WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir....

    Ayrıca, hükme gerekçe yapılan bilirkişi raporunda, itfa itirazının hatalı şekilde takas ve mahsup talebi gibi değerlendirildiği; itfa nedeniyle yapılan ödemelerde avukatlık ücretinin itfa dışında tutulması söz konusu olmadığı halde bu yönde rapor verildiği, Mahkemece anılan yanlışlığın giderilmediği görülmektedir. O halde, İcra Mahkemesi'nce HMK'nun 297/2. maddesi gözeltilmek suretiyle infazı mümkün ve anlaşılabilir nitelikte ve anılan hususlar dikkate alınarak karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

      un icra mahkemesi kararını temyiz etme hakkı bulunmadığından adı geçenin temyiz dilekçesinin REDDİNE; 2) Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, alacaklı vekilinin imzalayıp kendilerine verdiğini iddia ettiği ibraname başlıklı belge ve iki adet ayrı belgeye dayanarak itfa nedeniyle takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, her ne kadar borçlunun sunduğu ödeme belgelerinde tarih bulunmamakta ise de, gerek başvuru ve cevap dilekçesi içeriğine, gerekse başvuru tarihine bakıldığında, borçlunun icra mahkemesine başvurusunun, İİK.nun 71/1. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödendiğine yönelik itfa itirazı olduğu görülmektedir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: İstinaf konusu, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK.nun 33/2. maddesi gereğince, "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zaman aşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Borçlunun İtfa itirazı icra emrinin tebliğinden sonraki döneme ilişkin ise, itfa itirazının mutlaka noterlikçe re'sen düzenlenmiş veya onaylanmış bir belge ya da icra tutanağı ile ispatlanması gerekir....

        Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacı alacağının bonoya dayalı olduğu, bononun iflasın ertelenmesi davasından önce keşide edilerek icra takibine konulduğundan davacı alacağının muvazaalı olmadığı, bedelinin ödendiği veya borcun itfa edildiği davalı tarafından ispat edilmediği gerekçesiyle iflas tarihine kadar işlemiş faiz ve ferileri göz önüne alınarak davanın kabulü ile 10879,39 TL alacağın davalı müflisin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı iflas idaresi vekili temyiz etmiştir. Dava, iflas idaresi tarafından kabul edilmeyen alacağın kayıt ve kabulü istemine ilişkindir. Kayıt kabul davalarında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Öte yandan bono, alacağın varlığını ispata yeterli değildir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Borçlu vekili, vekil edeninin nafaka borcunu oğlu adına açtığı hesaba her ay düzenli olarak yatırdığını, borcu olmadığını açıklayarak takibin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurmuştur. Mahkemece tarafların müşterek çocukları olan.... adına açılan banka hesabına borçlu hesabından havale yapılmak suretiyle nafakanın ödendiği gerekçesiyle icra emrinin iptaline karar verilmiştir. Hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Başvuru bu hali ile İİK'nun 33/1. maddesine dayalı, icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu, tarım kredi borç senetlerine dayalı takipte senetlerin 10 yıllık zamanaşımına uğradığını, takibe konu olan borcun tamamının ödendiğini, anaparaya uygulanan faizin de belli olmadığını belirterek icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, takip dayanağı senet asıllarının takip talebine eklenmediği gerekçesiyle icra emrinin iptaline karar verilmesi üzerine; hüküm, alacaklı vekilince temyiz edilmiştir....

              İİK.nun 168/3-5. maddesi hükmü gereğince, takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfını haiz değilse, borçlunun, bu yöndeki şikayetini beş gün içinde, yine borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte aynı süre içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Somut olayda şikayet dilekçesinde ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiği yönünde beyanda bulunulmadığı ve şikayetçi borçluya ödeme emrinin 02.07.2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. O halde mahkemece şikayetin yasal beş günlük süreden sonra yapıldığı gerekçesiyle talebin süre yönünden reddi gerekirken yazılı gerekçe ile esastan reddi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması cihetine gidilmiştir....

                Dairemizin 06/09/2021 tarih 2021/1262 Esas 2021/1228 Karar sayılı ilamı ile mahkemece davacının yalnız imzaya itirazına ilişkin inceleme yapılarak karar verildiği, ancak davacı borçlunun borca itirazlarına ilişkin herhangi bir inceleme yapılmadığı görülmekle kararın HMK'nın 26. ve 297.maddelerine aykırılık sebebiyle HMK'nın 353/1- a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verildiği görülmüş olup mahkemece yeniden esas alınarak yapılan yargılamada davacının süresinde ileri sürdüğü takip konusu bonodaki T.C Kimlik numarası ve tanzim tarihinde oynama olduğu ve senette yazılı adresinin müvekkiline ait olmadığı iddiası ile takip konusu bonodan kaynaklı borcun bulunmadığına yönelik itirazları yönünden yargılamaya devam edildiği, davacının tahrifat yapılıp yapılmadığının tespiti amacıyla dosyanın bilirkişiye tevdi yönünde kurulan ara kararın yerine getirilmediği görülmüş olup davacının borca itirazının da borcun olmadığına, imhal veya itfa edildiğine dair herhangi bir belge ibraz edilmediği gerekçesiyle...

                Konfeksiyon işi ile uğraşan yükümlü şirketin 1991 takvim yılına ilişkin işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak adına re'sen salınan kurumlar vergisi ile geçici vergi ve kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 327.maddesinde, gayrimenkullerin ve gemilerin kıymetlerini artıran ve 272.maddede yazılı özel maliyet bedellerinin, kira süresine göre eşit yüzdelerle itfa edileceği, kira süresi dolmadan, kiralanan şeyin boşaltılması halinde henüz itfa edilmemiş olan giderlerin boşaltma yılında bir defada gider yazılacağı hükmüne yer verildiği, yükümlü şirketin 15.4.1990 tarihinden itibaren beş yıl süreyle kiraladığı işyerine iktisadi kıymetini artırıcı mahiyette yapılan giderlerin % 25'ini birinci yılda özel maliyet bedeli itfa payı olarak gider kaydedip kalanının tamamını 17.9.1991 tarihinde başka bir adrese taşınması nedeniyle ihtilaflı dönemde bir defada gider kaydetmesinin, adres değişikliğinin davalı idareye...

                  UYAP Entegrasyonu