"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Isparta İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 21/10/2014 NUMARASI : 2014/516-2014/483 Uyuşmazlık, icra takibinde tebliğ edilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle, ödeme emrinin tebliğ tarihinin şikayet yolu ile düzeltilmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz incelemesi dairemizin görevi dahilinde olmayıp Yargıtay 12.Hukuk Dairesine ait olduğundan dosyanın adı geçen Daire Başkanlığına gönderilmesine, 23/02/015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, genel kredi sözleşmesine dayalı yapılan icra takibinde, borçluya gönderilen ödeme emrinin şikayete konu edilip ödeme emrinin tebliği işleminin iptali sağlandığı, geçerli bir icra takibinin söz konusu olması için, geçerli bir ödeme emrinin bulunması gerektiğini, tekrar talepte bulunmak suretiyle yeni bir ödeme emri çıkartılmadan itirazın iptali davasının açılmasında usul ve yasaya aykırı olduğu, belirterek; davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2019/27598 esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu adına gönderilen ödeme emrinin iptaline, davacı T1 tarafından açılan davanın ise davacı borçlunun başvurusunun takip talebi ve ödeme emrinin İİK'nın 58. ve 167. maddelerine göre usulüne uygun düzenlenmediğine ilişkin olduğu, bu iddiaların İİK'nın l6. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olduğu, bu yöndeki şikayetin yedi günlük sürede icra mahkemesinde açıkça ileri sürülmesi gerektiği, davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin 27/06/2019 ve 02/07/2019 tarihlerinde borçluya tebliğ edildiği, davacı borçlu vekili tarafından ise 7 günlük yasal süreden sonra 27/01/2020 tarihinde işbu davanın açıldığı gerekçesi ile T1 tarafından açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir. Davacı/borçlu T1 vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle ve davanın süresinde açıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Birleşen dosyada şikayetçi vekili, borçlu şirkete ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olarak yapılmadığını, ödeme emri tebliğ edilen kişinin borçlu şirketin çalışanı olmadığını, bu bakımdan kesinleşmiş bir icra takibi bulunmayan şikayet olunana sıra cetvelinde pay ayrılmaması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen dosyada şikayet olunan vekili, ödeme emrinin borçlu şirkete 19.07.2010 tarihinde tebliğ edildiğini, buna göre icra takibinin yasal süresi içerisinde kesinleştiğini, öte yandan tebliğdeki usulsüzlüğün ancak takip borçlusu tarafından ileri sürülebileceğini savunarak, birleşen şikayetin reddini istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2019 NUMARASI : 2019/633 ESAS- 2019/691 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 01/07/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle ; müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkiline ödeme emrinini usulsüz tebliğ edildiğini takipten 29/06/2019 tarihinde haricen haberdar olduklarını, ayrıca tebligat parçası incelendiğini de tebliğ zarfı üzerinde örnek No:10 ödeme emri ve eki yazdığını, oysa içinden 7 nolu ödeme emrinin çıktığını, 7 nolu ödeme emrine muttali olduklarını, zarfın üzerinde yazan içerik ile gerçekte tebliğ edilen evrakın farklı olmasının ödeme emrinin iptali sebebi olduğunu belirterek yasaya aykırı olarak gönderilen ödeme emrinin iptalini mahkemenin aksi kanaatte olması halinde usulsüz tebliğ şikayetlerinin kabulünü talep etmiştir....
İİK'nın 168. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine özgü takip yolunda ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresi 5 gün, ödeme süresi 10 gün olup, bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz (İİK m.78/1) konulamaz.Henüz kesin haciz ve dolayısıyla satış isteme yetkisine sahip olmayan alacaklının haczi, 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264. maddesi uyarınca 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğuracaktır. Somut olayda şikayet olunanlardan ...’in alacaklı olduğu takip dosyasında ödeme emrinin 21.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, bedeli paylaşıma konu araç üzerine 28.08.2015 tarihinde haciz konulduğu görülmüştür....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Niğde İcra Dairesi'nin 2021/7693 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluya örnek 7 ödeme emrinin gönderildiği, davacı borçlu tarafından icra takibi dayanağı belgenin gönderilmemesi sebebiyle ödeme emrinin iptali istemli iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2021/12212 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından diğer borçlularla birlikte davacı borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 ödeme emrinin tebliği üzerine davacı borçlu tarafından şikayet yoluna başvurulduğu, İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 05.01.2022 tarihli, 2021/732 E, 2022/3 K. Sayılı kararıyla şikayetin kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verildiği, ilamda borçlunun vekili yer almasına rağmen yeni ödeme emrinin borçlu asile tebliğ edildiği, dosya içerisinde vekile yapılan herhangi bir ödeme emri tebligatının mevcut olmadığı anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur....
Davacı borçlu vekili istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesindeki beyanlarını aynen tekrar ederek, Davalı taraf, usulsüz tebligat ve tebligatın iptali konusunda ayrımı konusunda yanılgıya düştüğünü, şikayetin ödeme emrinin, icra emrinin iptaline veya usulsüz tebligat ile ilgili olmayıp, icra takip dosyasından borçlu asile yapılan tebligatın iptaline yönelik olduğunu, alacaklının istinaf dilekçesinde belirtmiş olduğu Yargıtay Kararlarının ödeme emrinin iptaline ve icra emrinin iptaline ilişkin olup iş bu dosya ile bir ilgisinin bulunmadığını belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Takip talebi ve ödeme emri içeriğinde borcun sebebinin gösterilmediğine yönelik İİK'nun 58. ve 60. maddelerine dayalı başvuru, İİK.nun 16.maddesi kapsamında şikayet olup, bu konuda icra mahkemesine başvuruda bulunulmasında yasaya aykırı bir durum söz konusu değildir. Borçlunun ilamsız icra takibinde yasal süre içinde icra dairesinde borca itiraz etmiş olması, icra mahkemesinden şikayet yoluyla ödeme emrinin iptalini istemesine engel teşkil etmez. Zira, hakkında yeniden ödeme emri tebliği gerekeceğinden borçlunun yukarıda özetlenen talepte bulunmasında hukuki yararı vardır. O halde mahkemece şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....