"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kemer İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 18/09/2014 NUMARASI : 2014/139-2014/161 Alacaklı tarafından ilk takip ilamsız takip yolu ile başlatılmış olup, devamında buna bağlı olarak yapılan her türlü itiraz ve şikayeti yapılan her türlü itiraz ve şikayeti inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesine aittir. Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi’nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 13.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA Davacı borçlu vekili; müvekkili ile davalı arasında bir hukuki ilişki olmadığından müvekkilinin davalıya borcu olmadığını, takip dayanağı senedin rakamla yazılı olan miktar kısmında tahrifat yapıldığını, senedin aslında 100.00 TL için düzenlenmesine rağmen sonradan ekleme yapılarak 100.000 TL'ye dönüştürüldüğünü, tahrifat nedeniyle senedin geçersiz olduğunu, borcun tamamı için borca itiraz ettiklerini, davalı ile müteahhidin müvekkilini dolandırdıklarını, müvekkili aslında alacaklıyken müteahhide kefil sıfatıyla açık senet imzalamak zorunda bırakıldığını, sonradan doldurulduğunu ileri sürerek davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili; borca itirazın reddine, itiraz edilen tutar üzerinden %20 icra inkar tazminatına ve %10'u oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Davalı alacaklı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olarak yapıldığını, borçlunun icra dairesine 30/12/2021 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunduğunu, itiraz dilekçesinden yaklaşık 3,5 ay geçtikten sonra iş bu şikayeti yaparak tebligat işlemine itiraz ettiğini, dolayısıyla usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığını, ayrıca şikayet edenin borca ve kefalet ilişkisine yönelik beyanlarını da kabul etmediklerini, usulsüz tebligata ilişkin şikayette bu hususların dilekçeye yazılmasına anlam veremediklerini, tüm bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir....
Davacı 28/10/2020 tarihinde tebligat usulsüzlüğü ve borca itiraz davası açmıştır. Mahkemece borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiş, bu karara karşı her iki tarafça istinafa başvurulmuştur. Davacı borçluya ödeme emri 27/08/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı borçlu ise 28/10/2020 tarihinde iş bu davayı açmış olup, borca itiraz davası şekli olarak süresinde değildir. Ancak davacı aynı dilekçede tebligat usulsüzlüğü şikayetinde bulunduğundan mahkemece öncelikle borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayetinin değerlendirilmesi, tebligatın usulsüzlüğüne kanaat getirilmesi halinde, davacının borca itirazının değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden davacının borca itirazının değerlendirilmesi isabetsizdir....
Öte yandan, borçlunun, 6098 sayılı TBK'nun 584/1. maddesi uyarınca, kefalet konusunda, kefilin eşinin rızasının bulunmasının geçerlilik şartı olduğu, ancak anılan kefilin eşinin, kefalet akdine muvafakatinin bulunmaması nedeniyle kefilliğin iptali talebine ilişkin şikayeti ile ödeme emrine, takibe, borca, fer'ilerine ve faize gecikmiş itirazları incelenmeksizin, bir başka anlatımla anılan konularda bir değerlendirme yapılmaksızın ve nedeni de belirtilmeksizin takibin davacı ile sınırlı olmak üzere iptaline hükmedilmesi de isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.Başkan...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti, takibe ve borca itiraza ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı tarafından usulsüz tebligat şikayeti ve teminat senedi iddiası ile birlikte, borcun ödendiği, borcun bulunmadığı belirtilerek itirazda bulunulmuş, ancak mahkemece, bu istemlerle ile ilgili herhangi bir hukuki değerlendirmede bulunulmamış ve olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ödeme emri tebliğ evrakının usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile şikayetin süresinde ileri sürülüp sürülmediğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi ve 2004 sayılı Kanun'un 16. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı borçlu vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının (REDDİNE); 2- Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; Genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibine karşı borçlu icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebliğ şikayeti yanında borca da itirazda bulunduğu halde mahkemece bu konuda bir inceleme yapılmadığı görülmektedir....
Maddesi gereğince şikayete, İİK'nın 170/a maddesine dayalı kambiyo şikayeti ile İİK'nın 169. Maddesi gereğince borca itiraza ilişkindir. Milas İcra Dairesinin 2021/697 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, takip alacaklısı davalı vekilince davacı borçlu aleyhine 100.000,00 TL alacağın tahsili talebi ile kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, davacıya ödeme emrinin 19/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, aynı tarihte açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 58/3. maddesi gereğince; alacak, bir belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi ve ayrıca Hukuk Genel Kurulu'nun 2.2.2000 tarih ve 2000/12- 50 Esas, 2000/47 sayılı kararında da açıklandığı üzere İİK.nun 61/l. maddesi (2). cümlesi gereğince de takip bir belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunludur....
İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince " Borçlu vekilinin şikayeti mükerrer takip iddiasına dayanmakta olup şekli itibarı ile İİK nun 62 maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabi olup bu hali ile borca itiraz netileğindeki bu hususun resen gözetilmesi mümkün olmadığı gibi 7 günlük süreye tabi olup borca itiraz edenin 7 günlük süre geçtikten sonra talepte bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın reddine " dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle : İstanbul Anadolu 6....