(eski ...) esas sayılı dosyasında açılan şikayet davası neticesinde zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına dair verilen kararın temyiz incelemesinde onanarak kesinleştiğini, müvekkili idare tarafından .......
tarihe kadar dosyada bir işlem yapılmadığını beyan etmiş, icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- İİK’nın 331. maddesine aykırılık suçundan kurulan hükme yönelik incelemede, Şikayet dilekçesinde borçlu şirketin yetkililerinin cezalandırılmasının talep edilmesi ve davanın eki niteliğinde olan şikayete esas icra dosyasında bulunan borçlu vekilinin vekaletnamesinden şirket yetkilisinin...olduğu anlaşıldığından borçlu şirket yetkilisinin davada sanık olarak eklenmesi ve...11. İcra Hukuk Mahkemesi’nin icranın geri bırakılmasına yönelik kararının, Yargıtay .......
Somut olayda, 2595 sayılı Tarım Kredi Kooperatifi müşterek ve müteselsil borç senedi ilamlı icra yolu takibe konulmuş olup, borçlu tarafından 04.08.2003 tarihinde 4876 sayılı Yasa'ya göre borcun yapılandırılması için başvurulduğundan BK'nun 133. madesi (6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 154) gereğince zamanaşımı süresi kesilmiştir. Takibin kesinleşmesinden önceki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi İİK'nun 39. maddesine göre 10 yıl olup, bu süre 04.08.2003 tarihinden itibaren takip tarihine kadar olan sürede dolmadığından, Mahkemece ilamın zamanaşımına uğradığı yönündeki itirazın reddine karar verilerek, diğer şikayet nedenlerinin esasının incelenmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle takibin zamanaşımı nedeni ile icrasının geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsizdir....
SAVUNMA:Davalı vekili 21/10/2022 uyap tarihli cevap dilekçesinde özetle; TBK 156/2 madde hükmünde zamanaşımı defi yönünden iki istisna getirilmiş olup “ borcun bir senetle tanınması veya kesinleşmiş, mahkeme veya hakem kararıyla sabit olması halinde “ kesilen süre daha kısa olsa bile zamanaşımı süresi 10 yıl olduğunu, davacı yan genel zamanaşımı itirazı ileri sürmekte ise işbu icra dosyasına konu borç çek ile takibi yapılmış olup kesinleştiğini, senet ve çek, her ikisi de BONO özelliğine sahip olduğundan bu zamanaşımı suresi çek için de geçerli olacağını, haksız ve hukuka aykırı gerekçelerle açılan işbu davanın reddinin gerektiğini, zamanaşımına uğramasına sebep olacak bir durum meydana gelmediğini, bu sebepler yüzünden icranın geri bırakılması talebi yerinde olmadığını, icranın geri bırakılması talebinin müvekkilin parasını alma sürecini uzatıp ,borç olan parayı ödememek için başvurulan kötü niyetli bir yolu olduğunu, borçlunun kendisi üzerinde bulunan araçların satışını engellemek...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “icranın geri bırakılması” talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda, Konya 3. İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen şikâyetin reddine ilişkin 19.12.2013 tarihli ve 2013/1086 E., 2013/1243 K. sayılı direnme kararının şikâyetçi-borçlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Hukuk Genel Kurulunun 09.04.2019 tarihli ve 2017/12-331 E., 2019/425 K. sayılı ilamı ile karar bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece bozmaya uyularak karar verilmiş ve dosya tekrar Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir. Karar alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü. İstem, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme yönelik zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ilişkindir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; henüz ödeme emri hakkında kesinleşmiş bir karar verilmediğini, borçlu adına kayıtlı taşınmazın satış işlemlerinin yürütülmesinin ve satışa çıkarılmasının usule aykırı olduğunu, şikayet kanun yolu başvurusunun halen derdest olup, birbiriyle hukuki irtibat halinde olan birden fazla taşınmazın ayrı takiplerle satışı yoluna gidilmesinin hatalı olduğunu, icranın geri bırakılması kararı verilmesinin bu olayda aranmayacağını, henüz icra emrinin kesinleşmemiş olmasının tek başına ihaleye çıkılamaması için yeterli olduğunu, İİK madde 364/3 ile ulaşmak istediği amacın sadece istinaf incelemesinin beklenilmesini sağlamak olmayıp, kastedilenin şikayet yada itiraz hakkında verilen karar kesinleşmeden satışın yapılmaması yönünde olduğunu, haksız bir icra takibine maruz kalmış olan müvekkillerinin bir de icranın geri bırakılması kararı için teminat yatırmalarının zorunlu olmaması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını...
borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı itirazı nedeniyle İİK'nın 71 ve 33/a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, takibe dayanak çeklerin keşide tarihleri itibariyle ibraz süresinin dolduğu tarihin 6762 sayılı TTK'nın 726. maddesini değiştiren 6273 sayılı Kanun'un 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce olup, zamanaşımı süresinin 6 ay olduğu, icra dosya aslı incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından en son 18.12.2008 tarihinde menkul malların haciz ve muhafazası ile borçlu tarafından yatırılan teminat üzerine haciz konulmasının talep edildiği, 09.06.2011 tarihinde icra müdürlüğünce yediemin ücretinin ödenmesine ilişkin karar alındığı, sonrasında başkaca herhangi bir takip işlemi yapılmadığı, bu durumda zamanaşımı süresinin dolduğu, teminat üzerine haciz konulması ile zamanaşımı kesilmiş ise de paraya çevrilmesi için beklenmesinin zamanaşımını kesen bir sebep olmadığı, mahkemece bu nedenle şikayetin...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/2. maddesinin göndermesi ile aynı kanunun 33/a-l. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığı iddiası ile icranın geri bırakılması isteğidir. Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde; borçluların icra mahkemesine başvurusunda, takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı nedeniyle takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece; 10 yıllık zamanaşımının dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetidir. İİK'nun 71/2. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a-l. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığının belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir....
Borçlunun icra mahkemesine 10.07.2008 tarihli başvurusu şikayet niteliğinde olup İİK’nun 22. maddesi gereği bu şikayet, icra mahkemesince takibin durdurulmasına karar verilmedikçe icrayı durdurmaz. Bu durumda takip dosyasında alacaklı tarafından ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 05.01.2010 tarih ve 2009/584 E. - 2010/1 K. sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildikten sonra 14.03.2017 tarihine kadar takibi ilerletmeye yönelik herhangi bir talepte bulunulmadığı, 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına yönelik kararı yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesinin 8....