Esas sayılı dosyası kapsamında icra dosyasına teminat mektubu sunulduğunu, posta memurunun hatalı işlemi ile usulüne uygun yapılamayan bir tebligat nedeniyle müvekkil icra dosyasına teminat yatırmak zorunda bırakıldığını, şu aşamada kesinleşen .... İcra Hukuk Mahkemesi’nin ... Esas - ... Karar sayılı ilamı neticesinde davalının haklı şikayeti kabul görmüş ve itirazı süresi içerisinde sayıldığından icra takibindeki borca itirazı kabul gördüğünü, dolayısıyla borca itiraz ile icra işlemlerinin durduğu bir icra takibi türü olan genel haciz yoluyla icra takibi (örnek-7 icra takibi) karşısında borca itiraz eden davalının bu aşamada usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle dosyaya sunduğu teminat mektubu üzerine mahkeme tedbir uygulanmasının davalının mağduriyetine yol açtığını, huzurda görülmekte olan dava bir itirazın iptali davası olduğunu, ihtiyati tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu, belirterek ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir....
Borçlu, ihtara sekiz gün içinde itiraz etmek sureti ile icra mahkemesinde şikayette bulunmak hakkını kazanır. Bu takdirde, alacaklı taraf, alacağını İİK.'nun 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa borçlunun şikayeti reddedilir. İcra mahkemesinde yapılan inceleme sırasında, borçlu, borcun sona erdiğine veya ertelendiğine ilişkin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge sunmadıkça takibin durdurulmasına karar verilemez. Somut olayda, alacaklı banka tarafından, şikayetçi ipotek borçlusu ve diğer borçlulara anılan maddede belirtildiği şekilde noter aracılığıyla ihtarname gönderilmiş olup, bu ihtarnamenin borçlulara tebliğ edildiği anlaşıldığından, ipoteğin limit ipoteği olması ve ihtarnameye süresi içinde itiraz edilmesi, borçluya icra emri gönderilmesine engel teşkil etmez. Borçlular tarafından hesap kat ihtarnamesine sekiz günlük yasal süre içerisinde itiraz edilmiş ise de, şikayetçinin icra mahkemesine başvurusunda borca itirazının bulunmadığı anlaşılmaktadır....
İlk derece mahkemesi; ödeme emrinin davacı borçluya 02/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacının daha öncesinde 15.02.2018 tarihinde de icra dairesine borca itiraz dilekçesi vermekle takipten haberdar olduğu, dava dilekçesinde usulsüz tebligat ya da gecikmiş itiraz şikayetinde bulunulmadığı, borca itiraza ilişkin bu davanın 12/11/2019 tarihinde 5 günlük hak düşürücü süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın süre aşımından reddine karar vermiştir. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmekle birlikte, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, borca itirazdan sonra 19.11.2019 tarihinde ayrıca usulsüz tebliğ şikayeti nedeniyle icra mahkemesine başvurduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1953 KARAR NO : 2023/968 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2022 NUMARASI : 2022/29 ESAS, 2022/387 KARAR DAVA KONUSU : KAMBİYO ŞİKAYETİ-YETKİ, İMZA VE BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 13....
Mahkemece, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı kabul edildiğine ve zamanaşımı itirazı da İİK'nun 169a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğuna göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bakırköy 3....
İlk derece mahkemesi kararında özetle; 2004 sayılı İİK'nun 150/1. maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinde; borçlunun icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbidir. Öte yandan; İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 33. maddesine göre icra emrine karşı itirazların da 7 gün içerisinde yapılması zorunludur.( Yargıtay 12 HD nin 02/03/2015 tarih ve 2014/27406E ve 2015/4293 K sayılı emsal kararı gereğince de ) İşbu davada da borca ve ferilerine itiraz ile icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayetin icra emrinin 11/07/2019 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, itiraz ve şikayetin ise 7 günlük itiraz ve şikayet süresinden sonra 01/08/2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla itirazının ve şikayetinin süre nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamı itibari ile; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı borçlunun adına çıkarılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imza ve borca itiraz ettiği, mahkemece ödeme emrinden haciz tarihi olan 23.01.2019 tarihi itibari ile haberdar olunması nedeniyle usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, davacı borçlu şirketin kararı istinaf ettiği anlaşılmıştır. Somut olayda davacı şirket adına çıkartılan ödeme emri tebligatının Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulüne uygun tebliğ edilmediği ancak 23.01.2019 tarihli haciz esnasında şirket çalışanı olduğunu beyan eden Yasemin Işık'ın hazır bulunduğu, yetkili temsilcinin hazır bulunmadığı anlaşılmakta olup haciz tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü mümkün değildir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/8103 Esas sayılı dosyası ile davacı borçlu aleyhine başlatılan takipte usulsüz tebligat nedeni ile ıttıla tarihlerinin 13.08.2019 tarihi olarak kabulü ile bu tarih itibari ile üzerinde düzenleme yeri yer almayan kambiyo senedi vasfında olmayan senede ilişkin olarak başlatılan takibe, borca, faiz ve ferilerine ve ödeme emri tebligat mazbatasındaki imzaya itirazları ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş ve karşı taraf aleyhine alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu senette herhangi bir tahrifat yapılmadığını belirterek; usulüne uygun tebliğ edilen ödeme emrine süresinde itiraz edilmediğinden haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, kötü niyetle dava açması nedeniyle davacı aleyhine alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. III....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/78 Esas sayılı dosyası ile tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin icra memur muamelesinin şikayeti yoluna gidildiğini, söz konusu davanın ret kararı ile sonuçlandığını, imzaya itirazın yerinde olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın süre nedeni ile reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde icra takibine konu çekler yönünden imzaya, borca ve ferilerine itirazları mevcut olduğu halde itirazları dikkate alınmadan süre yönünden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 28....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin iş bu davayla borca açıkça itiraz ettiğini, ödeme emri tebliğ tarihinin 19/07/2019 olarak düzeltilmesi halinde müvekkilinin geçmişe yönelik olarak borca itiraz etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle kararın kaldırılarak takibin veya ödeme emrinin iptaline ya da ödeme emri tebliğ tarihinin müvekkilinin itiraz edebileceği bir tarih olarak güncellenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nun 78.maddesi uyarınca açılmış haczin kaldırılması istemine yönelik şikayettir....