Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tutanakta, davacı yanca herhangi bir itirazi kayıt veya fazlaya dair hakların saklı tutulduğuna dair beyan veya ibare de bulunmamaktadır. Şu halde; borcun ödendiği sabit olmakla davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bu durum bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Takip dosyasının incelenmesinde; muteriz borçlulara 15/04/2014 tarihinde örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçluların, 20/04/2015 tarihinde, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettikleri, dosya borcunun ise itiraz tarihinden sonra yapılan kapak hesabına göre, diğer borçlu ... tarafından 03/06/2015 günü itirazi kayıt ile ödendiği görülmektedir. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (itirazın yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı) Açıkça davadan vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi davayı konusuz kılmaz. Kaldı ki, somut olayda, borçluların rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, takibe konu borç diğer borçlu ciranta tarafından ödenmiştir....

      Dosya içerisine ibraz edilen 2008 yılı ilave tediye ücretine ilişkin bordronun incelenmesinde, yirmialtı günlük ilave tediye ücretinin 1.311,18 TL olarak belirlendiği ve günlük yevmiye miktarının 50,42 TL olarak esas alındığı anlaşılmakta ise de, 2008 yılı Ekim - Kasım - Aralık aylarına ait ücret bordrolarında davacının günlük yevmiyesinin 37,25 TL olarak gösterdiği ve bu bordrolarının davacı tarafından itirazi kayıtsız imzalandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, ilave tediye ücretine esas alınması gereken günlük yevmiye miktarı çelişkiye yer vermeyecek şekilde belirlenmeli ve sonucuna göre gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak hüküm kurulmalıdır. Eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı yüklenici vekili ise, inşaatın sözleşme ve eklerine uygun yapılarak süresinden önce teslim edildiğini, daha kaliteli malzemeler kullanıldığını, davacının binayı itirazi kayıtsız teslim aldığını, sözleşmede panel çatı olması kararlaştırıldığını, ancak davacının onayı da alınarak baca sayısının fazla olması nedeniyle izolasyonun sağlıklı olarak yapılamama riski yüzünden daha sağlıklı, sağlam, maliyetli ve kaliteli malzeme olan kiremitten çatı yapıldığını, istenen tazminat miktarlarının aşırı fahiş olduğunu, ayrıca davacının istemlerinin zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          Davalı vekili, davacının itirazi kayıt ileri sürmeksizin ve ayıp ihbarında bulunmaksızın dairesinde 2000 yılından itibaren oturmaya başladığını, 2002 yılında yaptırdığı tespitlerin de süresinden sonra olduğunu savunarak, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davacının tamamlanmamış işler nedeniyle davalı kooperatife ihtarname göndermediği ve uygun bir süre vermediği, davalı kooperatifin davacıyla ilgili özel uygulamaya zimni olarak rıza gösterdiği yönünde bir kabulün kooperatifin amacı ve hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği, davacının icra takibine konu borca itiraz etmediği, taraflar arasındaki 25.02.2005 tarihli protokolde davacının devam eden davadaki haklarını saklı tuttuğu, bu durumda davacının davalı kooperatiften bir talepte bulunamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

            Davalı bono bedellerini itirazi kayıt koymadan tahsil ederek iade ettiğine göre artık ayrıca, faiz, kur farkı ve ferilerini talep edemez. Diğer yandan taraflar arasında borcun geç ödenmesi halinde vade farkı uygulanacağına yönelik yazılı bir sözleşme ya da teamül olduğu da kanıtlanamamıştır. Bu durumda davacı yanca açılan davanın kabulü gerekirken, delil takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir....

              Davalı vekili, sözleşmede öngörülen 12 aylık süreden evvel 7 ay içerisinde binayı tamamlayıp davacıya isabet eden dairelerin teslim edildiğini, davacının teslim sırasında itirazi kayıt sürmediği gibi eksik işler yönünden ihtarname de göndermediğini, davacının dairelerinde birinci sınıf malzeme kullandığını ve eksik iş olmadığını, talep edilen faizin fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve ek raporuna göre; davacıya isabet eden dairelerde toplam 17.300,00 TL'lik eksik iş olduğu, ortak alanlarda ise 10.000,00 TL'lik eksik iş olduğu, davacının 73/146 arsa payına oranlandığında ortak alanlardaki eksik iş bedelinin 5.000,00 TL'sinin talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile toplam 22.300,00 TL eksik iş bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

                Şirketinde hiç çalışmadığını, bu sebeple müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının müvekkillerini ibra ettiğini, davacının müvekkillerinde hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını, davacının 2003 yılında başka bir firmada işe başladığını, müvekkillerinin daimi işçisi olmadığını, davacın soğuk demir işçisi olarak gündelikle çalıştığını ve sigortasının yapıldığını, davacının aldığı ücretin ücret bordrolarında görüldüğünü, davacının fazla mesai, yıllık izin alacağı, hafta sonu ve milli bayram çalışması ücreti talebinin haksız olduğunu, bu güne kadar itirazi kayıt koymadan bordroları imzalayan davacının bordroda ücret, fazla mesai ve tatil ücreti ödemesi gösterildiğinden sonradan fazla çalışma ve tatil ücreti talep edemeyeceğini, yine işe giriş çıkış kayıtlarını itirazi kayıt koymadan imzalayan ve başka firmalarda çalışan davacının daimi işçi olduğu beyanına itibar edilemeyeceğini, davacının tüm hak edişlerinin müvekkili olduğu şirket tarafından...

                  n karşı ülke Pakistan'dan muafiyetin bulunması, sözleşmenin ilerleyen zamanlarda muafiyete ilişkin değişiklik olabileceğine dair davacının da talebi doğrultusunda zeyil edilmesi, zeyilnameyi davacının da itirazi kayıt koymadan imzalaması nedenleriyle davacının davasının reddi gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; 1-Davanın REDDİNE, 2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 1.272,75-TL'nin yatıran tarafa iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, -HMK 333....

                    Sözleşmede her dönem için %10 artış öngörülmüşse de; 10/09/2012- -20/10/2014 tarihleri arasında her ay 885,00 TL ödeme yapıldığı, dava dışı şirket tarafından da 11/02/2016 tarihinde 885,00+4.425,00 TL şeklinde gerçekleştiği, bu ödemelerin davacı tarafça itirazi kayıt konulmaksızın kabul edilip, ücret alacağının ödenmesi için davalıya gönderilen 18/05/2016 tarihli ihtarname ve 26/05/2016 tarihli istifa bildirimlerinde de itirazi kayıt bulunmadığı, taraflar arısında her dönem için öngörülen %10 artış hükümünün zimmen kaldırıldığını, davalı tarafından son ödemenin yapıldığı 20/10/2014 tarihi ile istifa tarihi 26/05/2016 tarihleri arasında ödenmeyen 19 aylık sözleşme ücretinin 19*885,00 : 16.815,00 TL olduğu ve bu kabul ile hazırlanan bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu