Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, borçlunun, yargılamanın henüz tamamlanmadığı temyiz aşamasında, dava konusu borcun tamamen ya da kısmen itfa edilmiş bulunduğunu iddia ettiği durumlarda -yargılama aşamasında sunulmadığı için Yerel Mahkemece değerlendirilememiş olan ödeme iddiası üzerinde gerekli inceleme ve değerlendirme yapılması gerekmektedir Eldeki davada, davalı vekilinin ödemede bulunduklarını ileri sürmesi karşısında, ödemeye yönelik belgelerin içeriği ve geçerliliği yönünde araştırma yapılarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalıya iadesine, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, icra takibi 1500 Sayılı Kuyucuk Tarım Kredi Kooperatifi'nin 26/06/1995 tarih ve 988-987 ve 986 nolu kredi borç senetlerine dayanmaktadır....
Diğer bir anlatımla yargılama aşamasında, borcu itfa eden belge değerlendirilmeye alınmalıdır. Gerçekten de, yargılamada davayı inkar eden davalının savunması borcun bulunmadığı savunmasını da kapsar. O nedenle, davalının borcun ne sebeple bulunmadığını açıklama ve iddianın aksine, delillerini ikame etme hakkının ortadan kalktığından söz edilemez. Belirtilen nedenlerle, temyiz aşamasında sunulan ve borcu söndüren bir belgenin varlığı karşısında savunmanın genişletilmesi yasağından söz edilemeyeceğinin (HMK 140, mülga HUMK.Md. 202) kabulü zorunludur. Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, borçlunun, yargılamanın henüz tamamlanmadığı temyiz aşamasında, dava konusu borcun tamamen ya da kısmen itfa edilmiş bulunduğunu iddia ettiği durumlarda yargılama aşamasında sunulmadığı için Yerel Mahkemece değerlendirilememiş olan ödeme iddiası üzerinde gerekli inceleme ve değerlendirme yapılması gerekmektedir Eldeki davada, davalı ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece aldırılan 26.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda; takip konusu borcun 23.06.2017 tarihinde yapılan ödeme ile sona ermiş olup, şikayet tarihi itibarıyla dosyada 77.830,13 TL fazla ödeme olduğu kanaatinin bildirildiği görülmekle, denetime ve hükme elverişli bilirkişi raporu da dikkate alınarak davanın kabulüne, davacılar hakkında yapılan icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece aldırılan 26.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda; takip konusu borcun 23.06.2017 tarihinde yapılan ödeme ile sona ermiş olup, şikayet tarihi itibarıyla dosyada 77.830,13 TL fazla ödeme olduğu kanaatinin bildirildiği görülmekle, denetime ve hükme elverişli bilirkişi raporu da dikkate alınarak davanın kabulüne, davacılar hakkında yapılan icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Kambiyo senetlerine özgü icra takibinde İİK'nın 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun icra dairesinin yetkisiz olduğu, borçlu olmadığı, veya borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı, imzaya itirazlarını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına ve alacaklının takip hakkı bulunmadığına yönelik şikayet ve itirazlarını yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine bildirmesi zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda; davacı borçlu dava dilekçesinde, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve davalının takip hakkı bulunmadığına ilişkin şikayetleri ile birlikte imzaya ve borca itirazlarını da ileri sürmüştür....
İcra Müdürlüğü 2013/913 esas sırasına kaydının yapıldığı, dosyanın işlemden kaldırılması üzerine alacaklı tarafça dosyanın hatalı olarak işlemden kaldırıldığı beyan edilerek yenileme talebinde bulunulduğu, icra müdürlüğünce 12.10.2018 tarihinde harçsız olarak yenilenmesine karar verildiği, 2018/5309 Esas sırasına kayıt yapıldığı, alacaklı tarafça haciz talebinde bulunulduğu, borçlu vekilince ödeme protokolü ve sonrasında zamanaşımı nedeni ile dosya itfa olduğundan yeniden işleme koyma kararının ve hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, icra müdürlüğünün icra mahkemesinde şikayet yolu ileri sürülmesi gerektiğinden bahisle talebin reddine karar verildiği, Davacı tarafça, taraf vekilleri arasında 15.11.2005 tarihinde protokol imzalandığı, maddi hataya dayalı olarak üç sıfır eklendiği, bunun maddi hata olarak kabul edilmesi gerektiği, dosyanın incelenerek dosya borcunun hesaplanarak, ödeme miktarlarının dosyadan indirilmek sureti ile ödeme ve borçların somut olarak belirlenmesini,...
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emrinin borçlunun vekiline 08.09.2021 tarihinde UETS yolu ile teslim olunduğunu, 13.09.2021 tarihinde de otomatik olarak okunduğunu, otomatik olarak okunan bu süreden itibaren icra mahkemesi nezdinde beş gün içinde şikayet yoluna baş vurarak dava açması gerekirken 5 günlük süre içinde şikayet yoluna vurmadığını, dava açmadığını, icra takibinin kesinleştiğini, imzası alacaklı tarafından kabul edilmiş bir belge yada alacaklı tarafından verilen imzası noterlikçe onaylı bir belde sunulmadığını, davacının bu belgeleri sunamadığını, takip tarihindeki önceki yada ödeme emri ile ödeme emrine itiraz tarihine kadar olan zaman içinde yapılan itfa icra takibinin iptali nedeni olmadığını, bunun ödeme emrine itiraz yolu ile ileri sürülmesi gerektiğini, Mahkemece İİK nun hükümlerini göz ardı edildiğini, dava konusu bononun tedavüle çıktığına yasal unsurları taşıdığını, takip konusu bononun asıl borçtan mücerret olup teminat senedi olmadığını, davacının...
a bir yakınma mektubu yazdığını, hakaret kastı olmadığını, yılın üç dört ayını geçirdiği evinin anahtarını bakıp gözetmesi için davacıya ve eşine bıraktığını, kendisine ait bazı eşyaların arama sırasında davacının evinde bulunduğunu, davacı hakkında şikayet hakkını kullanmasını gerektirecek zayıf değil güçlü emarelerin bulunduğunu, bu şartlarda normal bir kişinin şikayette bulunmasının hayatın olağan akışına uygun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, şikayetinin olağan kuşku ve somut emarelere dayanılarak yapıldığı, hak arama özgürlüğü sınırları içerisinde şikayet ve dilekçe verme hakkının kullanıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davacının dava dilekçesinde, haksız şikayet iddiası ile birlikte, davalı tarafından davacının damadı olan ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, İcra Müdürlüğünün istihkak iddiası ile ilgili aldığı kararın iptal edilmesi istemine ilişkin şikayet başvurusudur. ... Birinci Başkanlık Kurulunun 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı ile hazırlanan, 28.01.2022 tarihli ve 31733 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi ... (12.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....