Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K A R A R- Davacı vekili, müvekkili şirketin Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu içinde bulunduğunu ve sanayi sicil belgesi sahibi olduğunu, 1997 yılından itibaren de kullandıkları elektrik enerjisinin fiyatlandırılmasında sanayi tarifesinin uygulandığını, ancak davalının 2006 yılına ait bazı faturalarda birim fiyatı ticarethane tarifesini kullanarak belirlediğini, enerjinin kesilmemesi için faturaları itirazi kayıt ile ödediklerini iddia ederek fazlaya dair haklarının saklı tutulması kaydıyla 8.900 TL’nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında, davacı şirket tarafından kuruma sunulan sanayi sicil belgesinde 2006 yılına ait vizenin bulunmadığını, 29.12.2008 tarihli yazı ile onaylı belgenin ibrazının istenmesine rağmen verilmediğini ve ticarethane tarifesinin uygulandığını beyan ederek davanın reddini istemiştir....

    YETKİ İTİRAZI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 168 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 169 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 366 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 428 ] "İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.nun 168/5. maddesi gereğince borçlu yetki itirazını ödeme emri tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde icra mahkemesine bildirir. İcra mahkemesi yetki itirazını doğru bulursa artık borçlunun esasa ilişkin itirazlarını incelemeden yetki itirazının kabulüne karar verir....

      Davacı vekili; müvekkili ile davalının murisi arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirerek daireleri davalıya teslim etmesine rağmen davalının taraflar arasındaki sözleşme gereğince ödemesi gereken lüks daire vergisini ödemediğinden bu bedelin tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının borca itirazi üzerine durduğunu iddia ederek itirazın iptali ve asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dairelerle ilgili KDV bedellerinden müteahhidin sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir....

        Kontrolü yükümlülüğünün ihlal edildiği gerekçesiyle müvekkiline Mart 2013 dönemi için idari para cezası uygulandığını, müvekkili şirket tarafından 130.262,97 TL'nin itirazi kayıtla 13.05.2013 tarihinde ödendiğini, uygulanan cezanın yasaya ve mevzuata aykırı olduğunu ileri sürerek, ödenen miktarın faizi ile davalıdan istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili tarafından yapılan tüm işlemlerin mevzuata uygun olduğunu, davacı şirkete Yönetmeliğin 16. maddesi uyarınca 16.04.2013 tarihli uyarı yazısının gönderildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

          Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 30/10/2017 tarih ve 2017/235-2017/859 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan sistem kullanım anlaşması'nın 10. maddesi uyarınca davalı tarafça, her bir trafo merkezi için reaktif sınırların aşıldığı gerekçesiyle müvekkiline Mayıs 2010 dönemi için cezai şart faturası düzenlendiğini, müvekkilince itirazi kayıtla cezai şart faturasının ödendiğini, cezai şart uygulanması şartlarının bulunmadığı gibi hesaplamanın hatalı ve fahiş olduğunu ileri sürerek, davalı TEİAŞ'ın 212.648,88 TL'lik ceza faturasının hukuka aykırı olduğunun tespiti ile bu miktarın ödeme tarihinden itibaren faiziyle...

            Davalı vekili, davacının daha önce müvekkili hakkında 3.250,00 TL. asıl alacak ve %10 işlemiş faiz miktarı 3.682,00 TL. olmak üzere toplam 6.932,00 TL. alacak için takip başlattığını, işlemiş ve aylık %10 işleyecek faiz talebine itiraz ettiklerini ancak bakiyesi ve takip masrafları ile birlikte 3.677,00 TL'sini 29.03.2006 tarihinde dosyaya ödediklerini, davacının bu parayı itirazi kayıt ileri sürmeden aldığını, aidat borcunun tamamı bu şekilde ödendiğinden aidat borcu kalmadığını, davacının talebi faize ilişkin ise müvekkilinin temmerrüde düşürülmediğini, bu nedenle faiz talep hakkı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan 6.383,50 TL. faiz alacağı bulunduğu, davanın bu alacağa ilişkin olduğu, faize faiz talep edilse de faize faiz işletilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 6.383,50 TL. nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir....

              B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının iddia ettiği gibi işyerine giriş tarihinin 04/10/2006 değil, 17/01/2007 olduğunu, SSK kayıtlarının da bunu doğruladığını, davacının çalıştığı süre boyunca resmi tatillerde ve hafta sonlarında çalışmadığını, ayrıca haftalık çalışmasının 45 saati geçmediğini, tüm ücret bordrolarının davacı tarafından itirazi kayıt koymaksızın imzalandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Hüküm süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. E) Gerekçe: Olağan dışı fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil iddialarını ispatla yükümlü olan işçi somut olayda bu iddiasını kanıtlayamamıştır. Dosyada davacının iddialarının ispatı için dinlenen tanıklar işyeri çalışanı olmadığı gibi çalışma düzenini bilebilecek kişiler de değildir....

                Mahkemece, davacı tarafın davalı ... ile yapmış olduğu anlaşma uyarınca İran'dan elektrik ithal ettiği, davalı tarafın talimatları uyarınca belli dönemlerde kapasitenin düşürüldüğü, buna rağmen faturalarda bu durumun dikkate alınmadığı, davacı tarafça itirazi kayıtla ödenen miktarın sözleşmenin 2.8, 4.7 ve 2.10 maddeleri gereğince iadesi gerektiği belirtilerek, davanın kabulü ile toplam 2.071.436,56 TL'nin dava tarihinden işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi'nin 15.03.2018 tarih, 2017/1879 Esas, 2018/357 Karar sayılı ilamı ile anlaşmanın 4.7 maddesi uyarınca dava konusu miktarın davacıya iadesi gerektiği belirtilerek, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

                  Şu halde yapılması gereken iş; 01/03/2006-16/05/2014 tarihlerinde ölüm aylıkların ödendiği belirtilmesi karşısında, davacı tarafından ibraz edilecek kayıtlar ile anılan ödemeye ilişkin ilgili kayıt ve belgeler usulünce celbedilip incelenerek, itirazi kaydın varlığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2- Kabule görede; Mahkemece, süresinde ödenmeyen ölüm aylıkları nedeniyle, faizin başlangıç tarihi belirlenmesinde, Kuruma tanınan 5510 sayılı Yasa'nın 42. maddesinde yazılı üç aylık işlem süresinin varlığı karşısında; Kurum'un, ölüm aylığı tahsis tarihini takip eden 3 aylık sürenin sonundan itibaren faiz alacağı ile sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde, fazla yasal faize hükmolunması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

                    Davalı vekili, dava konusu dükkanın, kooperatif inşaatlarının bitmesinden sonra 2001 yılında ortaklara teslim edilirken davacı ve davacının dükkanı devraldığı eşinin herhangi bir itirazi kayıt ileri sürmeksizin teslim aldıklarını, dükkanı 11 yıl kullandıktan sonra olması gerektiğinden küçük olduğu iddiasının zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre, dava konusu dükkanın kooperatif yönetim kurulunun 20.09.1993 günlü 16 sayılı kararla 45 m² olarak 135.000,00 TL bedelle davacının eşi...'a satıldığı ve yine yönetim kurulunun 25.01.2001 tarihli kararı ile dükkanın, davacının eşi ve aynı zamanda kooperatif yönetim kurulu başkanı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu