O halde mahkemece, borçluların anılan konudaki şikayetlerinin esasının incelenerek bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken; dava prosedürüne tabi olmayan ve borca itiraz niteliğinde de bulunmayan şikayeti de kapsar biçimde (İİK'nun 18/3. maddesi gereğince) uygulama yeri olmayan HMK'nun 150/4 ve 320/4. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2021 NUMARASI : 2020/88 2021/405 DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali|İcra Emrine İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya müdericatına tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle, Bursa 19....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu belirtilerek, borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde muteriz borçlu temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Borçlu temyiz dilekçesinde; itiraz ve istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 168, 169, 169/a 3....
yetkili olduğunu belirttiğini ve itirazında yetki sözleşmesine dayanmadığını, ancak borçlunun dava esnasında dayandığı yetki sözleşmesinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığını, itiraz eden borçlunun, itirazın kaldırılması duruşmasında itiraz sebeplerini değiştiremeyeceğini ve genişletemeyeceğini, borçlunun, icra müdürlüğüne yaptığı yetki itirazı ile bağlı olduğunu, hem geçerli bir yetki itirazı olmadığından hem de eser sözleşmesinden kaynaklanan davalarda, işin yapıldığı yer mahkemesi de yetkili olduğundan Gebze İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunun tartışmasız hale geldiğini, icra dairesinin yetkisinin kesin ve kamu düzenine ilişkin olmadığını, bu nedenle alacaklının yetkisiz bir icra dairesinde takip başlatması halinde icra dairesinin yetkisizliğini kendiliğinden gözetemeyeceğini, davalı/borçlunun takip konusu borcu kısmen kabul ettiğini ve o kısmı aşacak şekilde de ödeme yaptığını, yetki itirazının, borca itiraz ettiği kısma ilişkin kabul edilmesi gerektiğini, bu nedenle, kabul...
İcra Müdürlüğünün 2020/2170 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip kapsamında ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin usulsüz tebligat ve takipten 20/08/2020 tarihinde haberdar olduğunu, 21/08/2020 tarihinde takibe ve borca itiraz ettiklerini ancak icra müdürlüğünün 24/08/2020 tarihli kararıyla itirazın haksız olarak reddedildiğini bildirerek 24/08/2020 tarihli icra memur işleminin iptaline, itiraz dilekçesinin süresinde sunulduğunun kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2021 NUMARASI : 2019/879 ESAS-2021/47 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye - İmzaya - Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekilinin tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle; hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibin dayanağı senetteki yazı ve imzaların tarafına ait olmadığını, davalıya borcunun bulunmadığını, Ankara İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğunu belirterek ödeme emrine, yetkiye, borca ve ferilerine ve imzaya itirazının kabulüne, Ankara İcra Dairelerinin yetkili icra dairesi olduğunun tespitine karar verilmesini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/6392 E. dosyasındaki aynı borca itiraz etmiş iken yetkili icra dairesine gönderilip tekrar başlatılan takip borcuna öğrendiği halde itiraz etmemesinin hayatın olağan akışına aykırı ve daha önce sergilediği irade beyanına uygun olmadığını, davacı müvekkilinin yurt dışında olması ve hiçbir kusuru olmaksızın 7 günlük yasal süresinde haklı itirazını icra müdürlüğüne sunamaması sebebiyle gecikmiş itiraz müessesine başvurma zorunluluğu hasıl olduğunu, pek çok Yargıtay kararından da görüleceği üzere yurt dışında bulunma sebebinin gecikmiş itiraz için haklı sebep sayılmış olduğunu, talep edilen alacak gerçek ve mevcut bir alacak olmadığından talep edilen borca, faizine ve fer'ilerine itiraz ettiklerini bildirerek öncelikle Mudanya İcra Müdürlüğü 2020/1293 Esas icra takibinin tedbiren durdurulmasını gecikmiş itirazlarının kabulünü, takip dosyasında taşınmaza konulan haczin kaldırılmasını yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ... icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti ile beraber mükerrer takip yapıldığını ve sair itirazlarını ileri sürdüğü, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulünün yanısıra takibin mükerrerlik nedeniyle iptaline karar verildiği görülmektedir. Borçlunun mükerrerlik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan örnek 7 nolu takipte şikayetçi borçlu, kendisine ödeme emri tebliğ edilmeden alacaklı tarafça yenileme emri tebliğinin istendiğini, icra müdürlüğünce talep aşılarak ödeme emri gönderildiğini ileri sürmüş, devamında da takibin zamanaşımına uğradığını belirterek borca itiraz etmiştir. Mahkemece, boçlunun ödeme emri ile ilgili şikayeti kabul edilmiş, diğer şikayet ve itirazları ise reddedilmiştir....
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte İİK'nun 168/3. maddesi uyarınca takip dayanağı senedin kambiyo vasfına haiz olmadığına ilişkin şikayet ve 168/5. Maddesi uyarıca da her türlü borca ve yetkiye itiraz ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılabilir. Davacı borçlunun yetki itirazı, borca itirazı ve ciro zincirinin kopuk olması sebebiyle takip dayanağı senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığı şikayeti ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde yapılmamıştır. Bu sebeple mahkemenin bu istemleri süre aşımı nedeniyle reddetmesi yerindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelerle, davacı borçlu vekilince istinaf edilen ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; İzmir 6....