Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2018/10335 E. sayılı dosyasından kendisine tebligat yapıldığını ancak ödeme emrinde takip borçlusu olarak ...... yer aldığından tebligatı icra müdürlüğüne iade ettiğini belirterek ödeme emrinin yanlış bilgiler içermesi sebebiyle ödeme emrinin ve takibin iptali talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince davanın süre yönünden reddine karar verildiği, şikayetçi tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, şikayetçinin istinaf isteminin esastan reddine karar verildiği görülmektedir. Takibe konu ... 30. İcra Dairesi'nin 2018/10335 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; ... vekili tarafından ...... hakkında "15.01.2015 düzenleme tarihli, 15.04.2015 vade tarihli 95.000,00 TL bedelli bonoya istinaden" kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinde takip borçlusu olarak ..'ın yer aldığı ancak bahse konu ödeme emri tebligatının şikayetçi ...'a 30.03.2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir....

    Dosyanın incelenmesinden; davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin 12/11/2018 tarihinde elektronik ortamda tebliğ edildiği, … tarih ve … sayılı dilekçe ile anılan ödeme emri içeriği borçların kaldırılması istemiyle Zincirlikuyu Vergi Dairesi Müdürlüğüne başvurulduğu, söz konusu düzeltme başvurusunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Ödeme emri, kamu alacağı niteliğini kazanmış vergi ve cezaların tahsili amacıyla vergi dairelerinin tahsilat aşamasında yaptıkları işlemlerdendir. 6183 sayılı Kanuna göre yapılan bu işleme karşı 213 sayılı Kanunla getirilen bir düzenleme olan düzeltme ve şikayet yolunun kullanılmasına hukuki olanak bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacı tarafından düzeltme ve şikayet başvurusu kapsamında ileri sürülen iddialar, ancak ödeme emrine karşı süresi içerisinde açılan davalarda ileri sürülebilir....

      Davacının iddiası, icra dosyası ve takibin dayandığı senet ile dosyada mevcut tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davanın icra memur muamelesini şikayet olduğu, Şebinkarahisar İcra Müdürlüğünün 2020/90 esas sayılı dosyası kapsamında 11/11/2020 tarihinde 42.000.000,00TL değerinde ödeme emri düzenlendiği, faiz ve ferilerinde bu bedel üzerinden hesaplandığı, alacaklının talebinin 420.000,00TL değerinde olduğu anlaşılmıştır. Bu doğrultuda düzenlenen 42.000.000,00TL değerindeki ödeme emri ve ferilerinin takip talebine aykırı düzenlendiğinden bahisle 11/11/2020 tarihli ödeme emrinin takip talebi miktarını aşan kısım açısından iptali yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak lüzum olmuştur." gerekçesiyle davanın KISMEN KABULÜ ile, Şebinkarahisar İcra Dairesi tarafından düzenlenen 11.11.2020 tarihli ödeme emrinin takip talebini aşan kısım yönünden İPTALİNE karar verilmiştir....

      Başvuru bu hali ile İİK.nun 58/3 ve 61.maddelerine dayalı şikayet olup, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin iddia da İİK.nun 16.maddesi kapsamında şikayet olup, anılan şikayetin de aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca yedi günlük sürede icra mahkemesinde açıkça ileri sürülmesi gerekir (HGK. nun 27.01.2010 tarih, 2009/12-539 esas, 2010/16 karar sayılı kararı). Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine verdiği 25.12.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, kendisine yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair herhangi bir iddiasının bulunmadığı görülmektedir. Borçlu yargılama sırasında 30.12.2014 tarihli dilekçe ile ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu iddia etmiş ise de, şikayet dilekçesinde şikayet konusu yapılmayan bu hususun sonradan ileri sürülmesi mümkün değildir....

        icra mahkemesine yaptığı şikayet başvurusunda iş ortaklığının taraf sıfatı bulunmadığını belirterek iş ortaklığı adına yapılan takibin ve ödeme emrinin iptalini talep etmiş, mahkemece itirazın yasal beş günlük süre içerisinde yapılmadığından bahisle şikayet reddedilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 620. maddesine göre adi ortaklığın hükmi şahsiyeti bulunmadığından taraf ehliyeti yoktur. Taraf ehliyeti kamu düzeninden olup mahkemece kendiliğinden göz önüne alınmalıdır. Öte yandan yasanın emredici kuralından kaynaklanan ve bir hakkın yerine getirilmesi ile ilgili bulunan bu husus hakkında, ortaklardan her birinin, İİK.nun 16/2. maddesi gereğince, süresiz şikayet hakkı vardır. Adi ortaklığın tüzel kişiliği ve dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmadığından adi ortaklık hakkında yapılan takibin ve çıkarılan ödeme emrinin hukuken geçerliliği bulunmamaktadır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, ilamsız takipte takip borçlusu tarafından açılan ödeme emrinin iptali şikayetine ilişkindir....

          Somut olayda, her ne kadar ödeme emrinin takip talebine uygun düzenlenmesi zorunlu ise de takip talebine aykırı olarak düzenlenen ödeme emrinin iptali istenilmemiştir. Düzenlenen ödeme emri hukuken geçerli olduğuna göre ödeme emrinde ismi yer almayan borçlu ...'e ödeme emri gönderilmesi işlemi usulsüzdür. O halde mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, borçlu ...'e ödeme emrinin 19/06/2014 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ zarfı üzerinde "ödeme emri" ifadesinin yer aldığı, şikayetin ise 14.08.2015 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Ayrıca, borçlu tarafından ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin bir şikayette bulunulmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, istemin İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca süre aşımından reddi gerekirken, işin esasının incelenerek istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              başvurusunun da reddedildiği, işbu davanın konusu ödeme emrinin düzenlenip 13/04/2019'da tebliğ edildiği, ödeme emri içeriği vergi ve cezaların bir vergi hatası bulunduğundan bahisle terkini istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine dair işlemin iptali istemiyle açılan davada ......

                Şti'nin Sivas İcra Müdürlüğü 2022/16856 E sayılı icra dosyasına itiraz ederek takibi durdurduğunun görüleceğini, takibi durdurulmuş icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin iptali için dava açmanın hukuki bir mantığının olmadığını, mahkemece ödeme emri iptal edilmiş ise de, icra dosyasına davacı borçlunun itirazı üzerine durdurulduğundan icra takibinde yeniden işlem yapılmasının mümkün olmadığını, davacı borlunun ödeme emrinin ekinde dayanak evrakların çıkmadığını iddia etmiş ise de, icra müdürlüğüne vermiş olduğu itiraz dilekçesindeki beyanından borcun kaynağına vakıf olduğunun anlaşılacağını, davanın icra müdürlüğünü şikayet davası olup alacaklı veya vekilinin bu işlemde hiçbir katkısının olmadığından müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin yanlış olduğunu, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, davacı vekilinin aynı icra dosyasından farklı bir borçluya gönderilen ödeme emrinin iptali içinde dava açtığını, tek dava dilekçesi ile iki ayrı borçlu için ödeme emrinin...

                UYAP Entegrasyonu