Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Vergi, resim, harç hesabındaki paraların nereye harcandığının haczedilmezlik şikayeti yönünden sonuca etkisi yoktur. Bu nedenle mahkemece şikayetin kabulüne karar vermek gerekirken şikayetin reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 14.03.2016 tarihinde oybirilğiyle karar verildi....

      ve BK.nun 179. maddeleri gereğince ilama dayalı takip dosyası üzerinden takip işlemleri yapılmasına ilişkin icra dairesinin işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, bu yönde eda hükmü içermeyen ve takibin dayanağı olmayan üçüncü kişinin istihak davasının reddine dair karar ve bunu onayan Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin ilamı gereğince işlemin yerinde olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddi yönünde hüküm tesis edilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK. nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK. nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İ.İ.K. nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 29.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Takipte istenen faizin oranının fahiş olduğuna ilişkin borçlu şikayeti ilama aykırılık nedenine dayalı olduğundan HGK.nun 21.06.2000 tarih ve 2000/12-102 sayılı kararında da belirtildiği üzere süreye tabi değildir. Bu durumda mahkemece takip dayanağı ipotek belgesinde varsa faiz oranı ve niteliğiyle ilgili düzenlemeler dikkate alınarak borçlunun faize yönelik itirazının esasının incelenmesi gerekir iken şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 19.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Anılan başvurunun ilama aykırılık şikayeti olarak nitelendirilmesi gerekeceğinden süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir.Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda İcra Mahkemesi'nce asıl alacak ve onun işlemiş faizi yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,10.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPULU TAŞINMAZDA YARARLANMA ANLAŞMASINA AYKIRILIK NEDENİYLE -KARAR- Dava, intifa hakkının kaldırılması isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 08.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Oysa dava dilekçesinde davacı açıkça ödeme yapılması halinde her türlü şikayet hakkını saklı tutmuştur. Dosya borcunun sonradan ödenmesi şikayeti hükümsüz bırakmayacağından mahkemenin taleple ilgili gerekçesi yerinde değildir. Yapılması gereken talep doğrultusunda şikayete konu icra emrindeki dosya borcunun ilama uygunluğunun denetimini yapmaktır. Hal böyle olunca davacının hükme yönelik istinafları yerindedir kabul edilmiş, karar kaldırılmış, taraflar arasındaki uyuşmazlık HMK 24- 25- 26. maddeleri çerçevesinde yeniden belirlenerek sınırlandırıldıktan sonra şikayetle ilgili hüküm inşa edilmek üzere dosyanın yerel mahkemeye iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstinaf talebinin HMK 353/1/a/6 maddesi gereğince kabulü ile İstanbul 27....

              Bu kabule aykırı talepler içeren takipler ilama aykırılık yaratacağından icra mahkemesinde süresiz şikayet konusu yapılabilir (HGK 21.6.2000 Tarih, 2000/12-1002 E). Somut olayda takibe dayanak yapılan ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 26/06/2014 tarihli, 2012/639 E.-2014/486 K. sayılı kararının hüküm bölümünde “.kira bedelinin...1.400,00 TL olarak tespitine” karar verilmiş, likit bir miktarın ödenmesi yönünde eda hükmü oluşturulmamıştır. Bu durumda ilamın kesinleşmesi halinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti kalemlerin istenebilmesi dışında icra yolu ile infazı da mümkün değildir. Borçlunun istemi ilama aykırılığı içermekte ve ilama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece icra emrinde istenen asıl alacak ve faizine ilişkin miktarlar için icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir....

                İstinaf Sebepleri Şikayet dilekçesindeki itiraz sebeplerinin tekrar edildiği görülmüştür. C....

                  İcra memur muamelesini şikayette husumetin şikayet konusu işlem lehine olan kişiye yöneltilmesi gerekmesine, sıra cetveline şikayette ise şikayet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara, bir başka anlatımla kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek alacaklılara yöneltilmesi gerekmesine göre şikayetçi vekilinin her iki talebi yönünden de borçlu aleyhine şikayette bulunmasında hukuki yararı bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu