Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Davacı kurum, 16.6.1976 tarihli taahhüt senedi ile ormanlık alanda lehlerine irtifak hakkı tesis edildiğini, 16.6.2002 tarihinde başlayan yeni dönem için kendilerinden 858.627.000.000 TL irtifak bedeli talep edildiğini ve bu miktarı itirazi kayıtla ödediklerini ileri sürerek fazladan ödedikleri 765.132.984.000 TL'nın faiziyle birlikte davalı kurumdan tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, 666.481.700.000 TL'nın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı kurum harçtan muaf olup bu durumda davalıdan harç alınmasına yer olmadığına ve peşin yatırılan harcın da davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken harç alınması ve kabul ve red oranına göre harç yükletilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ayrıca bakiye ilam harcının da davacıya iadesi gerekir....

    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda kaçak kullanımın ayrıca tahsil edildiğinin belirlendiğine dayanılarak davanın kabulüne fazla ödenen 29.225,03 YTLnin ödeme tarihi 2.6.2004 tarihinden faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle bozmaya ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2–Davacı, sayacın 43 496 olmasına rağmen 49 496 olarak okunup fazla tahakkuk yapıldığını ve itirazi kayıtla 32 055 066 000 TL ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek fazla ödediği 29 25 030 000 TL nin tahsili için eldeki davayı açmıştır.Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi sayac 43 496 2008/4681-6019 olmasına rağmen 49 496 üzerinden tahakkuk yapıldığı sabittir....

      TASARRUFUN İPTALİ DAVASIYETKİ İTİRAZI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 277 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 23 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı Hayrettin tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili, borçlu davalı Bakır Sanayi şirketinin müvekkiline olan borcundan dolayı yaptıkları icra takibinde borca yetecek haczi kabil malının bulunmadığının anlaşıldığını, borçlunun Beyoğlu ilçesinde 927 ada 4 nolu parselde kayıtlı taşınmazını muvazaalı bir şekilde diğer davalıya sattığını öne sürerek yapılan bu satış işleminin iptalini talep etmiştir. Davalılardan Ermet inş....

        İTİRAZIN İPTALİYETKİ İTİRAZI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 50 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Denizli Asliye 3. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 8.4.2005 gün ve 2004/103-2005/188 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 26.5.2006 gün ve 2006/2354-5662 sayılı ilamı ile, (...Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirkete tekstil ürünleri sattığını, davalının bakiye 1.922.359.200.TL borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için yapılan icra takibinin haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirketin davacıya borcunu ödediğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur....

          Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmede ihtiyaca göre personel sayısında düzenleme imkanı verildiği, ayrıca HİGŞ'nin 42. maddesin de belirtilen usule göre davacının hakediş raporlarına herhangi bir itirazi kayıt koymadığı ve itirazda da bulunmadığı, istihkakların tamamen alındığı ve kesin teminatın da iade edildiği, davacının zararının oluşmadığı gerekçesiyle, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

            İcra Dairesi'nin 2021/4297 Talimat sayılı dosyasından müvekkili şirketin adresinde haciz yapıldığını, müvekkili tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu ve itirazi kayıtla dosya borcunun ödediğini, itirazı kayıtla ödeme yapıldığı halde icra müdürlüğünün bu hususu dikkate almadan ödemeyi alacaklının banka hesabına yatırdığını beyanla icra müdürlüğü işleminin iptaline, ödemenin icra dairesine depo edilmesine karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmiş, davalı alacaklı bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı alacaklı T3 Tic. Ltd. Şti. vekili, 12/08/2022 tarihli dilekçesi ile istinaf talebinden feragat ettiklerini bildirmiştir....

            Davalı vekili, davacının kredi sözleşmesine göre hesaplanan erken kapatma rakamını itirazi kayıt ileri sürmeden ödediğini ve bu nedenle davacının bir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak, dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulüne, 5.902,02 TL'nin 21/02/2008 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 303,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 26.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Somut olayda borçlu aleyhine Kastamonu İcra Müdürlüğünün 2009/5384 Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibinin borçlunun itirazi üzerine durduğu alacaklı tarafından borçlunun itirazının iptali için Kastamonu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/537 esas sayılı dosyasıyla dava açıldığı ve dosyanın derdest olduğu anlaşıldığından anılan dosyanın sonucu beklenerek karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı 3.kişi vekili ve davalı alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişi ve davalı alacaklıya geri verilmesine 15.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının itirazi kayıt ileri sürmeksizin ve ayıp ihbarında bulunmaksızın dairesinde 2000 yılında oturmaya başladığını, davacının 2002 yılında yaptırdığı tespitlerin süresinden sonra olduğunu kooperatifi bağlamayacağını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların aralarında 25.02.2005 tarihi itibariyle borç miktarının ne olduğu konusunda imzaları ile onayladıkları protokol düzenlendiği, uyuşmazlığın anılan protokol çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği, protokolde belirtilen tarihten önceki cari hesap ilişkisinin incelemeye konu edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar , davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; davalı idarece yapılan hakediş kesintisinin yerinde olmadığı, hak edişlerin itirazi kayıt konulmaksızın imzalanmış olmasının sonuca etkili olmayacağı, asıl alacak ile ilgili davalının takip tarihi öncesi itibariyle temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu