WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesince, İcra İflas Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca her icra hakiminin kendisine bağlanan icra dairesi işlemlerine yönelik şikayet ve itirazları inceleyeceğinin düzenlendiği, dava dilekçesi kapsamında dava konusunun ... 5. İcra Müdürlüğünün 2019/10628 esas sayılı dosyasına dair olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 5. İcra Hukuk Mahkemesince ise, takibe dayanak çekin keşide yerinin ve borçlunun ikametgahının ... ili olduğu, bu nedenle ... icra dairelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir....

    GEREKÇE: Uyuşmazlık, memur muamelesini şikayete ilişkindir. Adana 4.İcra Dairesinin 2018/13248 esas sayılı dosyası incelendiğinde, takip türünün genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi olduğu, takipteki asıl alacak miktarının 13.374,03 TL olduğu, borçluya gönderilen ödeme emrinin bila tebliğ iade edildiği, borçlu vekilinin 07.12.2018 tarihinde borca itiraz dilekçesi verdiği, 10.12.2018 tarihinde müdürlükçe takibin durdurulduğu, ödeme emrinin borçluya bilahere 01/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Şikayet dilekçesinin mahkemeye 14.02.2019 tarihinde tevzi edildiği görülmüştür. Her ne kadar İİK’nun 269. maddesi gereğince borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun itiraz hakkı doğmayacağından haricen icra takibini öğrenip icra dairesine itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmaz ise de bu durum borçluya hiç tebligat çıkartılmaması ya da tebliğ edilememesi hali için geçerlidir (Yargıtay 34 XX 799/1200 E, 2020/2827 K)....

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; dava, icra memur işlemini şikayet istemine ilişkindir. İncelenen icra dosyası içeriğine göre alacaklı vekilinin 3. Kişi T3 haciz ihbarnamesi gönderilmesini talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce 21/09/2022 tarihinde 1. Haciz ihbarnamesi düzenlenerek 3. Kişi T3 gönderildiği, tebligatın 27/09/2022 tarihinde TK 21/1 maddesi uyarınca muhtara bırakıldığı, daha sonra T3 13/10/2022 tarihinde 2. Haciz ihbarnamesi düzenlenerek gönderildiği, buna ilişkin tebligatın aynı konutta bulunan babası Yusuf İlhana 18/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, T3 tarafından 18/10/2022 tarihinde icra dosyasına 1. Haciz ihbarnamesine ve borca itiraz ettiğine ilişkin itiraz dilekçesi sunulduğu, alacaklı vekilinin talebi üzerine 27/10/2022 tarihinde 3....

    Somut olayda; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine Rize İcra Müdürlüğünün 2021/5604 Esas sayılı dosyası üzerinden taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı (Davalı vekilinin istinaf dilekçesindeki kabulü de bu yöndedir.) takip uyarınca icra müdürlüğünce aynı takip talebine istinaden hem örnek no 8 ödeme emri hem de örnek no 44 icra emri düzenlenip borçluya gönderildiği, borçlu tarafından 03.11.2021 tarihli dilekçe ile icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve ferilerine itiraz edildiği, itiraz uyarınca icra müdürlüğünce verilen 04.11.2021 tarihli karar ile takibin durdurulduğu sabittir. Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. Takibin ilamsız takip şeklinde yapılması durumunda borçlunun yetkiye, borca ve fer'ilerine yönelik tüm itirazlarını icra müdürlüğü nezdinde yapması gerekli ve yeterli olup icra mahkemesi nezdinde itirazda bulunulması hukuken sonuç doğurmaz....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borca itirazın süresinde olmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, öncelikle açılan davanın süresinde açılmadığını, İİK gereğince ödeme emrinin tebellüğ edilmesinden itibaren davanın 5 gün içinde açılması gerektiğini, borca itirazı süresinde olmayan davacının davayı şikayet olarak ikame ettiğini, ancak icra memur muamelesi şikayetinin de süresinde olmadığını, icra dosyasında borca itiraz talebi gönderildikten sonra 11/04/2021 tarihinde davacının borca itiraz talebinin reddine ilişkin karar verildiğini, ayrıca davacı her ne kadar dosya borcunu 01/04/2022 tarihinde öğrendiğini bildirmiş ise de icra dosyasında 16/11/2017 tarihli haciz tutanağında davacı borçlunun adresine hacze gidildiği ve borçlunun yapılan hacizde hazirun olarak bulunduğunun görüleceğini belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 6....

    İcra Müdürlüğünün 03/03/2021 tarihli kararı ile borca itiraz talebi kabul edilmesine ve icra takibinin durdurulmasına karar verilmesine rağmen, hacizlerin kaldırılmadığını, takip kesinleşmediğinden müvekkilinin birinci haciz ihbarnamesinde adı geçen bankalardaki hesaplarına uygulanan hacizlerin hükümsüz olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat nedeniyle takip kesinleşmediğinden haczin kaldırılması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayet ve haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Tüzel kişilere ne şekilde tebligat yapılacağı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddelerinde belirlenmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2021 NUMARASI : 2020/558 ESAS - 2021/47 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 25....

    İlâmlı icrada itiraz “İtfa”, “imhal”, “zamanaşımı” ile sınırlı olup, yasada bir başka nedenle ilâmlı takibe itiraz edilebileceğine ilişkin düzenleme bulunmamaktadır. Murisin ilâma bağlanmış bir borcu için takip yapıldığında daha önce mirasın reddi kararı almış kişi, kendisine karşı yapılan takip işlemlerinin iptalini ancak şikâyet yolu ile ileri sürebilir. Borçluların bu husustaki başvurusu şikayet niteliğinde olup İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz olarak ileri sürülebilir. Mirasın reddi ilâmı ile hakkındaki takip işlemlerinin iptalini isteyen şahsın başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilmeyeceğinden ve İİK’nun 16/2 maddesi gereği süreyle sınırlandırılamayacağından, ilamlı icra takibinde mirasçıların mirasın reddi nedeniyle takibin iptali talebi süresiz şikayet olarak değerlendirilmelidir ( Yargıtay 12. HD'nin 22.11.2022 tarihli, 2022/5299 E, 2022/12102 K. Sayılı içtihadı)....

    İcra Müdürlüğü'nün 2018/13341 Esas sayılı dosyasındaki icra takibini iptal ettirmek amacıyla İcra Memur Muamelesi şikayet yoluna başvurduklarını, İcra Memur Muamelesi şikayet edilmişse de yapılan muamele hukuka uygun olduğundan yerel mahkemece verilen icra takibinin iptali kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, hukuki niteliği itibariyle takibin iptali istemine ilişkindir. Adana 6. İcra Müdürlüğü'nün 2018/13341 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T....

    Somut olayda, borçlu aleyhine 28.10.2014 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 04.11.2014 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, 07.11.2014 tarihinde borçlu tarafından icra mahkemesine başvurularak itiraz ve şikayet sebeplerinin ileri sürüldüğü, alacaklı tarafından ise 24.02.2015 tarihinde haricen tahsilat beyanında bulunulduğu görülmektedir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin borcun ödenmesi, itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 11.05.2011 tarih ve 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı kararı). O halde mahkemece, borçlunun borca itirazının ve şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile "konusu kalmayan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....

      UYAP Entegrasyonu