Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı Milli Savunma Bakanlığı vekili, yargı yolu itirazı ve zaman aşımı definde bulunup davacının düşme nedeniyle kendi kusuru ile kolunun kırıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, yargı yolu, husumet ve zaman aşımı itirazında bulunup suçlamaların gerçekle ilgisi olmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre davalı Milli Savunma Bakanlığı aleyhine açılan davanın İdari Yargı yolunun görevli olması, davanın askeri yüksek İdare Mahkemesi’nin görevinde kalması nedeniyle ve adli yargı yolunun caiz bulunmaması nedeniyle usulden reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kamu görevlisine hizmet kusurundan kaynaklanan zarara ilişkin olarak husumet yönetilemeyeceğinden husumet nedeniyle reddini karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

      Takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı itirazı İİK.nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tabi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet ise İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddesi gereğince herhangi bir süreye tabi olmayıp iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Somut olayda; örnek 10 numaralı ödeme emri borçluya tebliğ edilmiştir. 26.06.2015 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuruda ileri sürülen zamanaşımı iddiası, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olup, takipten önceki döneme dair bir zamanaşımı itirazı yoktur. O halde mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazının süresiz şikayete tabi olduğu gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tâbi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet, İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince bir süreye tabi olmayıp, iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Somut olayda; örnek 10 numaralı ödeme emri borçluya tebliğ edilmiş ve takip kesinleşmiş olmakla, 31.03.2016 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuruda ileri sürülen zamanaşımı iddiası, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olup, takipten önceki döneme yönelik bir zamanaşımı itirazı yoktur....

          Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün şikayet olunan alacaklı üzerinde olduğu, şikayet olunanın alacağı varlığını ve miktarını usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerektiği, her zaman düzenlenmesi mümkün olan bononun alacağın varlığını ispatlamaya yeterli olmadığı, şikayet olunanın yapmış olduğu icra takibinde sadece dava dışı borçlunun ... Gıda San.Tic. A.Ş de bulunan alacağına haciz işlemi başlattığı ve icra dosyasında başkaca bir işlem yapmadığı, buna göre alacağın muvaazalı olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan temyiz etmiştir. 1- İcra ve İflâs Kanunu'nun 142 nci maddesine göre sıra cetveline itiraz davaları kural olarak genel mahkemelerde görülür. İtiraz yalnız sıraya ilişkin ise, görev İcra Mahkemesi'nindir....

            Mahkemece, davacıların çocuğunun askerde 10/08/1982 tarihinde şehit edildiği, bu olayın üzerinden yaklaşık 34 yıla yakın bir zaman diliminin geçtiği, 6098 sayılı TBK'nın 72. maddesine göre tazminat isteminin zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak 10 yılın geçmesi ile zaman aşımı uğrayacağı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Zaman aşımı hukuk kurallarının kişilere tanıdığı hakların, getirdiği yaptırımların yine hukuk kuralları ile belirlenen süreleri aşmasıdır. Davaya konu olayda zaman aşımı müessesi kendine özgü bir nitelik arz etmektedir. Her ne kadar mahkemece olayda haksız fiil zaman aşımı uygulanmışsa da olayın kendine özgü niteliği gereği davalıyı haksız fiil faili olarak nitelemek somut vaka ile örtüşmemektedir. Bu nedenle haksız fiil zaman aşımı süresinin uygulanması doğru olmamıştır. ......

              Borçlunun icra mahkemesinde; ileri sürdüğü hususlardan takip öncesi zaman aşımı itirazı, İİK'nun 62. maddesi kapsamında olup, takibin şekline göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmelidir. Bu nedenle bu talep yönünden benzer gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı itirazının değerlendirilmesinde ise; takibin 05/08/2021 tarihinde başlatıldığı, 31/08/2021 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 08/12/2021 tarihinde açıldığı, takip talebi ile zaman aşımının kesileceği, dolayısıyla takip kesinleştikten sonraki zamanaşımı koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından şikayetin bu yönden de reddine karar verilmesi hukuka uygundur. HMK.'nun 355. maddesi kapsamında Dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....

              Davalı EGO Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazı ve zaman aşımı def'inde bulunarak, davacının BUGSAŞ ve T7 firmasında çalıştığını, davalılar arasında muvazaa olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Davalı BUGSAŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazı ve zaman aşımı def'inde bulunarak, belirsiz alacak davası açılamayacağını, muvazaa iddiasının yersiz olduğunu, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğunu, davacının taraf olmadığı davalılar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesine istinaden ücret fark alacağı ile diğer taleplerde bulunmasının mümkün olmadığını, söz konusu sözleşmede EGO'nun kendilerine ne kadar ücret ödeneceğinin belirlendiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk derece Mahkemesi tarafından kararda belirtilen gerekçelerle “ DAVANIN KISMEN KABULÜNE ” karar verilmiştir. Karara karşı davalı EGO Genel Müdürlüğü vekili ve davalı BUGSAŞ vekili yasal süresi içinde istinaf yoluna başvurmuştur....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma Hüküm : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suç tarihinde Tarsus Konaklar Köyü Muhtarı olarak görev yapan sanığa yüklenen icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, zaman aşımını kesen son işlem olan 05.06.2012 tarihli mahkumiyet hükmü ile temyiz inceleme günü arasında asli dava zaman aşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 11.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                değerlendirme yapılarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiğini, mahkemece davalının zaman aşımı itirazı konusunda değerlendirme yapılarak karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK 353/1-a6 maddesi ile kaldırılmasına dosyanın zaman aşımı itirazı konusunda değerlendirme yapılarak karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak mahkememiz kararının kaldırılmasına ilişkin hüküm kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu