Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Alacaklı 24.02.2017 başlangıç tarihli iki adet mercedes kamyon kira sözleşmesinden doğan alacakları için ilamsız takip başlattığı, borçlunun yetkiye itiraz ettiğ, TBK'nın 89/1 maddesine göre para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği, alacaklının adresi "..." olduğundan ... İcra Müdürlükleri yetkili kabul edildiği, borçlunun sözleşmeye itiraz etmediği, İİK 63.maddesine göre itiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, itiraz sebeplerini değiştiremeyeceği ve genişletemeyeceği, sözleşmeye ve imzasına cevap dilekçesi ile yapılan itirazın bu nedenle dikkate alınmadığı, borcun olmadığına dair bir belge de ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile yetkiye ve borca itirazın kaldırılmasına, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının borçludan alınarak alacaklıya verilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

    da usulsüz tebliğ edildiğini, kıymet takdirine itiraz ettiklerini belirterek usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri ve diğer işlemlerin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına, yetkiye, borca ve tüm fer'ilerine itirazlarının kabulüne, taşınmazın değeri eksik belirlendiğinden kıymet takdirine itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece kıymet takdirine yönelik itiraz ve şikayet bakımından tefrik kararı verildikten sonra, yapılan yargılama neticesinde usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, itirazların süreden reddine, diğer taleplerin reddine karar verilmiş, davacı/borçlular vekili karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

    İcra Hukuk mahkemesinin 2022/73 esas sayılı dosyasında TMK 606.maddesine dayalı şikayetlerinin kabul edildiğini ve takibin iptaline karar verildiğini, bu karara yönelik istinaf başvurusu yapıldığını, 2022/74 esas dosyada ise icra takibine itiraz edip borçlarının bulunmadıklarını iddia ettiklerini, mahkemenin şikayet davasına dayanarak icra takibine itiraz davasını derdestlikten ret etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkillerinin reddi miras davası açtıklarını, yerel mahkeme tarafından şikayet davasının bekletici mesele yapılması gerekirken derdestlikten reddinin hatalı olduğunu, her iki davanında aynı anda açıldığını, itiraz davasında karar verilmesi için şikayet davasının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini, kesinleştiği takdirde itiraz davasının esasına yönelik bir hüküm kurulmasına gerek kalmayacağını belirterek kararın kaldırılmasını, borca ve faizlere itirazlarının kabulünü talep etmiştir. Davalı istinaf cevap dilekçesinde özetle; Yargıtay 12....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/11/2019 NUMARASI : 2019/655 ESAS - 2019/875 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2019/6588 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin iade edilmesi üzerine şirketin ticaret sicil müdürlüğündeki adresine Tebligat Kanunun 35. maddesine göre tebliğ yapılarak takibin kesinleştirildiğini, müvekkili şirketin takipten 28/08/2019 tarihinde haberdar olduğunu, 29/08/2019 tarihinde yetkiye, borca ve fer'ilerine itiraz ettiğini, müvekkili şirkete gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, tebliğ tarihinin 28/08/2019 olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet (icra memur muamelesi) Uyuşmazlık borca itiraz eden davacının İ.İ.K.nun 82.maddesi geregince haczedilemezlik şikayetine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 26.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe itiraz edildiğini, takibin icra müdürlüğünce durdurulduğunu, ancak müvekkiline herhangi bir muacceliyet ihbarında bulunulmadığından TMK'nun 887.maddesi uyarınca taşınmaz maliki 3.şahıs olan davacı müvekkili yönünden borç muaccel olmadığı gerekçesiyle takibin iptali istemiyle açılan iş bu davanın borca itiraz değil, şikayet olduğunu, borca itiraz edilmesinin şikayet yoluyla icra mahkemesinden takibin iptalinin talep edilmesine engel teşkil etmediğini, muacceliyet ihtarı yapılmadan takip başlatılamayacağının bir takip şartı olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılarak davanın kabulüne, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 149 vd.maddeleri uyarınca açılmış ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe itirazdır....

      İTİRAZ Borçlu itiraz dilekçesinde, borçlunun yetkili olduğu şirkete gelinen hacizde çıkan kavga üzerine karakola gidildiğinde alacaklı tarafın şikayetçi olmayacağını beyan ederek gabin halinden faydalanmak sureti ile boş senedin borçluya imzalattığını, senetteki yazıların borçluya ait olmadığından borca itiraz ettiklerini, senede dayanak olan dosyada borç miktarı daha düşük olduğu halde daha fazla yazıldığını, borçlunun kaşesinin sonradan basıldığını, ayrıca faiz oranına ve miktarına da itiraz ettiklerini, borçlunun Gaziantep'te ikamet etmesi nedeni ile Gaziantep'in yetkili olduğunu ileri sürerek yetkiye ve borca itirazlarının kabulü ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

        Somut olayda, icra takip dosyasına sunulan şikayet dilekçesi ile takipten 06.09.2021 tarihinde haberdar olunduğu, bu tarihten itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğuna dair başvuruda bulunulmadığı dikkate alındığında şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Öte yandan mirasın reddi nedeniyle ilamsız takibin iptali talebinin borca itiraz niteliğinde olduğu, borca itirazın İİK.nın 62/1 maddesi uyarınca 7 gün içerisinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği dikkate alındığında davanın reddine karar verilmesi de usul ve yasaya uygun bulunduğundan şikayetçi vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353- 1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        ilişkinin senedin geçerliliğine etki etmeyeceği, davacının senedin ödendiği vb hususları ispat edemediğinden bahisle yetkiye ve borca itirazın redine, tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

        Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz. Bu durumda, itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden faizin hesaplanması gerekecektir. Bakiye borç hesabı işlemi sırasında uygulanan faiz oranının, takipte kesinleşen faiz oranına ve yasalara aykırılığı, ancak icra müdürlüğünce dosya hesabı yapılması halinde borçlu tarafça şikayete konu edilebilecek ve mahkemece denetlenebilecektir. Somut olayda ise borçlular tarafından icra müdürlüğüne yapılmış bir başvuru olmadığı gibi, müdürlükçe yapılan herhangi bir dosya kapak hesabına da rastlanılmamıştır. O halde mahkemece, borçluların başvurusunun bu aşamada hukuki yararları olmadığından reddine karar verilmesi gerekirken, borca ve faize itiraz süresi geçtiği halde kesinleşen faiz miktarı ve oranına yönelik inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          UYAP Entegrasyonu