Somut olayda, murisin borcundan dolayı kendisine takip yapılan mirasçı,diğer itiraz ve şikayeti yanında murisinin terekesinin borca batık olduğunu ve bu durumda miras bırakanın mirasını hükmen reddetmiş sayıldıklarını iddia ettiklerine göre, yukarıda değinilen yasal düzenleme uyarınca icra mahkemesince, mirasçılara genel mahkemede açacakları dava yolu ile terekenin borca batık olduğunun tespitine dair ilam getirmeleri için uygun bir süre verilmesi gerektiği açıktır. Kaldı ki, borçlu vekili temyiz dilekçesinde davanın açıldığını derdest olduğunu beyan etmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, mirasın hükmen reddine dair davanın bekletici mesele yapılması ve bu davanın sonucunun beklenmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İlk derece mahkemesi kararında özetle; 2004 sayılı İİK'nun 150/1. maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinde; borçlunun icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbidir. Öte yandan; İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 33. maddesine göre icra emrine karşı itirazların da 7 gün içerisinde yapılması zorunludur.( Yargıtay 12 HD nin 02/03/2015 tarih ve 2014/27406E ve 2015/4293 K sayılı emsal kararı gereğince de ) İşbu davada da borca ve ferilerine itiraz ile icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayetin icra emrinin 11/07/2019 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, itiraz ve şikayetin ise 7 günlük itiraz ve şikayet süresinden sonra 01/08/2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla itirazının ve şikayetinin süre nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti sebebiyle ve takip dayanağı senedin bono vasfında olmadığı iddiasına dayalı borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulsüz tebligat şikayeti bakımından kabulüne, ... 9. İcra Müdürlüğü'nün 2019/8103 E. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun ve davacının ödeme emrine 13.08.2019 tarihinde muttali olduğunun tespitine, kambiyo vasfına yönelik şikayet bakımından davanın kabulüne, ... 9. İcra Müdürlüğü''nün 2019/8103 E. sayılı dosyasında takibin iptaline karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 12/07/2018 tarih 2018/1334 Esas 2018/1223 Karar nolu veraset ilamı ile birlikte borçlu mirasçıları adına düzenlenmiş Örnek No:10 ödeme emri ibraz edilerek mirasçılara tebligat çıkartılması istenilmiş, davacıya 04/09/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 07/09/2018 tarihinde açılan dava ile yetkili yer gösterilmeksizin yetkiye, borca, faize ve imzaya itiraz edilmiş, 02/10/2018 tarihli dilekçe ile terekenin borca batık olması nedeni ile mirasın reddedilmiş sayılacağı ve borca itiraz nedenlerinin değiştirildiği açıklanarak ıslah dilekçesi verilmiş, mahkemece terekenin borca batık olması nedeniyle mirasın reddedilmiş sayılması hususundaki yargılamanın genel mahkemelerin yargılama konusu olduğu belirtilerek itirazın reddine karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; kambiyo senetlerinde mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun yetki ve borca itirazı haksız olduğunu, bu davayı açan borçlunun asıl niyeti alacağın tahsilini uzatmak olduğunu, bu nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın reddine, %20 tazminata, yargı gideri ve vekalet ücretinin borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz ... ve ... ile ... aralarındaki borca itiraz davasının reddine dair ... İcra Hukuk Mahkemesinden verilen 22.02.2012 gün ve 2/4 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Alacaklı Türkiye Halk Bankası A.Ş. vekili tarafından borçlu firma ...'ın kullandığı kredilerden kaynaklı borcu nedeniyle kendisinin ve üçüncü şahıs ...'ın taşınmazları üzerine konulmuş ipoteklerin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilmiş adı geçenlere icra emri tebliğ edilmiştir. Takip borçluları icra mahkemesine başvurularında faize itirazları yanında yapılan takipte verilen ipotek limitlerinin aşıldığı yönünde de şikayet bildirmişlerdir....
İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazını da birlikte bildirmemişse, artık takibin bundan sonraki safhalarında yetki itirazında bulunamaz. Yani borçlu esasa ilişkin itirazıyla birlikte aynı anda yetki itirazında bulunmamışsa daha sonra itiraz, süresi dolmasa dahi artık icra takibine yetki yönünden itiraz edemez. Hem yetkiye hem esasa itiraz etmek isteyen borçlunun, her iki itirazını da açıkça ve birlikte bildirmesi (yapması)gerekir.Somut olayda borçluya ödeme emri 17/11/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlunun 19/11/2014 tarihinde borca itiraz ettiği, daha sonra 20/11/2014 vürut tarihli ikinci dilekçesiyle borca itirazın yanında ayrıca yetkili icra dairelerinin İzmir olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu görülmektedir. Şu hale göre borca itirazdan sonra yapılan yetki itirazı süresinde dahi olsa geçersizdir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/177 KARAR NO : 2021/368 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2018 NUMARASI : 2018/53 ESAS, 2018/62 KARAR DAVA KONUSU : YETKİYE VE BORCA İTİRAZ-KAMBİYO ŞİKAYETİ KARAR : Kemalpaşa 2. Asliye (2. İcra) Hukuk Mahkemesinin 2018/53 Esas, 2018/62 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Kemalpaşa İcra Müdürlüğü'nün 2018/1344 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip konusu çekin keşide yeri ile muhatap bankanın bulunduğu yer ve davacı borçlunun adresinin Ordu olması nedeniyle Ordu İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, çekin arkasında ibraz şerhi olmadığını, bu nedenle çekin kambiyo vasfında olmadığını, Ordu 3....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/532 E. sayılı dosyasında 08.08.2014 tarihinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, İ.İ.K.'nun 169 maddesine göre açılan bu davanın satış işlemini durduracağı, ödenen paranın da satıştan sonraki aşamada bulunduğu, henüz takibin de kesinleşmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Somut olayda; borçlu aleyhine 22.07.2014 tarihinde takibe geçildiği, borçlunun 25.07.2014 tarihinde tüm dosya borcunu ödediği, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 04.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 08.08.2014 tarihinde yetkiye ve borca itiraz ettiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 169. maddesi uyarınca; "Borçlu, 168 inci maddenin 5 numaralı bendine göre borca karşı yapacağı itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz." Ancak bununla birlikte aynı Kanun'un 169/a son maddesi ile de "İtirazın reddi kararının temyizi hiçbir icra muamelesini durdurmaz....
Yetki itirazı kaldırıldıktan sonra avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kaldırılması” seçeneğini seçerek işlem yapması ve varsa harçları ikmal etmesi zorunludur. …” şeklinde düzenlendiği, görüleceği üzere yönetmelikte borca itiraz durumunda 2004 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceğinin belirtildiği, yani hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmemiş olduğu, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığı, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğü İstanbul olarak gösterildiği göz önünde bulundurularak İstanbul mahkemelerinde işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğu, İtirazın iptali davalarının 2004 Sayılı İcra İflas Kanununun 67....