Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünde takip başlatmış, davalı borçlu icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiştir. Davacı alacaklı bu itiraz üzerine Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde itirazın iptali davacı açmış, davalı cevap dilekçesinde öncelikle mahkemenin yetkisine itiraz etmiş, devamında ise icra dairesinin yetkisine ve borca itirazlarını sürdürmüştür. Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesince dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine, dosyanın yetkili Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş; bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Davacının süresinde başvurusu üzerine yargılamaya devam eden yetkili Marmaris 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın öncelikle incelenmesi gerektiği nedeniyle temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davasının koşullarından biri de yetkili icra dairesinde ilamsız icra takibi yapılmasıdır....

    Borçlunun başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, İİK'nun 168/5. maddesine göre, borca itirazın beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre ödeme emrinin, itiraz edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 21.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük itiraz süresinin sona ermesinden sonra 30.04.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibin iptalini talep ettiği, süresinde itiraz edemediğinden talebinin süresiz şikayet olarak ele alınmasını talep ettiği görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, İİK’nun 168/5. maddesi uyarınca borçlunun borca itirazının süre aşımından reddi gerekirken, işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru kararın onanması gerekmiştir....

      Şti'nin yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçesinde borca itiraz ettiği, alacaklının itirazın kaldırılması isteminde bulunduğu, mahkemece, takip dayanağı belgenin İİK'nun 68. maddesinde sayılan belgelerden olmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK.nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda, takip dayanağı belge, "alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi" başlıklı olup, belgede borcun konusunun, borçlunun alacaklıya ödeyeceği tutarın ve ödeme günlerinin açıkça belirtildiği ve sözleşmenin taraflarca imzalandığı, borçlunun itiraz dilekçesinde belgedeki imzasına itiraz etmediği anlaşılmaktadır....

        kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine girişildiğini, müvekkillerinin ikamet adreslerinin Düzce olduğunu, Düzce mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, takip konusu senedin davalı taraf ile müvekkilleri arasında yapılan sözleşmenin teminatı olması amacıyla düzenlendiğini belirterek yetkiye, borca ve takibe itiraz etmişlerdir....

        Davalı vekili cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla birlikte davacı tarafından sadece bir adet senetteki imzaya itiraz edildiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; dava dilekçesi incelendiğinde davacı tarafından 07431 numaralı senetteki imzaya itiraz edildiği, sair senetler yönünden borca ve ferilerine itiraz edildiği halde, mahkemece 07431 numaralı senet üzerinde imza incelemesi yapılmasına rağmen takibin tümü yönünden imzaya itirazın kabulü ile İİK 170/3 maddesi gereğince takibin durdurulmasına yönelik verilen karar isabetsizdir....

        İcra takibinin dayanağı yapılan senedin teminat olarak verildiği iddiası İİK'nun 168/5. ve İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itirazdır. Buna göre borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169 ve 170. maddelerine dayalı borca ve imzaya itiraz niteliğinde olup icra mahkemesince borca itirazın İİK'nun 169/a, imzaya itirazın ise aynı Kanun'un 170. maddelerine göre incelenerek oluşacak sonuca göre ret ya da kabul kararlarından biri verilmelidir. O halde, mahkemece borçluların imzaya, borca ve feri'lerine yönelik itirazların İİK'nun 169/a ve 170. maddelerine göre esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsif hakime ait olduğu kuralı göz ardı edilmek suretiyle istemin görev yönünden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

          İİK 16 gereği itiraz ve şikayet yolu açık olmak üzere karar verildi....

          nun 62. maddesi uyarınca her türlü borca itirazın İcra Müdürlüğüne yapılması gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir . İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, müvekkilinin talebinin ve başvurma gerekçesinin ödeme emrinin iptaline yönelik olduğunu , ödeme emrinin iptali istenmesine rağmen yerel mahkemenin bu talebi borca itiraz olarak değerlendirmiş olduğunu , davanın borca itiraz değil, şikayet niteliğindeki ödeme emrinin iptali davası olduğunu , İcra Dairesine ait banka adının ve hesap bilgilerinin ödeme emrinde belirtilmemesi halinde bu konudaki şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....

          Borçlu vekili icra takibine itirazında, takip konusu faturalardan 7 adedi ile ilgili olarak sadece icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ve bu faturalarla ilgili olarak borca itiraz etmemiştir. 3 adet fatura yönünden ise hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. Sadece icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde bu yöndeki itirazı incelemek İİK'nın 50. maddesi hükmü uyarınca icra hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz edilmesi halinde ise itirazın iptali davasında görevli olan genel mahkeme İİK'nın 50. maddesi uyarınca itirazın iptali davasının koşullarından biri olduğundan öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemek ve sonucuna göre bir karar vermek durumundadır....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/04/2021 NUMARASI : 2020/508 ESAS - 2021/271 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; hakkındaki takibin dayanağı bonodaki yazıların kendisine ait olmadığını, borcu davalının babasına ödediğini, ancak senedin iade edilmeyip bonodaki alacaklı hanesine İbrahim Dönmez yerine T2 yazıldığını, borcun banka ve PTT aracılığı ile ödendiğini belirterek, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında hayvan alım satımında ödeme amaçlı senet düzenlendiğini, ödemenin yazılı delille ispatlanamadığını belirterek, borca itirazın reddini ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu