DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/a maddesi uyarınca icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Somut olayda, icra takibinin ilamlı takip olması nedeniyle İİK'nın 169/a maddesinin uygulanma olanağının bulunmadığı, dava dilekçesinde İİK'nın 33/a maddesindeki nedenlere dayanılmadığı, takip borçluları Hasan ve Hüseyin Özince'nin vefat etmelerinin icranın geri bırakılmasını gerektirmeyeceği, adı geçen borçluların mirasçılarının da takip borçlusu olarak gösterildikleri anlaşılmakla davacılar vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....
İcranın geri bırakılması için verilecek süre, İİK 36. maddesinde "İlâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk hâlinde uzatılabilir..." şeklinde düzenlenmiş olup anılan maddede icranın geri bırakılması talebinde bulunmak için belirli bir süre öngörülmemiştir. Maddenin koşulları yerine getirildiği takdirde takibin her aşamasında icranın geri bırakılması kararı getirilerek takip durdurulabilir....
olduğunu, bu nedenlerle icra takibinin durdurulmasına, borca konu olan senedin zaman aşımına uğraması sebebiyle takibin iptaline ve yapılan hacizlerin fekkine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Devrek İcra Dairesinin 2018/3513 sayılı icra dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; somut olayda davacı her ne kadar takibin iptalini talep etmiş ise de takibin iptalinin en geniş talep türü olması, bu talebin davanın mahiyeti gereği icranın geri bırakılması talebini içerdiği ve icranın geri bırakılmasına karar verilebileceğinin açık olduğu, yine hacizlerin fekki talebi hakkında ise icra müdürlüğüne talep sonucunda değerlendirilecek bir husus olması nedeniyle hüküm kurmaya gerek görülmediği, bu nedenlerle davacının icranın geri bırakılması talebinin kabulüne karaır verilmiştir....
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın icra dosyasına vekalet sunmasıyla birlikte borçlu vekilince dosyaya borcunun kabul edildiğine dair herhangi bir kabul beyanın bulunmadığını, dosyaya vekaletname sunulmuş olmasının icra takibi kesinleşir hale getirmediğini, icra takibinin borçlunun adresinin bulunamaması nedeniyle bu zamana kadar kesinleştirilemediğini, davacı yanın iddialarını kabul etmemekle beraber iddiaların doğru olduğu düşünülecek dahi olsa davacı yanın davayı yanlış açtığını, kesinleşmeyen icra takibinden dolayı 3 yıllık zaman aşımı itirazında bulunacak ise yenilenen icra dosyası yönünden icranın geri bırakılması talebinden ziyade ödeme emrine itiraz il birlikte icra takibinin iptalini talep etmesi gerekirken icranın geri bırakılması talebinde bulunulduğunu, talebin dosyaya şamil olmak üzere hukuken bir dayanağının bulunmadığını, davacı tarafın 5 günlük ödeme emrine itiraz süresini kaçırmış ve...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2019 NUMARASI : 2019/197 ESAS 2019/231 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Adana 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/197 Esas 2019/231 Karar sayılı mahkeme kararının istinaf yolu ile tetkiki davalı alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle; Adana 11. İcra Dairesi'nin 2009/10192 E sayılı dosyasından çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını ancak takibin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan TTK hükümlerine göre dosya işlemden kaldırıldıktan sonra altı aylık süre içerisinde yenilenmediğinden zamanaşımına uğradığını beyan etmiş, icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Sayılı icra dosyasından ilamlı icra takibi başlatıldığını, dava konusu olayda davacı borçlunun takibe dayanak ilamı icranın geri bırakılması talepli olarak istinaf ettiğine ilişkin derkenar almadığını, icra müdürlüğüne bu yönde bir talepte de bulunmadığını, icra dosyasına teminat bedelini de yatırmadığını, davacı yanın icranın geri bırakılması kararı verilebilmesi için gerekli koşulları yerine getirmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2021 NUMARASI : 2021/521 2021/676 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 20.10.2021 tarih 2021/521 esas 2021/676 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 8. İcra Müdürlüğünün 2021/5011 E sayılı dosyasıyla Mersin 1. Aile Mahkemesinin 2008/124- 710 esas ve karar sayılı ilamına dayanılarak müvekkili aleyhine ilamlı takip yapıldığını, takip tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, yine alacaklının müvekkilinden boşandıktan sonra 06/09/2011 tarihinde yeni bir evlilik yaptığını, evlilik tarihinden sonraki dönem için nafaka talep edilemeyeceğini belirterek takibin iptaline, icranın geri bırakılmasına, davalının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından (1) adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte;borçlunun,borcun itfa edildiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece borçlunun borçlu olmadığının İ.İ.K. 71/1 maddesi gereğince noter tasdikli veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispat edilemediğinden icranın geri bırakılması talebinin reddine karar verildiği görülmektedir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/687 Esas ve 2011/869 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulü ile davacı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, verilen kararın haksız bir karar olduğunu, zamanaşımına uğramayan ve şartları oluşmayan icranın geri bırakılması kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürerek, zamanaşımının vaki olmadığının tespiti ile icra takibinin devamına, ... .... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 04.08.2011 tarih 2011/687 Esas 2011/869 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra dosyasındaki belgenin zamanaşımına uğramış olması ve takipsizlik nedeniyle yapılan işlemlerin de iptali nedeniyle ... .... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/687 Esas sayılı dosyasında icranın geri bırakılması talebinde bulunduklarını, icranın geri bırakılması talebinin İcra Hukuk Mahkemesi tarafından kabul edilerek kararın kesinleştiğini, kesinleşen bir hükmün tartışılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir....
Somut olayda, örnek 10 ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı vekilinin en son 28/08/2009 tarihinde maaş haczi talebinde bulunduğu ve zamanaşımının kesilmiş olduğu, bu tarihten şikayet tarihine kadar dosyadan maaş haciz kesintisi dışında bir işlem yapılmadığı, maaş haczi kesintilerinin de bir icra takip işlemi olmadığı, bu haliyle maaş haczi talebi ile yeniden başlayan 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu ve icranın geri bırakılması şartlarının oluştuğu anlaşılmıştır. Bu nedenlerle istinaf başvurusu yerinde değildir. (emsal karar; Yargıtay 12....