Diğer bir anlatımla, takip öncesi zamanaşımı itirazı hakkında İİK'nın 168/5 ve 169/a. maddeleri koşullarında inceleme ve değerlendirme yapılması zorunludur. Borçlunun bu yöndeki başvurusu, İİK'nın 168/5. maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımı itirazı olup, takibin şekline göre anılan itirazın İİK'nın 168/5. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, borçluya gönderilen ödeme emrinin 01/03/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal beş günlük süreyi geçirdikten sonra 17/10/2022 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. O halde, mahkemece, takip öncesi zamanaşımı itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli olup davacının bu yödeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....
İcra mahkemesince verilen kararlar, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararları, kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil ederler. Somut olayda, zamanaşımı şikayetinde bulunan borçlu ... İnş. San. Tic. Tur. Ltd. Şti'nin aynı takip dosyasıyla alakalı olarak 30.05.2008 tarihinde takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetinde bulunduğu, bu şikayet üzerine .... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17.06.2008 tarih ve 2008/699 E.-2008/811 K. sayılı kararı ile istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tâbi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet, İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince bir süreye tabi olmayıp, iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Somut olayda; örnek 10 numaralı ödeme emri borçluya tebliğ edilmiş ve takip kesinleşmiş olmakla, 23/07/2020 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuruda ileri sürülen zamanaşımı iddiası, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olup, takipten önceki döneme yönelik bir zamanaşımı itirazı yoktur....
Karar, şikayet olunan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, İcra Mahkemesince uyulan bozma kararı gereğince karar verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, şikayet olunan vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Şikayet olunan alacaklının giriştiği takip borçlunun itirazı üzerine durmuş olup, şikayet olunan tarafından 15.07.1998 tarihinde itirazın iptali davası açılmıştır. Şikayetçinin takip tarihi 23.09.2004 olup, İİK'nun 100/2. maddesi değerlendirilerek bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Sanığın üzerine atılı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 134 üncü maddesinde yer alan suçun şikayete tabi olmadığı anlaşıldığından, sanık ... müdafiinin suçun şikayete tabi olduğuna ve şikayet süresinin geçtiğine yönelik temyiz itirazı yerinde görülmemiştir. 3. Müşteki ...'nin alınan ifadesinde sanık ... ile 9 Ekim 2012 tarihinde başlayan bir arkadaşlıklarının olduğunun beyan ettiği hususu dikkate alındığında, sanık ...'ın suç tarihi itibariyle 18 yaşından büyük olduğu tespit edilmiş olup, sanık ... müdafiinin sanığın suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olduğuna ve cezasında indirim yapılması gerektiğine yönelik temyiz itirazı yerinde görülmemiştir. 4. Yerel mahkemenin suçun sübutuna dair gerekçesi yeterli görüldüğünden sanık ... müdafiinin mahkeme gerekçesinin yetersiz olduğuna yönelik temyiz itirazı yerinde görülmemiştir. 5....
in temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA, II-Sanık hakkında sahtecilik suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCY’nın 350/1. maddesinde tanımlanan sahtecilik suçunun aynı Yasanın 102/4.maddesine göre 5 yıllık dava zamanaşımına bağlı olup sanığın hükümlülüğüne karar verildiği 15.09.2005 tarihinden son inceleme tarihine kadar zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadan bu sürenin geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'in temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 15.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Şikayet olunan SGK ve Vergi dairesi vekilleri, limited şirketten tahsil edilemeyen alacaktan şirket ortağının sorumlu olduğunu dosyanın, aynı sıra cetveline yönelik açılan 2012/44 Esas dava dosya ile birleştirilmesi ve sıra cetvelinde ismi geçen tüm alacaklıların hasım gösterilmesi gerektiğini, ayrıca davanın süresinden sonra açıldığını savunarak reddini talep etmiştir. Mahkemece, dosya kapsamına göre; şikayetçinin şikayet olunanların sırası yanında alacağına da, itirazı ettiğinden davaya Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bakılması gerektiği gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir. Kararı, şikayet olunanlardan SGK vekili temyiz etmiştir. 1-Şikayet, sıra cetveline itiraza ilişkindir. İİK'nın 142. maddesinde, sıra cetveline itirazın ne şekilde yapılacağı düzenlenmiştir. Aynı maddenin son fıkrasında ise, "İtiraz alacağın esas ve miktarına taalluk etmeyip sadece sıraya dairse, şikayet yoliyle İcra Mahkemesine arzolunur." hükmü düzenlenmiştir....
nın alacaklı olduğu takip dosyasından kesin haciz konulmadığı ve konulan ihtiyati haciz tarihinin diğer alacaklıların haciz tarihlerinden sonra olduğu gerekçesiyle birleşen dosyadaki şikayetinin reddine dair verilen karar, asıl dosyada şikayet olunan-birleşen dosyada şikayetçi ... vekili ile asıl ve birleşen dosyada şikayet olunan ... Vergi Dairesi ve asıl dosyada şikayet olunan ... vekillerinin temyiz itirazı üzerine Dairemizce kısmen onanmış, kısmen de bozulmuştur. Bu kez, birleşen dosya şikayetçisi-asıl dosyada şikayet olunan ... vekili ve asıl dosyada şikayet olunan ... vekili kararın düzeltilmesini istemiştir. Dosyadaki yazılara, ... Mahkemesi kararında belirtilip ... ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre İİK’nun 366.maddesi ve HUMK’nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir....
Dava, haksız şikayet nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminata yönelik istemin kabulüne, manevi tazminat isteminin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir....
gerek olmadığı gözetilmeden şikayet bulunmadığı gerekçesiyle sanıklar hakkındaki kamu davalarının düşürülmesine karar verilmek suretiyle TCK'nın 142/4. maddesine muhalefet edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 30.06.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....