilinin 01/04/2021 tarihli icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde imzaya itiraz etmediği, imzaya itirazların tebliğden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde ayrıca ve açıkça belirtilmesi gerektiği, daha sonra itirazlarının imzaya itiraz olarak kabulü gerektiğine ilişkin beyanın sonuca etkili olmadığı, borçlunun imzaya itirazı ayrıca ve açıkça belirtmelidir; aksi hâlde belge altındaki imzayı kabul etmiş sayılır. Takibe itiraz dilekçesi incelendiğinde, davacıların ayrıca ve açıkça imzaya itiraz etmedikleri anlaşılmıştır. Davalı tarafından veresiye fişlerininin ödediğine dair bir belge yoktur....

    Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak, itirazlar incelenmek suretiyle varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak, itirazlar incelenmek suretiyle varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak, itirazlar incelenmek suretiyle varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir " hükmüne yer verilmiştir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere, borçlu tarafından yapılan imzaya itirazın kabulü halinde, mahkemece takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekmektedir. Somut olayda, imzaya itiraz kabul edildiği halde, mahkemece takibin durdurulması yerine iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile .......

            İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir...." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, borçlu tarafından yapılan imzaya itirazın kabulü halinde, mahkemece, takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekmektedir. Somut olayda ise, imzaya itiraz kabul edildiği halde, mahkemece takibin durdurulması yerine iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1007 KARAR NO : 2022/1112 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2021/430 ESAS- 2021/540 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 22. İcra Dairesinin 2021/13192 Esas sayılı dosyası ile hakkında icra takibinde bulunulduğunu, ikamet adresinin İstanbu yargı alanında olduğunu ve yapılan takipte İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün yetkisine, imzaya ve borca itirazda bulunmuştur....

              İcra Müdürlüğünün 2020/4235 Esas sayılı takip dosyası İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Yargılama sırasında aldırılan bilirkişi raporuna göre senetteki imzanın davacının eli ürünü olmadığının anlaşıldığı, ispat külfeti kendisinde olan davalı alacaklının rapora itiraz etmediğinden imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına, tazminat ve para cezasına yer olmadığına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, tazminat ve para cezasına hükmedilmesi gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, davacı borçlu tarafından açılan imzaya itiraz davasının kabulüne karar verilmesine rağmen davalı alacaklının tazminata ve para cezasına mahkum edilmemesine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu