Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve borca itirazlarının süresinde olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

Davacı dava dilekçesinde, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmadığı, icra takibine konu senedin teminat senedi olduğu iddiasıyla yetkiye, borca ve faize itiraz etmiş, kararda usulsüz tebligat şikayeti ve yetki itirazına ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamıştır. Davacının tüm talepleri değerlendirilmeden verilen karar, usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca ve imzaya itiraz ettiği, mahkemece verilen kararın alacaklı tarafından temyizi üzerine, dairemizin ...... sayılı ilamı ile gerekçeli karar ile kısa karar arasında çelişki olduğu gerekçesi ile bozulduğu, mahkemece bozmaya uyularak verilen kararda tebligat usulsüzlüğü ile ilgili şikayet hakkında karar gerekçesinde hiç bir değerlendirme yapılmadığı gibi hüküm fıkrasında da buna ilişkin bir karar verilmediği, bozma öncesi, ara kararla tebligatın usulsüz olduğuna karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesi, kamu düzeni amacıyla konulmuş emredici...

    İstinafa konu kararın kambiyo senetlerine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti, yetkiye imzaya ve borca itiraza dair olduğu, davacı vekilinin takibin durdurulmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, hüküm kısmında sehven İİK'nun 170/a maddesi gereğince iptaline yazılmış ise de kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturmamak için hüküm kısmında düzeltilme yapılmadığı belirtilmiş, yine dava yetkiye itiraz olarak da açılmış olup yargılama sürecinde davacı tarafın yetki itirazından feragat ettiği ancak feragat ile ilgili bir hüküm kurulmadığı görülmüş olup her iki hususun da HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince dairemizce yapılan istinaf incelemesi sırasında düzeltilebileceği görülmüştür....

    Hukuk Dairesinin 05.02.2020 tarih, 2019/1023 Esas, 2020/247 Karar sayılı kararla kaldırıldığına ve ödeme emrinin tebliğ tarihinin 23.10.2018 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiğine göre, bu kararın kesinleştiğinin tespiti halinde 26.10.2018 tarihinde açılan işbu borca itiraz davasının yasal süresinde açılmış olduğunun kabulü ile davacının borca itirazlarının incelenmesi gerektiğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince KABULÜ ile İstanbul 24....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetçi borçlu vekili takibe konu ilam hükmünde faize karar verilmediğini, icra emrinde faizin oranın ve işlemeye başladığı günün belirtilmediğini, bu nedenle faiz miktarına da itiraz etmiştir....

      İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ile imzaya ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlular aleyhine İstanbul 7 ATM'nin kararı ve çek sureti belirtilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri borçlulardan Mustafa Gök'e 12/07/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. 18/07/2019 tarihli süresinde verilen itiraz dilekçesinde; çekin fiziki olarak elinde olduğunu, tarafına açılan davaya itiraz ettiğini belirtmiştir. İİK 62 maddeye göre, itiraz etmek isteyen borçlu itirazını, ödeme emrini tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi gerekir. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır. Dava dışı borçlunun dilekçesi borca itiraz niteliğinde olup, 29/07/2019 tarihli müdürlükçe itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verilmesi müdürlük kararının şikayeti üzerine mahkemece davanın reddine karar verilmesi hukuken yerindedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yolu ile ilamsız takipte, alacaklının icra mahkemesindeki şikayetinde; borçlunun borca kısmi itirazda bulunarak asıl alacağı kabul edip faize itiraz ettiği, 29.09.2014 tarihli itiraz dilekçesinde alacak kalemleri ayrı ayrı gösterilerek borcun 75.215,91 TL’sini kabul etmesine karşılık takip dosyasına 30.09.2014 tarihinde 74.215,91 TL ödeme yaptığı, borçlunun borcu kabul ettiği kısmı eksik hesapladığını, gerçekte 84.492,11 TL ödeme yapılması gerektiğinden bahisle eksik kalan kısım için muhtıra çıkarılması talebinin reddine dair icra müdürlüğü kararının iptalini istemiş, mahkemece...

          Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı hakkında davalı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde davacı tarafça senedin kambiyo vasfında olmadığı şikayeti ile yetkiye ve borca itiraz edildiği, mahkemece 2018/487 Esas 2018/548 Karar sayılı ilamı ile takibin iptaline karar verildiği, Dairemiz 23.05.2019 gün ve 2018/1788 Esas 2019/1153 Karar sayılı ilamı ile "... şikayetçi borçlu alacaklı ile cari hesap ilişkisi bulunduğunu, takibe konu senedin bu kapsamda verildiğini, alacağın cari hesap incelemesi yapılarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek borca itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiş olup, mevcut haliyle anılan beyanlar değerlendirildiğinde, İİK'nun 170/a-son maddesi uyarınca şikayet konusu borç ve takip dayanağı senet altındaki imza, borçlu tarafça kabul edilmiş olup, aynı maddenin ikinci fıkrası gereğince, takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilemez...

          UYAP Entegrasyonu