kararında yalnız borca itiraz hususunu değerlendirdiğini, eksik ve hatalı inceleme sonucu verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
yer alan alacağa ve ferilerine yönelik yapmış oldukları itirazın reddi kararının hukuka aykırı olarak verilmiş bir karar olduğunu ve kaldırılması gerektiğini, anılan sebeplerle, şikayetin kabulünü, takibin durdurulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Dairesi'ni göstererek şikayet yoluna başvurmasının abesle iştigal olduğunu, davacının beyanlarının gerçek olması varsayımında dahi icra dairesinin sorumluluk alanına giren herhangi bir durum olmayıp iş bu iddiaların muhatabının icra dairesi olmadığını, davacı/borçlunun yasal süresi dışında yetkiye itiraz ettiğini ve ikametgahının Antalya'da olduğundan Antalya İcra Daireleri'nin ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu iddia ettiğini, yetki itirazını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 66. maddesinin "Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince hesap kat ihtarının usulsüz tebliğine karar verilmiş ise de, icra emrinin ve kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edilmesine yönelik şikayetin reddine karar verilmesinin usulsüz olduğunu, müvekkilinin usulsüz tebliğleri satış ilanının tebliğ edildiği 07/05/2019 tarihinde öğrendiğini, bu nedenle takibe, icra emrine, yetkiye, borca, faize, faiz oranına ve borcun tüm ferilerine, kıymet takdirine itirazlarının süresinde olduğunu, kıymet takdirine itiraz için açtıkları davanın kabulüne karar verildiğini, eş rızasının alınmaması nedeniyle ipoteğin geçersiz olduğunu, alacağın muaccel olmadığını, takibin iptalinin gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamı itibari ile; davalı alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte davacı borçlu vekili, icra mahkemesine yaptığı başvuruda; ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece iş bu şikayetin, aynı mahkemede görülen yetkiye ve borca itiraz davası ile birleştirilmesine karar vererek, davacıya 13.11.2019 tarihinde tebliğ edilen İİK. 103 davetiyesinin tebliğine ilişkin şikayet bulunmadığından bu tarih itibariyle ödeme emrinden haberdar olması nedeniyle, birleşen 2020/210 Esas numaralı dosya kapsamında davacı/borçlu tarafça yapılan usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, Asıl dava (2020/208 Esas) yönünden davacı/borçlunun tüm itiraz ve şikayetlerinin süre yönünden reddine karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır....
Borçluların icra mahkemesine başvurusu yetkiye ve İİK 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. Yetkiye itiraz yönünden yapılan incelemede; senetteki keşide yerinin Antalya olduğunu, takibe konu senedin keşide yeri itibariyle yetkili icra dairesinde takibe konulduğu anlaşılmakla, davacının yetki itirazına yönelik istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Borca itiraz yönelik olarak; İİK 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK 14.3.2001 tarih 2001/12- 233 ve 20.6.2001 tarih 2001/12- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz Dava, şikayet yolu ile İİK.nun 16-18.maddelerde düzenleme alanı bulan icra dairesinin işleminin iptaline ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 26.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz Uyuşmazlık, İİK.nun 272. maddesi gereğince gönderilen tahliye emrinin şikayet yolu ile iptali istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 13/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borca ve yetkiye yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğini, bu nedenle borca ve yetkiye itiraz talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafından ayrıca yetkiye de itiraz edildiğini, yetkili icra müdürlüklerinin Bakırköy İcra Müdürlükleri olduğuun belirtildiğini, taraflar arasında imzalanan ve takibe konu olan senetlerden anlaşılacağı üzere düzenleme ve ödeme yerinin istanbul ataşehir olduğunu, bu nedenle yetkiye itirazın reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafından davalı müvekkiline hiçbir ödeme yapılmamış olduğunu, borcun ödenmesi için takibe geçildiğinde ise itiraz edildiğini beyanla, borçlu tarafından yapılan yetkiye ve borca itirazın iptaline, karşı taraf vekalet ücretinin lehlerine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yetkiye ve borca itiraz, meskeniyet, şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 13.06.2013 tarih, 2013/5740 Esas, 2013/9138 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R . İcra Hukuk Mahkemesi'nin 07/02/2013 tarih, 2012/228 Esas, 2013/7 Karar sayılı şikayetin reddine ilişkin kararının borçlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairece, 13.06.2013 tarih, 2013/5740 Esas-2013/9138 Karar sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiştir. Mahkemece, 08.11.2013 tarih 2012/228 Esas- 2013/17 sayılı ek Kararla borçlu vekilinin karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmiş, ek karar; borçlu vekiline 26.11.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, 03.12.2013 tarihinde ise ek karar temyiz edilmiştir....