ve şikayet hakkını kullanabileceğini, bu durumda davanın reddine dair kararın hatalı olduğunu, diğer taraftan dava dilekçesine bakıldığında icra dosyası kapsamında yetkiye, imzaya, borca ve tüm ferilerine ayrıca zamanaşımı itirazında bulunduklarının görüleceğini, dilekçenin sonuç kısmına bakıldığında; dosya kapsamında usulsuz tebligatlar nedeniyle kesinleşen icra dosyasında; tüm usulsuz tebligatlar yönünden ; usulsuz tebligat nedeniyle icra dosyasını öğrenme tarihi olan 24.07.2019 tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi talebiyle yetkiye,imzaya,borca ve tüm ferilerine ayrıca zamanaşımı itirazında bulunduklarının görüleceğini, borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla; zamanaşımı itirazlarının zaten yenileme emrine de itiraz niteliğinde olduğunu, bir an için mahkemenin görüşünün kabul edileceği farzedilse dahi; yerel mahkemenin bahsettiği yenileme emrine itiraz niteliği taşıyan dava dilekçesinin d bendinde anlattıkları icra dosyasının 2010 yılında yenilenmesine dair zamanaşımı itirazlarının...
Somut olayda, borçlunun mahkemece incelenen şikayet ve itirazlarının yanında 250 TL bedelli 5 adet senede de itiraz ettiği halde, mahkemece anılan talep incelenmeksizin ve bu konuda yukarıda değinilen 6100 Sayılı HMK.'nun 297. maddesinde belirtilen ilkelere göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Diğer taraftan icra mahkemesi, önüne gelen itiraz ve şikayetleri, İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak takip hukuku bakımından kesin hükme bağladığından, anılan mahkemenin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımaz. Bu nedenle borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde açılan davaları bekletici mesele yapamayacağı gibi cumhuriyet savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava da bekletici mesele yapılamaz. Tüm bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin raporlar arasında çelişki olduğu ve C. Savcılığına yapılan şikayet sonucunun beklenilmesi gerektiğine yönelen istinaf talebinin yasal dayanağı bulunmamaktadır....
Maddesi gereğince ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü iddiasına dayalı şikayet ile İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. İzmir 22. İcra Müdürlüğünün 2019/1815 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, takip alacaklısı davalı vekilince borçlular Ferudun Bakar ve Şefika Bakar aleyhine 62.000,00 TL asıl alacağın ferileri ile birlikte tahsili talebi ile keşidecisi davacı borçlu aval vereni dava dışı borçlu ve lehdarı takip alacaklısı davalı olan bonoya dayalı olarak takip yapıldığı, takip talebi üzerine icra müdürlüğünce örnek 7 ödeme emri düzenlendiği, davacıya gönderilen ödeme emri zarfı üzerinde "10 örnek ödeme emri ve senet sureti içerir" ibaresi olduğu, ödeme emrinin 06/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 11/03/2020 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından açılan davada ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddia edilmiş, ayrıca dayanak senetteki imzaya itiraz edilmiştir....
ödeme emri tarafına 06/03/2020 tarihinde tebellüğ edildiğini, süresi içerisinde imzaya, borca ve tüm ferilerine ayrıca ve açıkça itiraz ettiğini, Düzce ilinde işe girdiği şirketin herkesten boş senet aldığını, takibe konulan senedin bu senet olup olmadığını bilmediğini, ancak senet altındaki imzanın kendi imzası olmadığını, imzanın ve yazıların incelenmesini, ayrıca yine 01/04/2019 tarihinde davalı şirket ile herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını, davalı alacaklının kötü niyetli olarak davayı kazandığı tarihten sonra düzenleme tarihini kendileri yazıp takibe koyduklarını, kesinlikle bu borcun ve imzanın tarafına ait olduğunu kabul etmemekle birlikte ayrıca zamanaşımı itirazı da bulunduğunu, tarafına ait olmayan iş bu takibe dayanak bono da ki imzaya, borca, faize ve tüm ferilerine açıkça itiraz ettiğini, davanın kabulü ile takibin borçlu yönünden durdurulmasına, dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren Düzce İcra Müdürlüğü'nün 2019/10438 esas sayılı icra takibinin TMK madde 170 uyarınca durdurulmasına...
Maddesinde düzenlenen imzaya itiraz davasıdır. Mahkemece imzaya itirazın kabulü ile Suluova İcra Müdürlüğünün 2015/1519 Esas sayılı dosyasındaki takibin durdurulmasına, davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına görülmüştür. İİK'nun 170/a maddesi hükmüne göre; "İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz." Takip dayanağı senetlerin tanzim tarihleri itibariyle uygulanması gereken 6102 sayılı TTK'nun 776. maddesine göre bononun, kambiyo senedi vasfı taşıyabilmesi için, tanzim yeri unsurunu ihtiva etmesi gereklidir....
A.Ş. icra mahkemesine başvurusunda, iflas erteleme davasında verilen tedbir ara kararı nedeniyle takibin iptali talebi ile birlikte faiz oranına, imzaya ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, mahkemece, tedbire yönelik şikayetin iflas erteleme davasında verilen tedbir kararı kaldırıldığından reddi ile birlikte yetkiye ve faize itirazın esastan, imza itirazının da İİK'nun 68/a-5. maddesi gereğince reddine karar verildiği görülmüştür. Her ne kadar şikayet tarihinden sonra ancak karar tarihinden önce 26.12.2013 tarihinde Osmaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/406 - 2013/566 K. sayılı kararı ile tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş ise de; 28.11.1956 tarih ve 15/15 Sayılı İBK. ve HGK.nun 17.3.1954 tarih ve 3/40-49 sayılı kararları gereğince; her dava açıldığı tarihteki koşullara ve hukuki duruma göre hükme bağlanır. Osmaniye 1....
Varlığından haberdar olmadığım 06.09.2022 tarihli Muhtıra ile öğrendiğim babama ait kambiyo senedi için İcra takibine itiraz (borca ve imzaya itiraz) konulu dava için Hatay İcra Hukuk Mah.'nin 05.09.2022 tarih ve 2022/466 esas 2022/603 karar sayılı gerekçeli karardaki “şikayetin aktif husumetten reddine" ve de gerekçeli karar ve bu karara bağlı ek karardaki "istinaf talebinin reddine" kararlarının kaldırılarak istinaf dilekçelerimdeki taleplerim doğrultusunda kabulüne karar verilmesini talep ederim." şeklinde ek kararı ve asıl kararı istinaf etmiştir. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Uyuşmazlık; icra hukuk mahkemesinde görülen borca ve imzaya itiraz davasına asli müdahil olunup olunamayacağı noktasında toplanmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, hukukumuzda davaya müdahale (katılma) iki türlü olup; bunlar fer‘i müdahale ve asli müdahale olarak adlandırılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, örnek 10 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ve takipten 28.08.2014 tarihinde haberdar olunduğunu ileri sürerek usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itiraz ettiği, mahkemece, imzaya itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca imzaya itirazının yasal 5 günlük süre içerisinde yapılması gerekir....
açıklanan gerekçeleriyle, Davacının imzaya itirazının kabulü ile İstanbul 8....