Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davanın açıldığı tarihte icranın geri bırakılmasına yönelik verilen ... İcra Hukuk Mahkemesi kararının kesinleşme şerhinin henüz davacı tarafa tebliğ edilmediği, İİK'nın 33/a maddesinin 2. fıkrası gereğince alacaklının icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra zaman aşımının vaki olmadığının tespiti bakımından 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabileceği, kesinleşme şerhli kararın tebliğinin dava şartı olduğu, söz konusu kesinleşme şerhli karar tebliğ edilmeden, dava şartı gerçekleşmeden süresinden evvel dava açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nın 33/a maddesinin 2. fıkrasında; "Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir." düzenlemesi getirilmiştir....

    ihaleden sonra icra takibinin iptal edilmesinin, icranın geri bırakılması hallerinin ihalenin feshi nedeni yapılamayacağını, her istinaf yoluna başvurunun satışı durdurmasının beklenemeyeceğini belirterek, kararın kaldırılmasına, ihalenin feshi talebinin reddine ve diğer yasal sonuçlarına karar verilmesini istemiştir....

    Bununla birlikte, icranın geri bırakılmasına ilişkin mahkemece verilen karar, kararın verildiği tarih itibariyle hüküm ve sonuç doğuracağından, kararın verildiği tarih itibariyle icra geri bırakılmış olup, geri bırakılmış bir takipte teminatın alacaklıya ödenmesi de mümkün değildir. İcra müdürlüğünce aksi yönde işlem yapılmış olması, yani süresi içerisinde icranın geri bırakılması kararı alınmış olmasına rağmen teminatın alacaklıya ödenmesi halinde ise İİK'nın 361. maddesi uyarınca bu paranın geri istenmesi mümkündür. Bu haliyle borçlu vekilinin paranın geri istenmesine ilişkin talebinin kabulü ve bu talep uyarınca işlem yapılması gerekirken icra müdürlüğünce talebin reddedilmesi ve buna ilişkin şikayetin de mahkemece reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. İstinaf başvurusu yerinde görülmüştür....

    İcra Hukuk Mahkemesi 2022/235 Esas sayılı dosyasından icranın geri bırakılması davası açtıklarını, dava devam etmekte olduğunu, icranın geri bırakılması davası açılmasının menfi tespit davası açılmasına engel teşkil etmediğine dair Yargıtay kararı bulunduğunu, emsal Yargıtay kararında görüleceği üzere zaman aşımı nedeniyle menfi tespit davası açılabileceği hükmü bulunduğunu, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması davası açılması gerektiği şeklinde mahkeme kararı Yargıtayca bozulduğunu, Kambiyo takiplerinde TTK gereği zamanaşımı süresi son haciz işleminin yapıldığı tarihten itibaren 3 yıl olduğunu, (TTK'nun 661/1. maddesi; "Poliçeyi kabul edene karşı açılacak davalar, vadenin geldiği tarihten itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar" şeklinde düzenlenmiştir. ) buna göre poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren 3 yıl olduğunu, 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra bu süreden itibaren davalı alacaklı...

    İcra Müdürlüğünün 2009/4966 E sayılı icra takibinde icranın geri bırakılmasına karar verildiğini ileri sürerek, .... 1. İcra Mahkemesinin 01.11.2013 tarih 2013/1501 E 2013/1274 k sayılı icranın geri bırakılması kararının HMK'nın 445. maddesi nazara alınarak kaldırılmasına ve takipte zamanaşımı olmadığına ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamından alacaklı ... tarafından borçlu .... Mobilya Yatak Oturma Grupları ve Ev Gereçleri San Tic Ltd. Şti aleyhine kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile başlatılan .... 7. İcra Müdürlüğünün 2009/4966 E sayılı ira takibinin kesinleşmesinden sonra, şikayetçi borçlu şirket tarafından ......

      Mahkemece davacı vekiline davalı borçlu ile arasındaki ticari ilişkinin neye dayalı olduğuna dair delillerini ibraz etmesi için süre verilmesi, sonucuna göre de icranın geri bırakılması kararı verilen icra dosyaları ile birlikte değerlendirilerek ticari ilişkinin başlangıcı belirlenerek karar verilmesi gerekirken, 2008/18970 ve 2008/18971 sayılı dosyalar yönünden eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 10/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        hakkında değerlendirme yapılmamış olması doğru olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulü ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği ve zorunlu takip arkadaşlığına aykırı olarak takip başlatıldığına yönelik şikayetin esastan reddine ve İİK'nın 149/a ve 33 maddelerine dayalı ödeme nedeni ile icranın geri bırakılması talebinin süreden reddine karar verilmiştir....

          33/2 maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilemeyeceği anlaşılmış, açıklanan nedenlerle mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulü ile zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetli görülmemiştir....

          bononun zamanaşımına uğradığını, dava konusunun zamanaşımına uğramış olsa dahi dosyanın yenilenmesi ancak dosyadaki bononun zamanaşımına uğramış olduğunu bu nedenle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          İcranın geri bırakılması için icra mahkemesine sadece ödeme (itfa) hâlinde değil, borcun ertelenmiş veya zamanaşımına uğramış olması hâllerinde de başvurulabilir [2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK) m. 33-33/a]. 14. İcra ve İflas Kanunu’nun 33 üncü maddesinin 1. fıkrası “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.” hükmünü içermektedir. 15. Borçlunun icra mahkemesine yaptığı icra emrine itiraz (icranın geri bırakılması talebi) bir dava değildir....

            UYAP Entegrasyonu