Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü' nün 2013/2395 sayılı dosyasına ilişkin ödeme emrinin iptaline karar verildikten sonra taraflarına yapılan ödeme emrine yaptıkları itiraz ve şikayetleri inceleyerek bir sonuca gitmesi gerekirken, iptal edilmiş olan ödeme emrine ilişkin olarak verilen kararın bu itirazlar için kesin hüküm oluşturacağı yanılgısına düştüğünü, Daire karar gerekçesine göre ödeme emri iptal kararından sonra gönderilen ikinci ödeme emrine karşı borçlunun yeniden itiraz ve şikayet hakkı doğduğundan önceki itirazların yeni ödeme emri tebliğinden sonra hukuki bir sonuç doğurmayacağını davacı tarafın dava dilekçesi ile ileri sürdüğü itiraz nedenleri incelenip değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkemenin kesin hüküm var diyerek, itiraz ve şikayetleri değerlendirmek için gerekli delilleri toparlayıp, inceleme yapmadan, eksik tahkikatla davanın reddine karar verdiğini beyanla devamla; dava dilekçelerindeki olay ve olguları tekrarla; müvekkilinin ilamsız icra...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde "1- Davacının imzaya itirazının REDDİNE, 2- Davacının tazminat talebinin REDDİNE, 3- Davalının tazminat talebinin ve para cezası talebinin REDDİNE" karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından; dava dilekçesindeki nedenler tekrar edilerek, bilirkişi raporuna itiraz ettikleri, buna karşılık mahkemece başka bir bilirkişiden rapor alınmadan eksik inceleme ile karar verildiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; 2004 sayılı İİK'nun 170.maddesi uyarınca kambiyo senedine dayalı takipte imzaya itiraza ilişkindir....

Davalı alacaklı kambiyo senetlerine özgü takibe geçmiş olup, borçlunun icra mahkemesinde yaptığı imzaya itiraz kural olarak takibi durdurmayacağından itirazın geçici kaldırılması söz konusu olmaz. Her ne kadar İİK’nun 170/b maddesinde İİK’nun 62 ila 72 maddelerinin bu arada 69.maddesinde kambiyo senetlerine özgü takip hakkında da uygulanacağı belirtilmişse de 69.maddenin uygulanabilmesi için kambiyo senetlerine özgü takiple ilgili hükümlerine aykırı olmaması gerekir. Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte itiraz icra mahkemesine yapıldığından ve itiraz kural olarak takibi durdurmadığından itirazın geçici kaldırılması ve borçtan kurtulma davasının olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemenin davanın reddine ilişkin gerekçesi isabetli değildir. Davacının açtığı dava menfi tespit davası olup, icra mahkemesince imzaya itiraz üzerine yapılan inceleme icra mahkemesinin kararı kesin hüküm teşkil etmediğinden menfi tespit davasına bakan mahkemeyi bağlamaz....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde açıkça itiraz etmiş olmalarına rağmen mahkemece imzaya açıkça itiraz edilmediğinden bahisli şikayetin reddine karar verildiğini, dava dilekçesini üçüncü bendinde imzanın şirket yetkilisi Yılmaz Aydoğan'a ait olup olmadığını, ayrıca tespiti gerektiğini, bu nedenle imza incelemesi yapılmasını talep ettiklerini belirterek, açıkça imzaya itiraz ettiklerini, çek üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, mahkemece bu konuda her hangi bir araştırma yapılmadığını, dosyanın imza incelemesi için ATK Başkanlığına gönderilmesine karar verilmesi gerektiğini belirterek, istinaf talebinin kabulünü talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından çeke istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatılmıştır....

    DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; icra dosyasından tarafına kefil olarak ödeme emri düzenlenerek gönderildiğini, icra takibine konu edilen senet metnini incelediğinde böyle bir borcunun olmadığını ve senet metnindeki imzanın da tarafına ait olmadığını, takibe konu senet metnindeki imzaya, borca ve ferilerine itiraz etmek için mahkemeye başvurma zorunluluğu dogduğunu, Yapilacak imza incelemesi sonucu imzanın tarafına ait olmadığının ortaya cıkacağını, itirazın imzaya olması sebebiyle takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davalı rapora itiraz dilekçesinde ; bilirkişi incelemesine esas alınan belgelerin senedin düzenleme tarihinden sonraki tarihte düzenlenen belgeler olduğunu belirtmiştir. İmza itirazında, imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, takibe başlayarak imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK'nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12- 259 E., 2006/231 K. sayılı kararı). İmzaya itiraz davasında, HGK kararı uyarınca ispat yükümlülüğü davalı-alacaklıya ait olup, davalı-alacaklı tarafından cevap dilekçesi ve delil listesi ibraz edilmediği, rapora itiraz dilekçesinde de bu konuya ilişkin bir itirazının mevcut olmadığı, istinafta da bu konuda bir beyanının yer almadığı gözetildiğinde davalı-alacaklı ispat yükümlülüğünü yerine getirememiştir. Bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetlemeye elverişlidir. Mahkemece imzaya itiraz davasının kabulüne, takibin davacı borçlu yönünden durdurulmasına karar verilmesi hukuken yerindedir....

    Hukuk Dairesi’nin 13.03.2014 T. 2012/ 12424 Esas, 2014/ 3467 Karar sayılı ilamı ile; davacı 3.kişi vekilince, takibin dayanağı olan çekteki imzaya itiraz edildiği ve bu nedenle açılan davanın kabul edildiği bildirilmekle; açılan imzaya itiraz davasının borçlu lehine hükme bağlanarak kesinleşmesi halinde takip iptal olunacağından haciz kalkacağı, haczin kalkması halinde ise davanın konusunun kalmayacağı, bu nedenle imzaya itiraz davasının sonucu araştırılarak oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden hüküm kurulduğundan bahisle karar bozulmuştur....

      itirazının yerinde olmadığı, davacı borçlunun imzaya itiraz dışındaki borca itirazlarını İİK'nın 169/a-1. maddesi kapsamındaki belgelerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle imzaya/borca itirazlarının reddine, mahkemece, imzaya itiraz nedeniyle tensiben takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiş olduğu göz önüne alınarak (İİK.m.170/III c.4) davacı-borçlunun takip konusu 23/02/2014 vade tarihli 12.000 TL bedelli bono bakımından %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İmzaya İtiraz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibine karşı borçlunun imzaya itirazına ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 12.03.2007...

        UYAP Entegrasyonu