WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti'ye ciro edildiğini, mahkemenin itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına hükmettiğini, ancak bu noktada hatalı değerlendirme yapıldığını, itfa sebebiyle icranın geri bırakılmasına değil takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, çünkü borcun takibe geçilmesinden yaklaşık 6 ay öncesinde ödendiğini, ancak davalının buna rağmen Aralık 2019'da haksız şekilde takibe geçtiğini, işbu davaya konu çeke ilişkin olarak müvekkil 24.07.2019 tarihi itibari ile çek bedeli olan 83.333,00- TL ödendiğini, müvekkiline çekin renkli fotokopisi teslim edildiğini ve çek aslı kötü niyetli olarak teslim edilmediğini, davalı taraf hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak çeki ödeme almak amacıyla tekrar bankaya ibraz ettiğini, banka da davalıya 2.030,00- tl ödediğini ileri sürerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; borçlunun dayandığı 23.11.2012 tarihli belge alacaklı vekili tarafından kabul edilmemiştir.Bu durumda anılan bu belge yukarıda açıklanan yasal düzenlemede bahsedilen belgelerden kabul edilemez. İcra Mahkemesi'nce diğer iddia ve ödeme belgelerinin yine İİK 'nun 33/1.maddesi kapsamında incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. ..//.....

    İcra Mahkesinden 07.01.2010 - 27.12.2012 tarihleri arası dosyanın işlemsiz kaldığı gerekçesiyle İİK'nın 33/a maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasının talep edildiği, mahkemece 01.11.2013 tarih ve 2013/1501 E. 2013/1274 K. sayılı kararıyla şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 12.02.2014 tarih ve 2014/447 E. - 2014/3553 K. sayılı kararıyla onandığı, karar düzeltme talebinin ise reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 2004 sayılı İcra İflas Kanununun madde 33/a – Ek: 18/2/1965 – 538/18 md.)" İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vakı olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir....

      Mahkemece, icranın geri bırakılması talebinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, alacaklı ve Katılma yoluyla borçlu vekilince ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1-Borçlu vekilinin temyiz itirazları yönünden; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddine, 2- Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Başvuru, İİK'nun 33/1. maddesine dayalı, icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 100 (818 sayılı B.K'nun 84.) maddesinde kısmi ödemelerin öncelikle faizden ve masraftan mahsup edileceği hükmüne yer verilmiştir. Başka bir anlatımla kısmi ödemelerin öncelikle fer'i alacaklardan mahsup edileceği kuralı bulunmaktadır....

        DAVA KONUSU : TAKİBİN TALİKİ VEYA İPTALİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine bonoya istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, dosyanın işlemsiz kalması neticesinde arşive kaldırıldığını, alacaklı vekili tarafından 10/07/2019 tarihli yenileme talebi sonucunda icra dosyasının 11/07/2019 tarihinde yenilendiğini, 05/02/2015 tarihi ile 11/07/2019 tarihleri arasında her hangi bir işlem yapılmadığını, 3 yıllık zaman aşımı süresinin geçtiğini belirterek zaman aşımı nedeniyle takibin durdurulmasına, icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 11/01/2021 gün, 2020/974 E. 2021/16 K. sayılı kararla; "Süre aşımı sebebiyle davanın REDDİNE" karar verilmiştir.....

        DAVA Alacaklılar vekili şikayet dilekçesinde; Belediye aleyhine başlattığı ilamlı icra takibinde, Belediyenin taşınmazını teminat göstererek icranın geri bırakılması kararı aldığını, takibe dayanak ilamın kesinleşmesi üzerine Belediyenin banka hesaplarına haciz konulması talebinin İcra Müdürlüğünce kabul edilip sonrasında 22.09.2020 tarihli işlem ile Belediyeye ait taşınmazın daha önce teminat gösterilmesinden ötürü sehven konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini, takibin kesinleşmesinden sonra haciz talebinde bulunma yetkisi olduğunu, İcra Müdürlüğünce hatalı karar verildiğini ileri sürerek 22.09.2020 tarihli müdürlük işleminin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Borçlu vekili cevap dilekçesinde; icranın geri bırakılması kararı almak için gösterdiği teminatın (taşınmaz) dosya alacağını karşıladığını, Belediyenin haberi olmadan banka hesaplarına haciz konulamayacağını beyan ederek talebin reddini istemiştir. III....

          Nitekim ilamlı icra takibinde borçlunun itirazı takibi durdurmayacağı gibi, itfa ve imhal itirazlarının ispatı, ancak "yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle" (İİK. m. 33) mümkün olacaktır. Halbuki ilamsız icra takibinde itiraz üzerine takip duracak ve alacaklının itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurarak olumlu karar alması gerekecektir. Yine ilamlı icra takibini alacaklı istediği icra dairesinde yapabilecekken (İİK. m.34), ilamsız icra takibinde genel yetki kurallarına göre (İİK. m.50) takip yapması gerekecektir. O zaman elinde ilam olan bir alacaklı, bu kadar avantajlar var iken neden ilamsız icrayı tercih eder? Burada ilk akla gelen ilamlı icra takiplerinde uygulanan İİK'nun 36. maddesini, bir diğer anlatımla borçlunun icranın geri bırakılması kararı alarak takibi durdurmasını bertaraf etmek olabilir....

            Maddesinde belirtilen icranın geri bırakılması talebine ilişkin olup, davacı tarafça itfa sebebine dayalı olarak talepte bulunulmuştur. İİK'nın 33. Maddesi aynen; İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. Hükmüne yer verilmiştir. Madde metninden de görüldüğü üzere öncelikle 33/1. Madde uyarınca itirazın incelenebilmesi için itirazın 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılıp yapılmadığının incelenmesi gerekmektedir. Yukarıda da belirtildiği üzere, icra emri davacıya 19/08/2011 tarihinde tebliğ edilmiştir. İşbu itiraz ise 21/12/2017 tarihinde edilmiştir....

            Deri Mamülleri San. ve Tic.A.Ş., Mader Deri Sanayi ve Tic.A.Ş., ..., ..., ... ve ......,ın kefalet sebebiyle oluşan borçları bakımından tüm ferileri de dahil olmak üzere ibra ettiğimizi gayrikabili rücu kabul beyan ve taahhüt ederiz." şeklinde beyanda bulunarak tüm takip borçlularının ibra ettikleri, alacaklının davaya cevap dilekçesinde de protokol ve ibraname altındaki imzaya itiraz edilmediği, alacaklı tarafından imzası ikrar edilen, " 24.02.2022 tarihli borç tasfiye protokolü", "25.04.2022 tarihli ibraname" ve tarihsiz "makbuzdur" başlıklı belge kapsamında takip borçluları tarafından takibin kesinleşmesinden sonra borcun itfa edildiği anlaşılmakla, itfa nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve istemin kabulü ile itfa nedeniyle davacı borçlular yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

              Borçlu takibin kesinleşmesinden önceki döneme ait ödeme itirazı ileri sürmüş olmakla; başvuru bu hali ile İİK'nın 149/a-1 maddesi göndermesiyle İİK.nun 33/1. maddesine dayalı takipten önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır. İİK.nın 33/1. maddesine göre kesinleşme öncesi itfa itirazı, icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ait itfa itirazı yasal 7 günlük sürede yapılmadığına göre mahkemece istemin süre aşımından reddi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde icranın geri bırakılmasına dair hüküm tesisi isabetsizdir....

                UYAP Entegrasyonu