İcra Müdürlüğü’nün 2010/4206 takip sayılı dosyasından, 14.04.2010 tarihinde yapılan haczin İİK 99. maddesine göre yapılması gerekirken İİK 97. maddeye göre yapılmış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğundan öncelikle İcra Memurluğu işleminin iptaline İİK 99. madde uygulanarak alacaklıya istihkak davası açmak üzere süre verilmesi için dosyanın icra müdürlüğüne iadesine haczedilen demir kesme makinasının müvekkile iadesine , şikayet kabul edilmediği takdirde 14.4.2010 tarihinde haczedilen demir kesme makinası açısından davaya istihkak davası olarak devam edilerek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasını dava ve talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, davacının davalı borçlu şirketin eski hissedarı olduğunu haciz yapılan işyerini borçtan sonra açtığını davacıyla borçlunun haciz adresini birlikte kullandıklarını aynı konuda açılan şikayet davasının reddedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı borçlu savunma yapmamıştır....
Maddesinde icra mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar ve iflas idare memurlarının ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulasına karşı şikayet üzerine verilen icra mahkemesi kararlarının kesin olduğu ifade edilmiştir. İstinaf incelemesi talep edilen icra mahkemesi kararı iflas idaresinin 01.08.2019 ve 21.09.2020 tarihli kararlarına karşı yapılan şikayet üzerine verildiğinden kesin olmakla HMK nın 352/1- b-1 maddesi gereğince davacının istinaf talebinin reddi dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul 24. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 04/12/2020 gün 2020/934 E. 2020/1532 K. Kararı İİK nun 363....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: İcra kefili olan şikayetçinin, 06.02.2014 tarihli haciz tutanağında düzenlenen kefaletin, Türk Borçlar Kanunu'nun aradığı şartlarda olmadığını ileri sürerek icra kefaletinin iptali ve maaşı üzerindeki haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; şikayetin İİK 38.maddesine göre icra dairesindeki kefaletlerin ilam hükmünde olduğu, buna dayanılarak gönderilecek icra emrine yapılacak itirazların İİK 33. maddesinde sınırlı olarak düzenlendiği, İİK 38. maddesi dışındaki BK'nın kefalete ilişkin hükümlerin yargılamayı gerektirir hükümler olduğu bu nedenle şikayet...
İflâs Kanununun (İİK) 363.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 4949 sayılı Kanun’un 102. maddesiyle İİK’na eklenen Ek-Madde ...’de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2012 yılı için ....870,00 TL’dir. 5311 sayılı Kanun ile İİK'na eklenen geçici .... madde uyarınca uygulanmasına devam edilen aynı Kanun'un 363. maddesine göre, sıraya dair şikayet ve itirazın red veya kabulüne dair kararlar, sırası itiraza uğrayan alacak tutarının anılan temyiz sınırını geçmemesi halinde, temyiz kabiliyetinden yoksundur. Somut olayda, şikayet olunanın, garameye giren alacağı ....690,92 TL olup, sırası itiraza uğrayan alacak tutarı ....870,00 TL'yi geçmediğinden, ........2012 tarihli karar kesin niteliktedir. Bu nedenlerle, kararı temyiz eden şikayet olunan vekilinin temyiz istemi İİK'nın değişik 365/son madde hükmü gereğince reddedilmelidir....
İcra Müdürlüğü'nün 1999/790 Esas sayılı dosyasından başlatılan gayrimenkul ipoteğinin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde İİK.'nun 150/e maddesi gereğince yasal sürede satış talep edilmediğinden bahisle takibin düştüğünü ileri sürerek alacaklı banka ve diğer borçlu şirket aleyhine şikayet yoluna başvurduğu, anılan şikayet hakkında ... İcra Mahkemesi'nin 2014/429-618 sayılı kararı ile 26.06.2014 tarihinde ''şikayetin kabulü ile takibin şikayetçi borçlu yönünden düşürülmesine'' karar verildiği,sözü edilen kararın temyiz edildiği ve henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, borçlunun eldeki şikayetten önce aynı kişiler hakkında ve aynı sebebe dayanarak ... İcra Mahkemesi'nin 2014/429 Esasında kayıtlı dosyasında şikayet yoluna başvurduğu ve anılan şikayet dosyasının derdest bulunduğu sabittir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Tüm dosya kapsamı icra dosyası ile birlikte değerlendirildiğinde; Şikayet 26/08/2021 tarihli istihkak iddiasında İİK 99 maddesinin uygulanması yönündeki memur kararının kaldırılmasına dairdir. İİK m. 99 hükmü mahcuzun münhasıran 3. Şahsın elinde haczedilmiş olması halinde 3. Şahsın istihkak iddiasının reddi davası açmak üzere icra memurluğunca alacaklıya 7 günlük süre verilmesini anlatır.Bu düzenleme bakımından haciz mahalinin borçlu ile herhangi bir şekilde irtibatlı olmaması gerekir. Şikayet konusu 23/08/2021 tarihli Halkapınar Mah. 1203/1 No:61 Konak/İzmir adresinde tatbik edilen haciz zaptı incelendiğinde ; haciz adresinde borçluya ait bir belge bulunmadığı, 3 kişinin vergi levhasını ibraz ettiği ,haciz adresinin kayıtlı adresi olduğu anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davalı şirket vekili tarafından dava dışı Mehmet Ayten aleyhine düzenleme tarihi 2018 yılı olan 3 adet bonodan dolayı 23/07/2020 tarihinde kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, 23/11/2021 tarihinde yapılan hacizle ilgili davacı tarafın istihkak iddiasında bulunduğu, icra müdürlüğünce 25/11/2021 tarihli karar ile İİK 97.madde kapsamında istihkak iddiası ile ilgili takibin taliki veya devamı hususunda bir karar verilmek üzere dosyanın icra hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, şikayetçi 3.kişinin icra müdürlüğünün 25/11/2021 tarihli kararına karşı şikayet yoluna başvurulduğu, istihkak iddiası ile ilgili İİK 99.maddenin uygulanmasını istediği, ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verildiği görülmüş olup, şikayete konu haciz tutanağının incelenmesinde haciz mahallinde takip borçlusu Mehmet Ayten'in hazır olduğu, bu nedenle icra müdürlüğünce İİK 97.maddedinin uygulanmasında yasaya aykırılık bulunmayıp...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Şikayet dilekçesinde hangi malvarlığının somut olarak eksiltildiğinin bildirilmemesi ve İİK’nın 351. maddesi uyarınca şikayetçinin şikayet dilekçesinde göstermiş olduğu delillerle bağlı olduğunun düzenlenmiş olması karşısında, hakimin araştırma yükümlülüğü bulunmadığı gerekçesiyle sanıkların beraatine karar verilmesi gerekirken yazı şekilde şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin şikayet hakkının düşürülmesine yönelik temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hüküm fıkrasından “Açılan davada İİK nun 347. mad. gereğince şikayet hakkının düşürülmesine” kısmı tamamen çıkartılarak yerine “Şikayet...
Mahkemece, haciz sırasında yavru ile anaları gibi bir ayrım yapılmaksızın İİK 83/b maddesine aykırı olarak haciz işlemi yapıldığı, haciz sırasında haczedilen hayvanların sağlıklı bir sayımının yapılmadığı, istihkak iddiasının haciz tutanağına geçirilmediği gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmiş; karar, davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, üçüncü kişinin İİK’nun 97. ve 99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayet talebi ile haczin ve muhafaza işleminin kaldırılmasına yönelik şikayet talebine ilişkindir. İcra dosyasında taraf olmayan 3. kişi dosyadaki haczin kaldırılmasını şikayet yoluyla isteyemez, bu konuda aktif dava ehliyeti yoktur ancak 3. kişi istihkak iddiası ve prosedürüne göre haczin kaldırılmasını isteyebilir. Bununla birlikte, 3.kişinin İİK'nun 96, 97. maddelerinin uygulanmasına yönelik şikayet başvurusunda bulunma hakkı vardır....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, A-) Sanık hakkında İİK 331/1 maddesine ilişkin kurulan hükme yönelik yapılan incelemede; Eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, B-) Sanık hakkında İİK 345/a maddesine ilişkin kurulan hükme yönelik yapılan incelemede; 2004 sayılı İİK'nın 345/a maddesindeki "sermaye şirketinin iflasını istememek" suçunun oluşabilmesi için, aynı Kanun'un 179. ve 6102 sayılı TTK’nın 376. maddesinde öngörülen koşullarda şikayet tarihi itibariyle şirketin aktif ve pasif durumunun belirlenerek sonucuna göre şirketin iflasının istenmesi şartlarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği cihetle; öncelikle şikayet tarihinden itibaren geriye dönük olarak yakın zamanda borçlu şirkete ait ticari defterlerin temini ile borçlu şirket hakkında kesinleşmiş icra takip dosyalarının,....