Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliği'nde yapılan 18243 yevmiye nolu rehin sözleşmesini dayanak gösterdiğini, taraflarınca 24/03/2021 tarihinde borca ve fer'ilerine itiraz edildiğini, itiraz nedeni ile dosyanın işlemden kaldırılması ve araç üzerindeki mahrumiyetlerin kaldırılmasının talep edildiğini, icra müdürlüğünün dosyanın durdurulmasına karar verdiğini ancak mahrumiyetleri kaldırmadığını, yine taraflarınca 17/05/2021 tarihinde tekrar dosyanın işlemden kaldırılmasının talep edildiğini ancak bu taleplerinin de reddedildiğini, davalı tarafça yapılan ilamsız icra takibine dayanak rehin sözleşmesi hakkında taraflarınca 20/11/2018 tarihinde Kocaeli 4....

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/555 esas 2021/24 karar sayılı ilamı ile senedin kambiyo vasfında olmadığı ve bu nedenle de iptaline karar verildiğini, mahkeme ilamının 17/02/2021 tarihinde kesinleştiğini, karşı tarafın mahkemece de kambiyo vasfında olmadığı ortaya konan senedi icra takibine koyarak kötüniyetli hareket ettiğini, bununla birlikte icra takibi tarihinde ödeme emrinde herhangi şekilde hangi oranda faiz uygulandığının yazmadığını, ayrıca icra takibine konulan senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bunun yanında takibin asıl ve ferilerine de itiraz ettiklerini belirterek takibin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, huzurdaki davaya konu Bursa 19.İcra Müdürlüğü'nün 2022/501 E....

İcra Dairesi 2020/12728 Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine karşı borçlular tarafından yasa ve usule uygun, Yargıtayın yerleşik ve yeknesak kararlarında belirttiği şekilde ve süresi içerinde itiraz sunulmadığını, ancak ödeme emrinin tebliğini müteakiben yasal süresinde icra dosyasına sundukları haciz talepleri, süresinde itiraz olduğu gerekçesi ile reddedildiğini, şikayet dilekçelerinde lehlerine yasal sebeplerle İstanbul 9 İcra Dairesinin 2020/12728 Esas sayılı dosyada 28.08.2020 tarihinde taleplerinin reddine yönelik kararı yasa ve usule aykırı olup kaldırılması gerekmekte iken anılan daire kararına karşı yaptıkları şikayetlerinin mahkeme tarafından açık bir yasal düzenlemeye dayanılmaksızın ve mevcut içtihatlara aykırı bir şekilde reddedildiğini, icra dosyasında başlatılan takibe yasal süresinde ve yasanın emredici hükmüne uygun olarak itiraz edilmediğini, bu hususun İcra Hukuk Mahkemesince verilen karada da belirtildiği ve borçluların 24.07.2020 tarihinde itiraz etmelerine...

İcra Hukuk Mahkemesince, İcra İflas Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca her icra hakiminin kendisine bağlanan icra dairesi işlemlerine yönelik şikayet ve itirazları inceleyeceğinin düzenlendiği, dava dilekçesi kapsamında dava konusunun ... 5. İcra Müdürlüğünün 2019/10628 esas sayılı dosyasına dair olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 5. İcra Hukuk Mahkemesince ise, takibe dayanak çekin keşide yerinin ve borçlunun ikametgahının ... ili olduğu, bu nedenle ... icra dairelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2021/13826 esas sayılı icra takip dosyasında açılan icra takibinde gönderilen ödeme emrinin davalı borçluya usulüne uygun olarak 16/07/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlu vekilinin 28/07/2021 tarihinde borca itiraz ettiğini, icra müdürlüğünce 28/07/2021 tarihinde takibin durdurulduğunu, 2004 sayılı İİK'nun 19/ 3 maddesine göre bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddetin tatili takibeden günde biteceğini, 16/07/2021 tarihinde usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilen ödeme emrine itiraz süresinin son gününün 23/07/2021 tarihi olduğunu, bu tarihin resmi tatile denk gelmesi nedeniyle 2004 sayılı İİK'nun 19/3 maddesi uyarınca ödeme emrine itiraz süresinin resmi tatili takip eden ilk iş günü olan 26/07/2021 tarihinde sona erdiğini, davalı borçlu vekilinin 28/07/2021 tarihinde yapmış olduğu borca itirazın yasal itiraz süresi içerisinde yapılmadığını, yasal itiraz süresi içerisinde yapılmamış olan bu itiraz sebebi ile icra müdürlüğünün...

    GEREKÇE: Uyuşmazlık, memur muamelesini şikayete ilişkindir. Adana 4.İcra Dairesinin 2018/13248 esas sayılı dosyası incelendiğinde, takip türünün genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi olduğu, takipteki asıl alacak miktarının 13.374,03 TL olduğu, borçluya gönderilen ödeme emrinin bila tebliğ iade edildiği, borçlu vekilinin 07.12.2018 tarihinde borca itiraz dilekçesi verdiği, 10.12.2018 tarihinde müdürlükçe takibin durdurulduğu, ödeme emrinin borçluya bilahere 01/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Şikayet dilekçesinin mahkemeye 14.02.2019 tarihinde tevzi edildiği görülmüştür. Her ne kadar İİK’nun 269. maddesi gereğince borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun itiraz hakkı doğmayacağından haricen icra takibini öğrenip icra dairesine itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmaz ise de bu durum borçluya hiç tebligat çıkartılmaması ya da tebliğ edilememesi hali için geçerlidir (Yargıtay 34 XX 799/1200 E, 2020/2827 K)....

    Somut olayda; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine Rize İcra Müdürlüğünün 2021/5604 Esas sayılı dosyası üzerinden taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı (Davalı vekilinin istinaf dilekçesindeki kabulü de bu yöndedir.) takip uyarınca icra müdürlüğünce aynı takip talebine istinaden hem örnek no 8 ödeme emri hem de örnek no 44 icra emri düzenlenip borçluya gönderildiği, borçlu tarafından 03.11.2021 tarihli dilekçe ile icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve ferilerine itiraz edildiği, itiraz uyarınca icra müdürlüğünce verilen 04.11.2021 tarihli karar ile takibin durdurulduğu sabittir. Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. Takibin ilamsız takip şeklinde yapılması durumunda borçlunun yetkiye, borca ve fer'ilerine yönelik tüm itirazlarını icra müdürlüğü nezdinde yapması gerekli ve yeterli olup icra mahkemesi nezdinde itirazda bulunulması hukuken sonuç doğurmaz....

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; dava, icra memur işlemini şikayet istemine ilişkindir. İncelenen icra dosyası içeriğine göre alacaklı vekilinin 3. Kişi T3 haciz ihbarnamesi gönderilmesini talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce 21/09/2022 tarihinde 1. Haciz ihbarnamesi düzenlenerek 3. Kişi T3 gönderildiği, tebligatın 27/09/2022 tarihinde TK 21/1 maddesi uyarınca muhtara bırakıldığı, daha sonra T3 13/10/2022 tarihinde 2. Haciz ihbarnamesi düzenlenerek gönderildiği, buna ilişkin tebligatın aynı konutta bulunan babası Yusuf İlhana 18/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, T3 tarafından 18/10/2022 tarihinde icra dosyasına 1. Haciz ihbarnamesine ve borca itiraz ettiğine ilişkin itiraz dilekçesi sunulduğu, alacaklı vekilinin talebi üzerine 27/10/2022 tarihinde 3....

    Somut olayda, borçlu aleyhine 28.10.2014 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 04.11.2014 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, 07.11.2014 tarihinde borçlu tarafından icra mahkemesine başvurularak itiraz ve şikayet sebeplerinin ileri sürüldüğü, alacaklı tarafından ise 24.02.2015 tarihinde haricen tahsilat beyanında bulunulduğu görülmektedir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin borcun ödenmesi, itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 11.05.2011 tarih ve 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı kararı). O halde mahkemece, borçlunun borca itirazının ve şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile "konusu kalmayan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borca itirazın süresinde olmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, öncelikle açılan davanın süresinde açılmadığını, İİK gereğince ödeme emrinin tebellüğ edilmesinden itibaren davanın 5 gün içinde açılması gerektiğini, borca itirazı süresinde olmayan davacının davayı şikayet olarak ikame ettiğini, ancak icra memur muamelesi şikayetinin de süresinde olmadığını, icra dosyasında borca itiraz talebi gönderildikten sonra 11/04/2021 tarihinde davacının borca itiraz talebinin reddine ilişkin karar verildiğini, ayrıca davacı her ne kadar dosya borcunu 01/04/2022 tarihinde öğrendiğini bildirmiş ise de icra dosyasında 16/11/2017 tarihli haciz tutanağında davacı borçlunun adresine hacze gidildiği ve borçlunun yapılan hacizde hazirun olarak bulunduğunun görüleceğini belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 6....

      UYAP Entegrasyonu