İcra Müdürlüğü'nün 2021/13826 esas sayılı icra takip dosyasında açılan icra takibinde gönderilen ödeme emrinin davalı borçluya usulüne uygun olarak 16/07/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlu vekilinin 28/07/2021 tarihinde borca itiraz ettiğini, icra müdürlüğünce 28/07/2021 tarihinde takibin durdurulduğunu, 2004 sayılı İİK'nun 19/ 3 maddesine göre bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddetin tatili takibeden günde biteceğini, 16/07/2021 tarihinde usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilen ödeme emrine itiraz süresinin son gününün 23/07/2021 tarihi olduğunu, bu tarihin resmi tatile denk gelmesi nedeniyle 2004 sayılı İİK'nun 19/3 maddesi uyarınca ödeme emrine itiraz süresinin resmi tatili takip eden ilk iş günü olan 26/07/2021 tarihinde sona erdiğini, davalı borçlu vekilinin 28/07/2021 tarihinde yapmış olduğu borca itirazın yasal itiraz süresi içerisinde yapılmadığını, yasal itiraz süresi içerisinde yapılmamış olan bu itiraz sebebi ile icra müdürlüğünün...
Borca İtiraz Yönünden: “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Anılan itiraz, ödeme, …sıfat itirazı gibi…. borçlunun borcu olmadığı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul). Takip dayanağı bononun düzenlenme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Bu durumda, borçlunun, bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğu yönündeki iddiasını yazılı belge ile kanıtlaması gerekir....
olduğu, 15/04/2014 tarihinde borca itiraz davasının borçlu - sanığın feragat beyanı doğrultusunda red kararı ile neticelenmesinden sonra 12/05/2014 tarihinde alacaklının satış talep ettiği, haczedilen menkul malların satışının İcra ve İflas Kanununun suç tarihinde yürürlükte olan 106 ve 110. maddelerinde düzenlenen "6 aylık kanuni süre" içerisinde istendiği, 06/06/2014 tarihinde muhafaza haczi için adrese gidildiğinde borçlu - sanığın alacaklı ile anlaştığını, davadan feragat ettiğini, bu yüzden inekleri sattığını beyan ettiği, borçlu - sanık hakkında muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan ihbarda bulunulduğu, sanığın aşamalardaki savunmalarında alacaklının takibe dayanak yaptığı senet bedelini büyükbaş hayvan vermek suretiyle alacaklıya ödediğini, buna rağmen alacaklının bedeli ödenmiş senedi icra takibine koyduğunu, borca itiraz davası açtığını, ancak duruşma öncesi alacaklı ile 5.000,00 TL meblağın ödenmesi hususunda uzlaştıklarından davasından feragat ettiğini, 5.000,00 TL...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borca itiraz niteliğindedir. İİK'nın 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı ve itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. İİK'nın 169/a maddesi uyarınca, yazılı belgede takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesi gereklidir. Körfez İcra Müdürlüğü'nün 2020/1326 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T2 tarafından borçlu T1 aleyhine 23/09/2020 tarihinde toplam 224.431,42 TL miktarında alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu takip başlatıldığı, ödeme emrinin 28/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 30/09/2020 tarihinde, icra mahkemesinde borca itiraz edildiği, başvurunun süresinde olduğu görülmüştür....
Davacı borçluya örnek 7 ödeme emrinin 23/08/2021 tarihinde TK 21 maddesi uyarınca tebliğ edildiği, davacı borçlunun 26/08/2021 tarihli borca itiraz dilekçesini PTT kanalıyla gönderildiği, itiraz dilekçesinin İcra Müdürlüğünce 02/09/2021 tarihinde dosyasına havale edildiği, borca itiraz dilekçesinde ödeme emrinin 23/08/2021 tarihinde tebellüğ edildiğinin bildirildiği, davacı borçlunun bu tarih itibariyle takipten haberdar olduğu, davacının İİK'nın 62 maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 günden sonra itiraz ettiği, İİK'nun 16.maddesi ve TK'nuna göre usulsüz tebligat şikayetinin öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içerisinde mahkemeye yapılması gerektiği, davacı vekilinin kabulünde olduğu gibi davacının usulsüz tebligattan 26/08/2021 tarihinde haberdar olduğu kabul edilse bile bu tarihten itibaren de 7 günlük süre içerisinde davanın açılmadığı, davanın 7 günlük süreden sonra 09/09/2021 tarihinde açtığı anlaşıldığından mahkemece davanın reddine ilişkin kararın yerinde olduğu...
ve sonucuna itibar edilen bilirkişi raporuna göre istenilen faiz miktarında da fazlalık bulunmadığı, her ne kadar davacı taraf borca itiraz etmiş ise de borca yönelik itirazın İİK 169/a maddesi kapsamında kesin delille ispat edilemediği, dar yetkili icra hukuk mahkemesince borca itirazda ticari defterlerin delil olarak dikkate alınmasının mümkün olmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararı yasaya uygun olmakla, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Davacı, takibe konu bononun kumar borcundan kaynaklı olarak verildiğini ve geçersiz olduğunu ileri sürerek borca itiraz etmiştir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığı veya itfa veya imhal edildiği iddiasının, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. Davacı takip dayanağı senetlerin kumar borcu için düzenlenen senetler olduğunu ve geçersiz olduğunu ileri sürmüş olup, bu iddia borca itiraz mahiyetindedir. Davacı tarafça, İİK'nın 169/a maddesinde sayılan türden bir belge sunulmamış olup, davalı tarafından da davacının bu iddiası kabul edilmediğinen ispatlanılamayan davanın reddine, İİK.168/5 ve İİK.169/a.maddeleri gereğince Borca itirazın reddine" karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafından, müvekkil aleyhine İstanbul 37....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçildiği, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borca itiraz ettiği, mahkemece itirazın kısmen kabulüne karar verildiği görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesi'ne başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi uyarınca incelenmesi gerekmektedir....
ihmal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı taktirde mahkemece itiraz kabul edilir....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacının dava dilekçesi ile borca ve yetkiye itiraz etmiş olduğu görülmüş olup davacı açıkça yetkili icra müdürlüğünü göstermediğinden usulüne uygun bir yetki itirazında bulunmadığından yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı dava dilekçesinde ayrıca borca, işlemiş ve işleyecek faize ve faiz oranına itiraz etmiş olmakla davacı borca itirazını İİK 169/a maddesinde belirtilen bir belge ile ispat edemediğinden borca itirazının reddine karar vermek gerekmiştir....