Somut olayda, davacı borçlunun iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, icra mahkemesince şikayet olarak incelenmesinin mümkün olmadığı, bu sebeple istinaf isteminin yerine olmadığı anlaşılmıştır. Yapılan değerlendirmeler neticesinde ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusun HMK'nın 353/1- b-1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....
Kararın şikayet eden-alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet eden-alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Davacının yetkiye ve borca itiraza yönelik talepleri bakımından; Davacı hakkında yapılan takip, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibidir. Takibin türüne göre, borçlunun itirazları yetkiye ve borca itiraz niteliğindedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emrine itiraz süresi ve şeklinin düzenlendiği 62. maddesinde; "İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur." hükmü yer almaktadır. Söz konusu hükme göre genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emrine itiraz etmek isteyen borçlunun, itirazını, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine bildirmesi gerekmektedir. Borçlunun icra dairesi yerine İcra Mahkemesine yapmış olduğu itiraz geçersizdir. (Yargıtay 12....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İcra İflas Kanunu madde 168/3, madde 168/4 ve madde 168/5 ' göre davacı /borçlu şirket yetkilisinin dava dilekçesinde ileri sürdüğü imzaya itiraz, borca itiraz, kambiyo hukukuna ilişkin şikayetlerin ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 (beş) gün içerisinde yapılması gerektiği, örnek 10 ödeme emri ve senet suretinin şikayet eden davacı/borçlu şirkete 30/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği dolayısıyla İcra İflas Kanunu madde 168/3, madde 168/4 ve madde 168/5 ' gereğince davacı/borçlunun imzaya itiraz, borca itiraz, kambiyo hukukuna ilişkin şikayetlerini en geç 04/08/2020 tarihinde yapılması gerekir iken 5 günlük şikayet süresi dolduktan sonra 07/08/2020 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından ve şikayet dilekçesinde 05/08/2020 tarihinde ödeme emrinin tebellüğ edildiği beyan edilmiş ise de ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde Ekol T1 San. Ve Tic. Ltd....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; her iki davacı borçlunun sistemde kayıtlı adreslerinde bulunamamış olduklarından, icra müdürlüğü kararına göre TK 21/2 maddesine göre ödeme emri tebliğ işleminin gerçekleştirildiğini, davacı borçluların yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmemesi sebebiyle 21/01/2020 tarihinde takibin kesinleştiğini, davacı borçlular her ne kadar mirası reddettiklerini bu nedenle borca ferilerine itiraz ettiklerini belirtmiş ve bu husus yerel mahkeme tarafından kabul edilmiş ise de mirasın reddi kararı icra müdürlüğüne sunulmamış olduğundan itibar edilmemesi gerektiğini, davalı şirketin muris Yiğit Serhat Sarp'ın vefat durumunu bilebilmesi mümkün olmadığından, müteveffaya takip açmakta hukuki yararı bulunduğunu, davacılara yapılan tebligatta herhangi bir usulsüzlük bulunmadığından, yetkiye, borca ve ferilerine yöneltilen itirazların sonuç doğurmayacağını ayrıca mirasın reddinin öne sürülebileceği sürenin geçmiş olduğunu beyanla istinaf başvurusunun...
Sulh Hukuk Mahkemesinin 12/07/2018 tarih 2018/1334 Esas 2018/1223 Karar nolu veraset ilamı ile birlikte borçlu mirasçıları adına düzenlenmiş Örnek No:10 ödeme emri ibraz edilerek mirasçılara tebligat çıkartılması istenilmiş, davacıya 04/09/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 07/09/2018 tarihinde açılan dava ile yetkili yer gösterilmeksizin yetkiye, borca, faize ve imzaya itiraz edilmiş, 02/10/2018 tarihli dilekçe ile terekenin borca batık olması nedeni ile mirasın reddedilmiş sayılacağı ve borca itiraz nedenlerinin değiştirildiği açıklanarak ıslah dilekçesi verilmiş, mahkemece terekenin borca batık olması nedeniyle mirasın reddedilmiş sayılması hususundaki yargılamanın genel mahkemelerin yargılama konusu olduğu belirtilerek itirazın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, evrak üzerinde yapılan inceleme sonucu benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, şikayetçi tarafça yürütülen kambiyo senedine özgü ilamsız ... takibinde ödeme emrinin borçluya ........2011 tarihinde tebliğ edildiği, takibin İİK'nın 264/.... maddesine göre borçlunun ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra ... günlük itiraz süresi içerisinde borca itiraz etmemesi ile takibin kesinleştiği, ayrıca .... .... ... Müdürlüğü'nün 2011/14725 esas sayılı dosyasındaki haciz ve paraya çevirme masrafları için ....315,65 TL eksik hesaplandığı gerekçesiyle, ... .... ... Dairesi'nin 2011/15250 esas sayılı takip dosyasında düzenlenen ........2012 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Karar, şikayet olunanlar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dava, çeke dayalı kambiyo takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanısıra, yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
İstinaf Sebepleri Davacı borçlu vekili, dava dilekçesini tekrarla taleplerinin, şikayet niteliğinde olduğunu, mahkemece borca itiraz olarak vasıflandırılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlunun mükerrerlik iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerektiği, başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılmasının fuzuli bir talep olup sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; kambiyo senetlerinde mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun yetki ve borca itirazı haksız olduğunu, bu davayı açan borçlunun asıl niyeti alacağın tahsilini uzatmak olduğunu, bu nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın reddine, %20 tazminata, yargı gideri ve vekalet ücretinin borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....