Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alaşehir İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile İİK' nun 71/son maddesi göndermesiyle İİK' nun 33/a uyarınca davacı borçlu yönünden zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrar ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın 7 günlük sürede açılmadığını, kaldı ki takip dosyasının da zamanaşımına uğramadığını, bu nedenle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 71/2 maddesi delaletiyle aynı yasanın 33/a maddesi uyarınca açılmış takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....

İcra Mahkemesinin 2017/696 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda ödeme emirlerinin iptaline karar verildiğini, bunun üzerine müvekkillerine 10 yıllık zamanaşımı geçtikten sonra ödeme emri gönderildiğini, alacaklı bankanın tasfiye halinin 27/05/2017 tarihinde kaldırılması nedeniyle 5411 sayılı Bankacılık Kanununun bu olayda uygulanamayacağını, takip dosyalarında itirazlar üzerine takiplerin durdurulması kararı verilmeyip ret kararı verildiğini bildirerek, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına, borca ve ferilere yönelik itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların takibe itirazları üzerine İstanbul 8....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71. ve 33/a. maddeleri uyarınca takip kesinleştikten sonra gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2007/6878 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; kambiyo senetlerine özgü yol ile yapılan takip olduğu, takibe dayanak senedin 30/10/2007 vade tarihli olduğu, takibe 22/11/2007 tarihinde başlandığı, takip kapsamında 02/03/2010 tarihinde İİK'nın 143. maddesi gereği aciz belgesi düzenlendiği görülmüştür. Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olup bonolar için 3 yıllık zaman aşımı öngörülmüştür. İİK.nun 143. maddesi uyarınca ise düzenlenen kesin aciz vesikası zamanaşımını keser ve aynı maddenin 6. fıkrası uyarınca aciz vesikasına bağlanan borç, borçluya karşı, aciz vesikasının düzenlenmesinden itibaren yirmi yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakim... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak 14/08/2008 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak zamanaşımı iddiasında bulunduğu, mahkemece talebin kabul edilerek zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar borçluya gönderilen ödeme emri tebligatı dosya içinde mevcut değil ise de, borçlu 25/08/2008 tarihinde bu takibe yönelik açtığı imzaya itiraz davasında ödeme emrini 20/08/2008 tarihinde tebliğ aldığını beyan etmiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2007/1907 E. sayılı dosyası ile 24/09/2007 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, takibin kesinleştiğini ve dosyada işlemler yapıldığını, ancak takip dosyasında 25/10/2007 tarihinden sonra 4 yıla yakın bir süre hiçbir işlem yapılmadığını, dosyanın düşmesi nedeniyle 4 yıla yakın süre geçtikten sona yenileme talep edildiğini, bu sefer dosya borçluları tarafından ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/126 E. sayılı dosyası ile icranın geri bırakılması için davası açıldığını ve mahkemece bono için geçerli olan 3 yıllık zamanaşımı dolduğundan bahisle icranın geri bırakılması kararı verildiğini, verilen bu kararında davalı tarafından temyiz edilmeden kesinleştiğini ve bu nedenle zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 18.000,00 TL maddi tazminatın işlemiş yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine, iki adet fatura alacağına dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile beraber, takip konusu faturalara konu işin eser sözleşmesinden kaynaklandığını ve beş yıllık zamanaşımına tabi olduğunu ileri sürerek zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep ettiği, mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu ve zamanaşımı hususunda da resmi bir vesika ibraz edilmediği gerekçesiyle her...

        A.Ş. tarafından yapılan faktoring işlemi gereğince ciro edilen 28.01.2009 tarihli 75.000 TL bedelli çeke dayanılarak girişilen kambiyo senetlerine özgü takibin 6 aylık zamanaşımı nedeniyle icra mahkemesi kararı ile icranın geri bırakıldığını, borçlular aleyhine yapılan ilamsız takibin itiraz nedeniyle durduğunu, borçluların art niyetli olarak sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek 75.000 TL alacağın, 28.01.2009 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline %40 tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, çekte zamanaşımı nedeniyle sebepsiz iktisap davasının ancak keşideciye karşı açılabileceğini, icranın geri bırakılması kararının yalnızca davalı ...Ltd. Şti. ile ilgili olduğunu, kambiyo senelerine özgü takibin davalı ... Madencilik A.Ş. yönünden devam etitğini, davalı ...Ltd. Şti.'nin sebepsiz zenginleşmediğini, verdiği çeke karşılık taahhüt edilen makine ve techizatını alamadığını, ... Madencilik A.Ş.'...

          Kambiyo senedi vasfını taşımayan adi havale hükmündeki belge ile başlatılıp kesinleşen takipte, İİK'nun 71/2. maddesi gereğince işleyecek zamanaşımı süresi, TTK'nun 726. maddesine göre hesaplanamaz. Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi kesinleştiğine göre, olayda uygulanması gereken 818 sayılı BK'nun 125. maddesi uyarınca, dayanak belge yönünden zamanaşımı süresi on yıl olup, somut olayda bu sürenin dolmadığı belirlenmiştir. O halde mahkemece, 818 sayılı BK'nun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından istemin reddine karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 8....

              İİK'nun 71/son maddesinde borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki dönem için takip konusu alacağın zamanaşımına uğramadığını ileri sürmesi halinde İİK'nun 33/a maddesinin kıyasen uygulanacağını düzenlemekte olup, anılan maddenin 33/a 1. fıkrası uyarınca icranın geri bırakılması kararı verileceği öngörmektedir. Somut olayda, borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmediği başvuru tarihi itibariyle henüz takibin kesinleşmediği görülmektedir. Bu hale göre borçlunun zamanaşımı itirazı takibin kesinleşmesi öncesine ilişkin olup, mahkemece borçlunun zamanaşımı itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılmasına hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 2....

                UYAP Entegrasyonu