Her ne kadar örnek no:14 tahliye emri tebliği usulsüz ise de, davacı kiracı tebligatı öğrendiğini beyan ettiğinden usulsüz olan tebligat geçerli hale gelmiştir. Bu durumda 7201 sayılı Tebligat Kanunu'n 32. maddesi uyarınca davacı kiracıya örnek no:14 tahliye emri tebliğ tarihi davacı kiracı tebligatı öğrendiği tarihi beyan etmediğinden en geç dava tarihi itibariyle tebligatı öğrendiğinin kabulünde zorunluluk bulunduğundan dosyada aksi kanıtlanmayan tarih olan 01/11/2022 tarihidir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32 . maddesi ile 2004 sayılı İİK'nun 16.maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulüne, Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü'nün 2022/18483 Esas sayılı icra takip dosyasından davacı borçluya gönderilen örnek no:14 tahliye emrinin tebliğ tarihinin 01/11/2022 olarak düzeltilmesine'' karar verildiği görülmüştür....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, borçlu şirkete çıkartılan şikayete konu ödeme emrinin; "İş yerinde tebligatı alacak yetkili bulunmadığından tebligat mahalle muhtarına tebliğ edildi. 2 nolu haber kağıdı çalışan ...'na verildi, çalışan ...'na haber verildi." şerhiyle tebliğ edildiği, anılan tebligatın şirketin yetkili temsilcileri olmaması durumunda çalışanına yapılması (yani teslimi) gerekirken, mahalle muhtarına verildiği, şirket çalışanına ise haber verildiği, tebligatın bu haliyle TK'nun 12 ve 13. maddelerine aykırı olarak yapıldığı ve dolayısıyla usulsüz olduğu anlaşılmaktadır....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde, müvekkiline yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddia edilerek tebliğ tarihinin 27/05/2021 olarak düzeltilmesinin talep edildiği, dava dilekçesinde ödeme emri tebligatı dışında davacı borçluya yapılan diğer tebligatların usulsüz olduğunun iddia edilmediği, davacı borçluya ödeme emri tebliğinden sonra 103 davet kağıdının tebliğe çıkartıldığı ve 19/11/2020 tarihinde TK'nun 21/1 maddesine göre tebliğ edildiği, bu şekilde davacının en geç bu tarihte takipten ve dolayısıyla usulsüz olduğunu iddia ettiği ödeme emri tebligatından haberdar olduğu anlaşılmış olup, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğuna dair şikayetin 103 davetiyesi tebliğ tarihinden itibaren yasal 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiği halde, bu süre geçirildikten sonra 28/05/2021 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, şikayetin hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin esastan...
Ne var ki takip dosyasının incelenmesinde, usulsüz tebliğ edildiğini iddia ettiği ödeme emrinin 28.10.2014 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra, borçlu vekili tarafından 05.11.2014 havale tarihli olarak icra müdürlüğüne verilen dilekçe ile borca ve imzaya itirazlarını bildirdiği görülmüş olmakla, şikayetçi borçlunun aynı tarihte icra takibi ve ödeme emri tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, 04.12.2014 tarihinde yapılan şikayet, İİK’nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. O halde, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeni ile reddine karar vermek gerekirken işin esasına girilerek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebligat tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi isabetsizdir....
Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğinin birlikte sakin ibaresiyle...e yapıldığını, ... ile birlikte oturmadığını, tebliğin usulsüz olduğunu ve takipten 25.10.2021 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin 25.10.2021 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....
Somut olayda, borçlu, usulsüz tebligatı 03.10.2014 tarihinde öğrendiğini ileri sürmüş olup, bildirilen bu öğrenme tarihine göre ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüzlüğü yönündeki 13.01.2015 tarihinde yaptığı başvuru, yukarıda açıklanan yasa hükmünde öngörülen yedi günlük şikayet süresinden çok sonradır. Bu durumda, mahkemece, yedi günlük süreden sonra yapılması nedeniyle istemin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Avcı Mahallesi ... 1071 Cad.No:42 A Blok No:37 .../..." adresine ödeme emri gönderildiği, adresin kapalı olduğu, isim vermeyen görevlinin beyanına göre muhatabın taşındığı şerhi ile tebligatın iade edildiği, ödeme emri Tebligat Kanununun 35. maddesine göre aynı adrese gönderilerek tebliğ edildiği, mahkemenin kararına gerekçe yaptığı tebligat ticaret sicil adresine gönderilen ve iade gelen tebligat olup, ödeme emri tebliğ işleminin gerçekleştirildiği tebliğ işlemi hakkında bir gerekçe oluşturulmadığı, kabule göre de Tebligat Kanununun 21/1. maddesi gereğince yapılan tebliğ işlemlerinde yönetmelikte belirtilen muhatabın nerede olduğu, tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği hususları gerçek kişiler için aranan şartlar olduğundan mahkemece bu nedenle tebligatın usulsüz kabul edilmesi de doğru görülmemiş ancak; tebliğ belgesinin incelenmesinde tebliğin konusunun açıklandığı kısımda "7/7 dayanak belge" ibaresinin yer aldığı, tebliğ edilen hususun ödeme emri olduğunun belirtilmemesi...
Ödeme emri tebliğ edildiği Berna Büyüktaş'ın şirket yetkilisi olmadığı, tebligatı alan Berna Büyüktaş'ın görevinin ne olduğu, şirket temsilcisinden sonra tebligatı almaya yetkili olup olmadığının tebliğ mazbatasına şerh düşülmediği, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Mahkemece ödeme emri tebligatının usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 06/08/2014 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile ödenmeyen kira bedellerinin tahsilini talep etmiştir. Ödeme emri davalı borçluya 07/08/2014 tarihinde tebliğ edilmiş davacı, yasal ödeme süresi içerisinde, ödeme yapılmadığından, kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı icra takibine itiraz etmemiş ve yargılamaya gelmemiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 30/03/2005 gün, 2005/6-190-220 ve 28/09/2005 tarih, 2005/6-518-518 sayılı kararları gereğince borçlu, ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürerek, ödeme emri tebliğ tarihini düzelttirmesi gerekir. İcra Mahkemesi, ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz....
Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; şikayetçi borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 10.11.2017 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçi borçlu tarafından her ne kadar ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü iddiası ve imzaya itiraz nedeniyle mahkemeye başvurulmuş ise de; şikayetçi borçlu vekilinin icra dosyasına 28/06/2018 tarihinde vekaletname sunup, vekalet harcı yatırarak borçlunun vekili sıfatıyla dosyaya eklenmesi talebinde bulunduğundan bu tarih itibariyle takipten haberdar olduğunun kabulü gerektiği, buna göre öğrenme tarihine göre 16.08.2021 tarihinde mahkemeye yapılan başvurunun İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra yapıldığı, bu durumda şikayetin süresinde olmadığı, bu durumda borçlunun ödeme emrinin tebliğ edildiği 10.11.2017 tarihinden itibaren takibe dayanak bonodaki imzaya itirazının 5 günlük yasal süreden sonra 16/08/2021 tarihinde ileri sürüldüğü, ileri sürülen istinaf sebepleri...