tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I.DAVA 1.Alacaklı şikayet dilekçesinde; icra müdürlüğünce 10.04.2021 tarihli haczin İİK 99 maddeleri gereğince yapılmış sayılmasına ilişkin kararının kaldırılarak haczin İİK 96-97 maddesi gereğince yapılmış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Birleşen davada alacaklı dava dilekçesinde; haczedilen mahcuzların borçlulara ait olduğunu, üçüncü kişi şirketin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Üçüncü kişi cevap dilekçesinde;mahcuz malların tamamının şirkete ait olduğunu ileri sürerek şikayetin ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....
Dava, İİK 235/son fıkrası gereğince açılmış olan, sıra cetveline şikayet yolu ile yapılan itiraz davasıdır. İİK 16/1.maddesinde "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.", İİK 235/son maddesinde "Ancak itiraz alacağın esas veya miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dair ise şikayet yoliyle icra mahkemesine arz olunur." düzenlemeleri yer almaktadır. Şikayetçi sadece kendi sırasına yönelik itirazlarını, husumeti iflas idaresine yönelterek İİK'nın 235/son maddesi uyarınca icra mahkemesinde ileri sürmelidir....
Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
İstinafa konu uyuşmazlık, satış talebinin reddine ilişkin şikayet olması nedeniyle istinaf yoluna başvurulamayacak, dolayısı ile kesin kararlardan olduğundan istinaf talebinin usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Mahkeme kararının nitelik itibariyle kesin olması nedeniyle (İİK. 363. maddesi gereğince) istinaf talebinin USULDEN REDDİNE, 2- a-)Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 108,80 TL'den mahsubuna, bakiye 49,50 TL'nin talep halinde davacıya iadesine, b)İstinaf yargılama giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına; Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda İİK.'nun 365/3. maddesi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi....
-KARAR- 4949 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu 2004 sayılı İcra İflâs Kanunu’nun (İİK) 363. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 4949 sayılı Kanun’un 102. maddesiyle İİK’na eklenen Ek-Madde 1'de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2014 yılı için 5.440,00 TL'dir. 5311 sayılı Kanun ile İİK'na eklenen geçici 7. madde uyarınca uygulanmasına devam edilen aynı Kanun'un 363. maddesine göre, sıraya dair şikayetin red veya kabulüne dair kararlar, sırası şikayet edilen alacak tutarının anılan temyiz sınırını geçmemesi halinde, temyiz kabiliyetinden yoksundur. Somut olayda, şikayetçi vekili, şikayet edilenin sıra cetvelindeki sırasına itiraz etmiştir. Düzenlenen sıra cetveli ile şikayet edilene 4.537,30 TL ödenmesine karar verilmiştir. Uyuşmazlık konusu bu miktar 5.440,00 TL'yi geçmediğinden, 27.06.2014 tarihli karar kesin niteliktedir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Tarih : 10/03/2009 No : 2009/19-2009/80 Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayet eden vekili, müvekkilinin ihtiyati haczinin önce olması nedeniyle sıra cetvelinde birinci sırada yer verilmesi gerekirken, ikinci sırada pay ayrıldığını, en azından İİK.’nun 100. maddesi koşulları çerçevesinde satış bedelinin garameten paylaştırılması gerektiğini belirterek sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet edilen vekili şikayetin reddini savunmuştur....
Davalı alacaklı vekili, haczin borçlunun adresinde ve eşinin huzurunda yapıldığını,haciz sırasında istihkak iddiasında bulunulmadığını, İİK 97/a maddesindeki karinenin borçlu dolayısıyla alacaklı lehine olduğunu davacının borçlunun birinci derece akrabası olduğunu savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delilere göre dava konusu haczin borçlunun tebligat adresinde yapıldığından İİK 97/a maddesindeki mülkiyet karinenin borçlu dolayısıyla alacaklı lehine olduğu,karine aksinin davacı 3.kişi tarafından ispatlanamadığı, icra müdürlüğü işleminin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle memurluk işlemine yönelik şikayet davası ile istihkak davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; haczin davacı 3.kişi adına vergi levhası bulunan işyerinde yapıldığı, bu durumda haczedilen şeylerin borçlunun elinde bulunmayıp mülkiyet hakkı iddia edilen 3. kişi davacının elinde olduğu, İcra Müdürlüğünün bu durumda İİK 99. maddeye göre alacaklıya istihkak iddiasında bulunan 3. kişi aleyhine tetkik merciine müracaat için 7 gün müddet vermesi gerekmesine rağmen bu işlemi yapmadığı, İcra Müdürlüğünce kamu düzeninden olan İİK 99. maddenin uygulanmaması nedeniyle yapılacak olan şikayetlerin süresiz şikayet niteliğinde olduğundan İcra Müdürlüğü işlemi hukuka aykırı olduğundan davalının İİK 99. madde gereğince istihkak davası açması gerektiğinden davacının istihkak davası açmaya hakkı bulunmadığından davacının davasının kısmen reddine, davalıya İİK 99. maddeye göre yetkili ve görevli mahkemede istihkak davası açması için 7 günlük süre verilmesine, 7 gün içerisinde dava açılmadığında davacının istihkak iddiasının kabul edileceğinin bildirilmesine...
nın 347. maddesinde düzenlenen süreler geçtikten sonra 19.08.2010 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle sanık hakkında şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi delaletiyle uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, tebliğnameye uygun olarak İİK.'nın 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞMESİNE, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA MAHKEMESİ Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanıklar ... ve ... haklarındaki davada, İİK.'...