HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/519 KARAR NO : 2021/1177 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BULANIK İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2019 NUMARASI : 2019/34 ESAS, 2019/32 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Bulanık İcra Hukuk Mahkemesi'nin 22/10/2019 tarih ve 2019/34 Esas, 2019/32 Karar sayılı kararına karşı davalı alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup, tüm dosya kapsamı incelendi. 6100 Sayılı HMK'nın 352.maddesi uyarınca eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Şikayetçi borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine yapılan icra takibine konu borca ilişkin davalı ile sulh sözleşmesi yapıldığı ve bu sözleşmeye göre ödemede bulunulduğu halde davalının sözleşmeye aykırı davrandığını, davalı aleyhine menfi tespit davası açtıklarını, davalıya ait 34 XX 519 plakalı...
Keşan İcra Müdürlüğü'nün 2022/2743 Esas sayılı takip dosyasında borçluya çıkartılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade dönmesi üzerine Keşan İcra Müdürlüğünce borçluya Tebligat Kanunu'nun 21/2. Maddesine göre tebligat çıkarıldığı, tebligat yapılmadan borçlunun borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacı alacaklının Mahkememizde iş bu davayı açarak takibin devamı yönündeki iradesini ortaya koyduğu anlaşıldığından borçlunun ödeme emri tebliğ edilmeden borca itiraz etmekte hukuki yararı mevcut olup şikayetin haksız olduğu kanaatiyle şikayetin reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin alacağını tahsil amacıyla borçlular hakkında ilamsız icra takibi başlattığını, borçlulara ödeme emri tebliğ olmadan vekilleri tarafından haricen borca itiraz edildiğini, İİK'nun 62/1 maddesi ve yerleşik Yargıtay kararları gereğince borçlulara tebliğin yasal zorunluluk olduğunu ve icra müdürlüğüne yaptıkları 25/06/2021 tarihli talep üzerine icra müdürlüğünce talepleri kabul edilerek borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiğini, ancak kanuna aykırı olarak aynı anda borçlular vekiline de ödeme emrinin tebliğ edildiğini, borçlu vekili tarafından 25/06/2021 tarihinde borca itiraz edildiğini, borçlulara yasal olarak tebliğ edildiği tarihten sonra gerek borçlular gerekse vekillerinin itiraz etmediklerini, borçlular tarafından itiraz olmadığından takibin kesinleştirilmesi taleplerinin icra müdürlüğünce ödeme emrinin tebliğ edilmediği dönemde dosyada bulunan borca itiraz...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/409 esas 2021/649 karar sayılı usulsüz tebliğ şikayeti yönünden ve icra memur muamelesini şikayet yönünden verdiği ret kararlarının kaldırılmasına, usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının öğrenme tarihi olan 16/09/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, icra müdürlüğüne yapılan borca itirazın tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul edilerek icra müdürlüğünün itirazın reddine dair kararının şikayet nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesini talep ederek ilk derece mahkeme kararını istinaf etmiştir....
İcra İflas Kanununun 4. maddesi uyarınca icra dairelerinin istemlerine yönelik şikayet ve itirazları bu dairenin bağlı bulunduğu İcra Mahkemesi incelemekle yetkilidir. Bu yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Somut olayda, ... 1. İcra Müdürlüğünde başlatılan icra takibine karşı borçlu İcra Dairesinde borca ve İcra Dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Alacaklı ... 2. İcra Mahkemesinden yetki ve borca yapılan itirazın kaldırılması istemiştir. İİK.nun 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra İflas Kanununun 4.maddesi uyarınca icra dairelerinin işlemlerine yönelik şikayet ve itirazları bu dairenin bağlı bulunduğu İcra Mahkemesi incelemekle yetkilidir. Bu yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Somut olayda, Saimbeyli İcra Müdürlüğünde başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlu, İcra Dairesinde borca ve İcra Dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Alacaklı Saimbeyli İcra Mahkemesinden yetki ve borca yapılan itirazın kaldırılması istemiştir. İİK.nun 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın Saimbeyli İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Saimbeyli İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nin icra dairesinin yetkisine dair itirazının reddine karar verilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle öncelikle memur muamelesini şikayete ilişkin taleplerinin kabulü ile icra müdürlüğü kararlarının iptaline, yetki itirazının süresinde yapıldığının kabulü ve icra memur muamelesini şikayet taleplerinin reddi halinde borçlu Lider Gıda Ltd. Şti.'nin yetki itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı borçlu T5 T7 T7 T8 vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun yazılı ve sözlü olarak borca itiraz etme iradesinin bulunmasının yeterli olduğunu, İİK 62. maddenin itirazın şeklini ve zorunlu unsurlarını belirtmediğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarına göre de borçlunun dilekçesinden genel olarak itiraz iradesi çıkarılabiliyorsa geçerli bir itiraz olarak kabul edilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
Numarasını şerh ettiğini ve dilekçeyi postaya vermesi için müvekkiline iade ettiğini, müvekkilinin itiraz dilekçesini aynı gün APS yoluyla Hatay İcra Müdürlüğü'ne gönderdiğini, itiraz dilekçesinin 19.01.2015 tarihinde Bahar Sağlam isimli personele tebliğ edildiğini, Hatay İcra Müdürlüğünün müvekkilinin itiraz dilekçesini işleme koymadığını ve müvekkili hakkında takip işlemlerine devam ettiğini , müvekkilinin mal varlığına haciz konulduğunu, Hatay İcra Müdürlüğü'nün müvekkilinin itiraz dilekçesine rağmen takip dosyasını durdurmayarak icra takibine devam ettiğinden haberdar olunması üzerine 21.08.2019 tarihli dilekçe ile takip dosyasının durdurulmasını ve müvekkilinin mal varlığı üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini ancak Hatay İcra Müdürlüğünün bu taleplerini reddettiğini, Hatay İcra Müdürlüğü'nün gerekçesinin takip dosyasından tebligat yapılmadan takip dosyasına itiraz edilmiş olması olduğunu, Hatay İcra Müdürlüğü'nün bila tarihli bu kararına karşı Hatay İcra...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2019 NUMARASI : 2019/144 ESAS - 2019/145 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili 08/03/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/15985 Esas sayılı takip dosyası ile alacaklı tarafından müvekkili idare hakkında icra takibi başlatıldığını, borca karşı kısmi itirazda bulunduklarını, icra müdürlüğü tarafından yasal süresi içinde itiraz edilmediği gerekçesi ile itirazın reddine ve takibin devamına karar verildiğini, müvekkili kuruma yapılan tebligatın Makine İkmal Bakım ve Onarım Dairesine yapıldığını, 23/02/2019 tarihinde cumartesi günü dairede bulunan memur tarafından tebligatın tebliğ alındığını, Makine İkmal ve Onarım Dairesinin tüm diğer birimlerinde olduğu gibi tüzel kişili olmadığını, tebligat adresinde de "Necipbey Cad....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davacı alacaklı tarafından davalılar hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlular tarafından icra takibinin haricen öğrenilmesi üzerine icra dairesine verdikleri 19.08.2021 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiği, borçlulara ödeme emrinin daha sonra tebliğ edildiği, icra müdürlüğünce; itirazın yasal sürede yapıldığı anlaşıldığından takibin İİK’nun 62 ve 66. maddeleri uyarınca durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekili tarafından icra müdürlüğü kararına karşı şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Borçlular tarafından itiraz dilekçesi sunulmasından sonra, borçlulara ödeme emrinin tebliğe çıkarılması, alacaklının takibi sürdürme iradesi bulunduğunu gösterdiğinden, borçlulara ödeme emrinin tebliğ edilmemesi borca itirazda bulunmalarına engel teşkil etmez....