Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak borçlular tarafından hesap kat ihtarnamesine sekiz günlük yasal süre içerisinde itiraz edildiğinden krediyi kullandıran taraf (alacaklı) alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, borçluların şikayeti reddedilir. Borçlular tarafından yasal sekiz günlük süre içinde ihtarnameye karşı (borca) itiraz edildiğine göre, bu iddia üzerinde durularak, alacaklının 68/b maddesi çerçevesindeki belgelerle alacağını ispat edip edemediği hususu banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle değerlendirilerek, borç miktarı belirlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....

    İcra Müdürlüğünün 2021/17483 esas sayılı dosyasında yalnızca yetkiye değil, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, bu nedenle İstanbul Anadolu 10.İcra Müdürlüğü tarafından borca itirazın değerlendirilmesi gerektiğini, İstanbul Anadolu 10.İcra Müdürlüğünce bu itiraz değerlendirilmediği gibi müvekkili şirkete yeniden ödeme emri gönderildiğini, ancak taraflarına UETS üzerinden gönderilen tebligat zarfı ile ödeme emrinin uyuşmadığını, İcra Müdürlüğü yeniden bir ödeme emri düzenlemediğini, Büyükçekmece 2....

    Bu davada da iddiasını haksız fiilden doğan para alacağı olması nedeniyle HUMK'nun 21 ve BK.nun 73.maddesi gereğince davacının ikametgahının bulunduğu Ankara İcra Dairelerinin yetkili olduğu noktasına dayandırmıştır. Davalı borçlu ise; genel hükümlere göre borçlunun ikametgahı İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle hem İcra Müdürlüğünün hem de davanın açıldığı bu mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu savunmuş, böylece icra dairesinin yanında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece; icra takibinde davalının hem borca hem de yetkiye itiraz ettiği halde, davada yetkiye itirazın iptali yönünde istemde bulunulmadığı böylece yetki itirazının benimsendiği dolayısı ile geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. İlamsız takipte borçlunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması karşısında Yasa; bunu kabul etmeyen alacaklıya takibin devamını sağlamak için iki yol tanımıştır....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti ile borca itiraz istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, ... 2.7201 sayılı Tebligat Kanunu md. 21/1, md.30/1, md.32, 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı alacaklı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde borçlunun örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurusunda yetkiye, borca ve faize itirazı yanı sıra, senedin kambiyo senedi vasfında olmadığını, teminat senedi olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; "yetkiye ve borca itirazın yerinde olmadığı, senedin kambiyo senedi vasfında olduğu, senedin teminat senedi olduğu iddiasının ise genel mahkemelerde değerlendirilebileceği" gerekçesi ile istemin reddine karar...

          Davacı dava dilekçesinde yetkiye, borca ve fer'ilerine itiraz ettiği halde, Mahkemece davacının yetki itirazı değerlendirilmeden doğrudan borca itirazının incelenmesi ve davacının borcun fer'ilerine itirazları da değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi HMK'nın 297/2.maddesine aykırıdır. Mahkemece, öncelikle borçlunun yetki itirazının çözümlenmesi, yetki itirazı yerinde görülmez ise borca ve fer'ilerine itirazlarının incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davacının yetkiye ve borcun fer'ilerine itirazları hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun sair istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK'nın 353/1- a-6. maddesi uyarınca kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak üzere dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

          Bu yöndeki borca itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren İİK'nun 168. maddesinin 5. bendine göre beş gün içerisinde icra mahkemesine yapılması gerekmektedir. Borçlunun bedelsiz senedi kullanmak suçundan takip alacaklısının cezalandırıldığına ilişkin iddiasının takibin kesinleştikten sonra karar verildiği, davacının itirazının borca itiraz niteliğinde olduğu, davacı borçluya ödeme emrinin 08/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 18/03/2022 tarihinde açıldığı, borçlunun borca yönelik itirazı süresinde yapılmamıştır. Davacı borçlu tarafından istinaf dilekçesinde borca ve imzaya itiraz ettiğini, buna ilişkin Sivas 2....

          İcra Müdürlüğü’nün 2021/26896 Esas sayılı icra takibine, borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, söz konusu senedin boş kısımlarının ödeme tarihi ile tanzim tarihinin sonradan anlaşmaya aykırı doldurularak icraya konu edildiğini, müvekkilin teminat maksadıyla boş bir senet imzalayarak verdiğini, müvekkilin mernis adresi Ereğli / Tekirdağ olduğunu, alacaklı tarafından takip talebinde belirtilen ve müvekkile tebligat yapılan adresin Ereğli olduğunu, takibe konu senedin keşide yerinin Ereğli olduğunu, iş bu senet ile ilgili olarak yetkili icra müdürlüklerinin Ereğli İcra Müdürlükleri olduğunu, bu nedenle yetkiye de itiraz ettiklerini, öncelikle takibin durdurulmasını, % 40 dan az olmamak üzere davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

          na kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmediğinden adı geçen eski yöneticinin imzaladığı bu bonolardan dolayı site yönetiminin sorumlu olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istediği; mahkemece usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek takibin davacı yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun başvurusu bu hali ile İİK.'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK.'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” hükmüne yer verilmiştir. O halde, mahkemece; borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2019/1049 ESAS - 2020/553 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, yetkiye ve borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, Bakırköy İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, takipte alacağın Türk Lirası karşılığının ve borçlunun adresinin belirtilmediğini, bu eksikliklerin takibin iptali sebebi olduğunu, takip dayanağı senetleri alacaklının anlaşma hilafına doldurduğunu, malen olan senedi nakden yazarak tadil ettiğini, ayrıca iadesi gereken senetleri takibe koyduğunu, müvekkilinin borcu bulunmadığını, senetlerin bedelsiz kalmış senetler olduğunu...

            UYAP Entegrasyonu