GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, çeke dayalı kambiyo takibinde, borca itiraz ile takip dayanağı çekin icra memurluğunda bulunmadığına yönelik şikayete ilişkindir. Takip dosyasının tetkiki ile; alacaklısının T3 Şti., borçlusunun davacı şirket olduğu, 22.000,00- TL bedelli çeke istinaden takip başlatıldığı, ödeme icra emrinin borçluya 30/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla, borca itiraz ile şikayet yoluna süresi içerisinde başvurulduğu görülmektedir. Yerel mahkemece tensip 11 no'lu ara kararı gereğince davacı vekiline 250- TL'lik delil avansını yatırması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekilince gerekli delil avansı yatırılmamış olduğundan davacının bedel değişikliği kapsamında çekte kendi parafının yer almadığı iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. HMK.nun 207. maddesi hükmü gereğince senetteki düzeltmelerin borçlu (keşideci) tarafından paraf edilmesi gereklidir....
süresinde yapılmayan itirazın reddine karar verildiğini, ancak icra müdürlüğünce daha sonra 22/05/2019 tarihinde "...07/05/2019 tarihinde dilekçeye eklenen posta alındısında İskenderun İcra Müdürlüğüne iadeli taahütlü posta ile gönderildiği 08/05/2015 tarihinde İcra Memuru Tuğba Kurt'a teslim edildiği Tuba KURT'tan sorulmuş iş yoğunluğudan posta ile gelen evrakları tarayamadığını 14/05/2019 havale tarihi ile evrakları taradığını beyan etmiş yeni aday memur olması sebebi ile tarafımdan gerekli uyarı yapılmış olup, Borçlu T3 22/05/2019 havale tarihli dilekçesi ile borca yasal süresi içerisinde itiraz ettiğinden hacizlerin kaldırılmasını talep etmekle, Borçlu BITIL yasal süresi içerisinde borca itiraz ettiğinden borçlu hakkındaki takibin borca itiraz sebebi ile durdurulmasına konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildi" şeklinde karar verdiğini, bu kararın hatalı olduğunu, dilekçenin icra müdürlüğüne teslim tarihi olan 08/05/2019 tarihi itiraz tarihi olmayıp, itiraz tarihinin dilekçenin...
Aynı Kanun'un 16/1. maddesinde ise; "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır." düzenlemesi mevcut olup, buna göre, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin iddia, şikayet niteliğinde olup, usulsüzlüğün öğrenildiği tarihten itibaren (7) gün içinde icra mahkemesine şikayet yoluna gidilebilir. Somut olayda, borçlu ... ... Ltd. Şti. vekilinin 12.12.2013 havale tarihli itiraz dilekçesiyle icra müdürlüğüne başvurarak, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, takipten 11.12.2013 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürmekle beraber borca ve faiz oranına itiraz ettiği görülmektedir....
DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Sakarya 4.İcra Müdürlüğü 2021/7382 esas sayılı dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; şikayetin kabulü ile, Sakarya 4. İcra Müdürlüğü 2021/7382 esas sayılı dosyada 13/01/2022 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacaklı vekilinin 83/3. haciz ihbarnamesi gönderilme talebinin icra memuru tarafından reddedilmesi üzerine alacaklı vekilinin icra memur muamelesini şikayet etmesi üzerine Sakarya 1. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından tebligatların usulsüz yapıldığı ancak bir itiraz yapılmaması nedeniyle alacaklı vekilinin talebini yerinde görerek icra memur muamelesinin kaldırılmasına karar verildiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, İİK 16.maddesi dayalı icra müdürlüğü işlemini şikayettir. Sakarya 4....
İİK’nın “borca itiraz” başlıklı 169. maddesinde de “Borçlu, 168 inci maddenin 5 numaralı bendine göre borca karşı yapacağı itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz” hükmü yer almaktadır. “Borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikâyeti” başlıklı 170/a maddesinde ise aynen; “Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra Mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz” hükmü yer almaktadır....
Bu nedenle başvuru, bu hali ile İİK. nun 168/5.maddesi kapsamında olup, aynı kanunun 169.maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir. Borca itirazın ise İİK. nun 168/5.maddesi uyarınca ödeme emri tebliği üzerine yasal beş günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 31.10.2008 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise 11.04.2013 tarihinde, İİK. nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal beş günlük süreden sonra icra mahkemesine verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiği görülmüştür. O halde, mahkemece, borca itirazın süre aşımı nedeniyle reddi yerine esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, borçlunun istemi hesap tablosuna yönelik şikayet olarak kabul edilse bile örnek 10 numaralı ödeme emrinde takip tarihinden itibaren asıl alacağın %74 faiziyle tahsilinin istendiği ve İİK. nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal beş günlük sürede itiraz edilmeyerek takibin kesinleştiği anlaşılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2021 NUMARASI : 2021/802 ESAS 2021/786 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün 2021/17483 esas sayılı icra takip dosyasıyla ilamsız takip yolu ile icra takibi yapıldığını, bu icra takibine karşı yetkiye ve borca itiraz ettiklerini, yetkisizlik kararı ile dosyanın İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğüne gönderilerek 2021/15514 esas sayısı ile yeniden müvekkiline ödeme emri gönderildiğini, Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün dosyasına hem yetkiye hem borca itiraz ettiklerini, İstanbul Anadolu 10....
Somut olayda, borçlu tarafından sunulan 27.08.2021 tarihli itiraz dilekçesinde, "... Alacaklı tarafça başlatılan icra takibine, takip konusu alacağa itiraz ediyorum." beyanında bulunulmuş, dilekçenin istem ve sonuç kısmında da " Yukarıda arz ve izah olunduğu üzere, aleyhime alacaklı yanca başlatılan icra takibi sonucu gönderilen ilamsız ödeme emrine itiraz ediyorum. Söz konusu takibin durdurulmasını ve gerekli diğer işlemlerin yapılmasını saygılarımızla arz ve talep ederim." şeklinde beyanda bulunulduğu görülmüştür. Borçlunun " ... İtiraz ediyorum" şeklindeki beyanı, yukarıda belirtildiği üzere itiraz istemini dile getiren, itiraz iradesini ortaya koyan bir beyan olup, geçerli bir itiraz söz konusudur....
üzerine haciz konulduğunu öğrendiğini, icra müdürlüğüne yapmış olduğu başvurunun icra müdürlüğünün kararından dönemeyeceği gerekçesiyle reddedildiğini, görevli memurun hata ve ihmali neticesinde borca itiraz dilekçesinin yanlış dosyaya konulmuş olmasından dolayı mağduriyetinin ortaya çıktığını ileri sürerek icra takibinin durdurulmasına ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/01/2020 NUMARASI : 2019/1309 ESAS 2020/20 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 29.İcra Müdürlüğü 2017/19158 sayılı dosyasında davalı tarafından borçlu Zeed Aladad aleyhine başlatılan icra takibinde müvekkiline İİK'nun 89 maddesine göre gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin bilinçli olarak müvekkilinin oturmadığı adrese gönderilerek kesinleştirildiğini, tebligatın usulsüz olduğunu ne ilk tebligatın ne de TK 35 maddeye göre yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığını, müvekkilinin tebliğ işlemini yeni...