Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Somut olayda, davacı borçlu taraf, borca yönelik itirazını İİK. 'nun 169/a-1 maddesinde belirtilen yazılı belgeler ile ispatlayamamıştır. Sınırlı inceleme yetkisine sahip İcra Mahkemesinde görülen borca itiraz davasında, ceza soruşturması ve menfi tespit davasının sonucu bekletici mesele yapılamayacağı gibi, ileri sürülen sair hususlar da tartışma konusu yapılamaz. Açıklanan nedenlerle davacının kambiyo senedi vasfına yönelik şikayeti ile imzaya ve borca itirazının reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. HMK.'nun 355. maddesi kapsamında Dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....

İcra Müdürlüğünün 2018/1366 Esas sayılı dosyasından yürütülen takipte icranın davacı borçlu açısından zamanaşımı sebebiyle geri bırakılmasına, davacının zamanaşımı itirazı kabul edildiğinden borca itirazı ve meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bursa 6. İcra Hukuk Mahkemesi 2020/217 E.-2020/282 K. Karar sayılı 03.07.2020 karar tarihli kararının ortadan kaldırılmasına ve yeniden inceleme ve yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, davacı-borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde, takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımının gerçekleştiği iddiası ile icranın geri bırakılması talebinin yanında, borcun ödendiği iddiasıyla borca itiraz ve meskeniyet nedeniyle haczedilemezlik istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının zamanaşımı itirazının kabulü ile, Bursa 9....

Borçlu şirketin keşideci sıfatı ile iki farklı temsilinin çift imzası ile yetkilendirilme yapıldığı ve takip konusu çekte yalnızca bir temsilcinin imzasının bulunmasının yeterli olmayacağından, takibin şirkete yöneltilemeyeceği iddiası İİK'nun 168/5 ve 169. maddeleri kapsamından borca itiraz olup, borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesi uyarınca 31.12.2014 tarihinde takip durdurulduğuna göre, borca itirazın kabulü halinde, borçlu aleyhine icra inkar tazminatı verilmesi gerekir. O halde mahkemece; borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile alacaklının tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsizdir....

    İcra Müdürlüğü’nün 2015/402 Esas sayılı dosyasından çıkarılan örnek 7 ödeme emrinin 22/01/2015 günü tebliğ edildiği, borçlunun 04/02/2015 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunduğu, icra müdürlüğünce itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddedildiği görülmektedir. Alacaklı tarafça başlatılan ilamsız takipte borçlu yetki itirazında bulunmuş, dosya yetkili icra dairesine gönderilmiştir. Yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen ödeme emri borçluya yeniden itiraz hakkı verir. Borçlunun yetkisiz icra dairesinde yaptığı borca itiraz, yetkili icra dairesinde başlatılan takip yönünden hiçbir hukuki sonuç doğurmayacağından, mahkemenin, ... İcra Müdürlüğü'ne yapılan 04/08/2014 tarihli itirazdan bahisle, bu tarihten itibaren yetkili icra dairesinde başlatılan takibin durdurulmasına ilişkin kararı isabetsizdir....

      Borçlu usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte icra dosyasına öğrenme tarihine göre yasal 7 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz etmiş ise takip düzeltilen tebliğ sonrası için duracağından borçlunun itirazı kaldırılmadan ya da iptal edilmeden yeni haciz uygulanmasına olanak yoktur. Ancak borçlu usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takipten haberdar olduğu düzeltilen tebliğ tarihine göre yasal 7 günlük itiraz süresi içerisinde takibe ve borca itiraz sunmamış ise 7 günlük sürenin dolmasıyla borçlu hakkında takip işlemlerine devam edilir, bu kapsamda borçlu hakkında haciz uygulanabilir. Eğer icra mahkemesince ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiğine kanaat getirilerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi yerine ödeme emrinin iptaline karar verilmiş ise, takibin kesinleşmesi; ödeme emrinin borçluya yeniden ve usulüne uygun tebliğini gerektirdiğinden ve ödeme emrinin iptali kararı ile birlikte takip kesinleşmemiş sayılacağından, İİK.nun 78....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte, dayanak bono bedeline karşılık vade tarihinden sonra 1.000 TL ödeme yapıldığını ve senedin arkasına yazıldığını, kalan borcun da ödendiğini belirterek borca itiraz ettiği ve mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile borca itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

        nun 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin bu yönde sunulan dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılması ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak davacı vekilinin istinaf sebeplerinin değerlendirilmesinde; İlk derece mahkemesince davanın sadece usulsüz tebliğ şikayeti olarak nitelendirildiği ve bu şikayete ilişkin değerlendirme yapılıp hüküm kurulduğu görülmektedir. Dairemizce dava dilekçesinin incelenmesi sonucunda HMK 33. Maddesi gereği yapılan nitelendirmede; davacının başvurusunun usulsüz tebliğ şikayeti yanında borca ve imzaya itiraz ile hacizlerin kaldırılması olduğu, davacının dava dilekçesinin 4. Sayfasının 3. Maddesinde açıkça kambiyo senedindeki davacıya imzaya ve borca itiraz ettiği belirlenmiştir....

        İcra Hukuk Mahkemesi'nin 04.12.2014 tarih ve 2014/580-1488 E.K.sayılı kararı ile ödeme emri tebliğ tarihinin 29.04.2014 olarak düzeltildiği, düzeltilen tebliğ tarihine göre 30.04.2014 tarihli itirazın sürede olup takibin durdurulduğu, bu nedenle alacaklının tahsil ettiği paranın iadesi için 08.01.2015 tarihli şikayete konu muhtıranın alacaklı asile çıkarıldığı, alacaklı tarafın, borca itiraz dilekçesinde borçlunun adresi olmadığından itiraz dilekçesinin reddi ile birlikte vekil yerine asile muhtıra tebliğ edilmesinin usulsüz olduğundan bahisle muhtıranın iptaline karar verilmesini mahkemeden talep ettiği, mahkemece, muhtıranın iptali yönündeki, şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.7201 sayılı Tebligat Kanunun 11., Avukatlık Kanunu'nun 41., HMK'nun 73. maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde tebligatlar vekile yapılır....

          Bu hükümde öngörülen kesinlik sınırı, 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile 02.12.2016 tarihinden itibaren kırk bin Türk Lirası’na, 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanun’un 1. ve 2. maddesi ile 28/02/2019 tarihinden itibaren elli sekiz bin sekiz yüz Türk Lirası’na, 01/01/2020 tarihinden itibaren de yetmiş iki bin yetmiş Türk Lirası'na çıkarılmıştır. Uyuşmazlık, 46.000,00-TL. asıl alacağın tahsili amacıyla başlatılan kambiyo takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte borca itiraz ve kambiyo şikayeti nedeniyle takibin iptali talebine ilişkindir....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2124 KARAR NO : 2023/1197 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/05/2022 NUMARASI : 2021/763 ESAS, 2022/385 KARAR DAVA KONUSU : KAMBİYO ŞİKAYETİ, İMZA VE BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 12....

            UYAP Entegrasyonu