WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu vekili, müvekkili aleyhine nafakanın tahsili için takip başlatıldığını, nafaka borçlarının ödendiğini belirterek takibin iptalini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın görevsizliğine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu vekili, mahkemece bağlanan nafakayı davalının hesap numarası bildirmemesi sebebiyle ödeyemediğini, kendisinin .... Müdürlüğü'ne gittiğini, davalının bildirdiği adrese 5.000 TL yi havale ettiğini, oğlunu arayarak 1.000 TL yi de....' e bıraktığını söylediğini, ancak davalının aynı gün kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını belirterek davalıya borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereği; borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Bu süre hak düşürücü süre niteliğinde olduğundan, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda; borçlulardan ...'a örnek 10 numaralı ödeme emrinin 14.11.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların ise 20.11.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda borçlu ... yönünden şikayet ve itirazlar İİK'nun 168/5. maddesinde öngörülen 5 günlük yasal süre geçirildikten sonra yapılmış olup, mahkemece adı geçen borçlu yönünden, istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, tüm borçlular yönünden işin esası incelenerek itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Şikayetin süre yönünden değerlendirilebilmesi için öncelikle şikayet dilekçesinde ileri sürülen satış ilanı tebligatının usulüne uygunluğunun denetlenmesi gerekir. Bu durumda mahkemece şikayetçi borçlulara yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı denetlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu hususta değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de; İİK'nun 134. maddesinde ihalenin feshi nedenleri açıklanmış olup, dosya borcu ihale tarihinden önce ödenmiş olsa bile, bu hususta ihaleden önce mahkemeye başvurularak takibin iptalinin sağlanması yoluna gidilmesi gerekir. İtfa nedenine dayalı olarak ihalenin feshi istenemez. Kaldı ki somut olayda ihale tarihinde ya da öncesinde dosya borcunun ödendiğine veya satışın durdurulmasına yönelik, talimat icra müdürlüğü dosyasına yansıyan bir durum bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemenin gerekçesinde geçen ihalenin feshi sebebi de yerinde görülmemiştir....

          İcra Hukuk Mahkemesince talebin İcra Müdürlüğü işlemini şikayete yönelik olduğu, her ne kadar davacı tarafından davanın istihkak iddiası olarak incelenmesi için 12.06.2014 tarihinde ıslah dilekçesi verilmiş ise de ıslah yoluyla şikayet talebinin istihkak davasına çevrilmesinin mümkün olmadığı ve ıslah talebinin harçlandırılmadığı gerekçeleriyle davacının talebi şikayet olarak değerlendirerek yargılamaya devam edilmiş ve şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiası ile İİK 96-97 maddelerinin uygulanmasına yönelik şikayet talebine ilişkindir. Dava dilekçesinde şikayet talebinin yanında mülkiyet iddiasından da söz edilmiş, ayrıca 12.06.2014 tarihli dilekçe ile de mülkiyet iddiası tekrarlanmıştır....

            Maddesinde “ İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü bulunmaktadır. Takip dosyası UYAP üzerinden incelendiğinde davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine Ankara 11. İdare Mahkemesinin 29/04/2021 tarih 2020/2285 esas 2021/909 karar sayılı ilamının infazı için ilamlı icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Davacı borçlu vekili; davalının müvekkiline idari para cezasından kaynaklı borçlarının bulunduğunu, takip konusu borcun idari para cezası alacağına mahsup edildiğini dolayısıyla ödenmesi gerekir bir borçlarının kalmadığını iddia ederek itfa itirazında bulunmaktadır....

            İİK'nun 33. maddesinde; ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.'' düzenlemesi mevcuttur. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde takibe konu alacak için, yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur. Yargıtay 12....

            İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Borçlu, itfa itirazına dayanak olarak, yaptığı ödemelere ilişkin banka dekontlarını, posta havale fişlerini delil olarak sunmuş ise de, ödeme belgelerinin incelenmesinde, ödemelerin bir kısmının nafaka borcu için yapıldığına ilişkin herhangi bir açıklama içermediği görülmüştür. Borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde takibe konu alacak (somut olayda nafaka alacağı) için yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur....

              İİK.nun 33/1. maddesinde ise; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, borçlu babanın Mahkeme'ye sunduğu banka hesap ekstresi..vs belgelerin, çocukların okul, servis ve yemek ücretleri nedeniyle üçüncü kişilere yapılmış ödemelere ilişkin olduğu, ilam alacaklısı annenin, bu ödemelerin nafaka borcuna mahsuben aldığına dair kabulü olmadığı gibi Yasa'nın aradığı anlamda belgeler olmadığı görülmektedir. Ödeme belgesi olarak dayanılan 06.08.2010 tarihli ihbarname ise alacaklı tarafından kabul edilmiştir....

                İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." hükmüne, aynı kanunun39/1. Maddesinde ise; ''İlama müstenit takip, son muamele üzerinden on sene geçmekle zamanaşımına uğrar'' hükmüne yer verilmiştir. Zamanaşımının kesilmesi için alacaklının, icra dosyasında takibin devamını sağlayıcı nitelikte taleplerde bulunması ve takibi işlemsiz bırakmaması gerekir. Somut olayda, ........tarihli, 2001/402 E.- 619 K. sayılı rücuen alacağa ilişkin ilamı ve Yargıtay 10....

                  UYAP Entegrasyonu