İcra Müdürlüğü’nün 2021/5370 esas sayılı takip dosyasında, ödeme emri tebligatı usulsüz olduğundan, Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince ödeme emrinin tebliğ tarihinin borçlunun usulsüz tebligattan haberdar olduğunu bildirdiği “02.03.2021” tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili Bakanlık tarafından kiracı T1 Ticaret A.Ş. aleyhine İstanbul 24....
Somut olayda, şikayete konu edilen taşınmazlar 14.04.2015 tarihli birinci artırmada satılmış; şikayetçi borçlu icra mahkemesine yaptığı 27.04.2015 tarihli başvuruda; satış ilanı tebligatı usulsüzlüğü iddiası ile birlikte diğer fesih sebeplerini de ileri sürerek ihalenin feshini talep ettiği halde mahkemece öncelikle incelenmesi gerekli olan tebligat usulsüzlüğü şikayeti hakkında olumlu olumsuz herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın şikayetin süresinde olmadığından bahisle istemin reddine karar verildiği görülmektedir. O halde, şikayetçi borçlu tarafından satış ilanı tebligat usulsüzlüğü ileri sürüldüğüne göre mahkemece, öncelikle anılan husus incelenerek tebligatın usulsüz olması halinde talebin öğrenme tarihine göre süresinde olduğu kabul edilerek işin esası incelenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; şikayetin yasal süre içerisinde yapılmadığından bahisle eksik inceleme ile reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Somut olayda, borçlu şikayet dilekçesinde 03.07.2015 tarihinde ödeme emri tebliğ işlemini öğrendiğini beyan ettiğinden, borçlunun 17.11.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olup mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru değil ise de, sonuçta şikayet reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesine dayalı usulsüz ödeme emri tebliği şikayeti, İİK 170. Maddesine dayalı imzaya itiraza ilişkindir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Takip dosyasının incelenmesinde; borçluya ödeme emri tebligatı dışında 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu gönderildiği ve 103 davetiyesinin 14/05/2019 tarihinde bizzat tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Açılan davada 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu tebliği işlemlerinin usulsüzlüğüne yönelik bir iddia bulunmamaktadır....
No:19/2 Çerkezköy/Tekirdağ adresine ödeme emri çıkartılmış bu adrese çıkartılan tebligat muhatabın tanınmadığından bahisle bila tebliğ iade edilmiştir. Bu adres davacının mernis adresi olduğundan aynı adrese ödeme emri T.K'nun 21/2. maddesi meşruhatlı olarak çıkartılmış, 03/02/2020 tarihinde de TK'nın 21/2. maddesine göre tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 25/09/2020 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz etmiştir. Davacıya çıkartılan ödeme emri tebligatı usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, davacının borca itirazı yasal 7 günlük süre geçtikten sonra yapılmıştır. İcra müdürlüğünce itirazın süreden reddine karar verilmesi yerinde olup, mahkemece de davacı borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayetinin reddine karar verilmesi isabetlidir. Açıklanan nedenlerle davacı borçlunun istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili 17/09/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Çorum İcra Müdürlüğü’nün 2020/14661 Esas sayısı ile başlatılan icra takibi ile alacaklısı T4 olarak görünen dosyadan müvekkilinin hiçbir suretle alakası olmayan adresine 7 örnek ödeme emri gönderildiğini, adrese tebliğ yapılamadığından bahisle 05.09.2020 tarihinde Tebligat Kanununa aykırı olarak tebligatın Buharaevler Muhtarlığı'na bırakılarak takibin kesinleştirildiğini, müvekkilinin mernis adresinin Almanya'da olmasına rağmen kendisi ile hiçbir alakası olmayan bir adrese usulsüz tebliğ yapıldığını, muhtara bırakılan ödeme emri neticesinde takibin kesinleştirildiğini, bu doğrultuda müvekkili üzerine kayıtlı olan tüm taşınır ve taşınmaz malların haczinin yapıldığını, davalı tarafın açıkça kötüniyetli olduğunu, müvekkiline ödeme emrinin gönderildiği adreste tebligatı almaya yetkili kimse olmadığını bildiğinden kasıtlı olarak o adrese tebligat yapılmasının kötüniyetli olduğunun göstergesi olduğunu, davalı...
ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; ödeme emri tebligatının, Tebligat Kanunu'nun 12,13 üncü maddelerine aykırı olarak yapıldığını, tebligatı almaya yetkili kişilerin kim olduğu araştırılmadan, yetkili kişilerin bulunmama nedenleri belirtilmeden, tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi birisinin olup olmadığı tespit edilmeden tebligatın bila tebliğ iade edilmesi ve daha sonrasında Tebligat Kanunu 35 inci maddeye göre yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, icra takibinden 08.4.2021 tarihinde haberdar olduğunun ve itirazının süresinde olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II....
işçisi ne de bir işyeri olmadığını, ödeme emri gönderilen tarihte SGK kapsamında çalışmakta olduğunu, bu nedenle 28/07/2011 tarihli ödeme emrini içeren tebligatın bu yönüyle usulsüz olduğunun apaçık ortada olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Borçlu davalıya gönderilen ödeme emri 01.02.2013 tarihinde şirket yetkili personeli ... imzasına tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu vekili yargılama sırasında ödeme emri tebligatının Tebligat Kanunu'nunun 12. maddesine uygun yapılmadığından usulsüz bir tebligat olduğunu savunmuş ve 18.06.2013 günlü dilekçe ile icra mahkemesinde şikayete gidildiğini ve dava açtıklarını bildirmiştir. Mahkemece, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu kanaatiyle davanın reddine karar verilmiştir. İcra mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz....
Somut olayda, davacı borçlu tarafça, sair şikayet ve itirazların yanında, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği, takibe ilişkin şikayet ve itirazlar ve borca itiraz şeklinde şikayet ve itirazlarda bulunulmuş, mahkemece, belirtilen bu hususlardan, davacının 103 davetiyesinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayeti konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355. Maddesi uyarınca, dairemizce resen nazara alınması zorunlu olduğundan; davacı tarafın sair istinaf sebepleri bu aşamada değerlendirilmeksizin, istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nun 355 ve 353/1- a-6 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek usulüne uygun şekilde hüküm kurulması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, oy birliği ile karar verilmiştir....