Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; kambiyo senetlerinde mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun yetki ve borca itirazı haksız olduğunu, bu davayı açan borçlunun asıl niyeti alacağın tahsilini uzatmak olduğunu, bu nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın reddine, %20 tazminata, yargı gideri ve vekalet ücretinin borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İcra İflas Kanunu madde 168/3, madde 168/4 ve madde 168/5 ' göre davacı /borçlu şirket yetkilisinin dava dilekçesinde ileri sürdüğü imzaya itiraz, borca itiraz, kambiyo hukukuna ilişkin şikayetlerin ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 (beş) gün içerisinde yapılması gerektiği, örnek 10 ödeme emri ve senet suretinin şikayet eden davacı/borçlu şirkete 30/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği dolayısıyla İcra İflas Kanunu madde 168/3, madde 168/4 ve madde 168/5 ' gereğince davacı/borçlunun imzaya itiraz, borca itiraz, kambiyo hukukuna ilişkin şikayetlerini en geç 04/08/2020 tarihinde yapılması gerekir iken 5 günlük şikayet süresi dolduktan sonra 07/08/2020 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından ve şikayet dilekçesinde 05/08/2020 tarihinde ödeme emrinin tebellüğ edildiği beyan edilmiş ise de ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde Ekol T1 San. Ve Tic. Ltd....

Davacının yetkiye ve borca itiraza yönelik talepleri bakımından; Davacı hakkında yapılan takip, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibidir. Takibin türüne göre, borçlunun itirazları yetkiye ve borca itiraz niteliğindedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emrine itiraz süresi ve şeklinin düzenlendiği 62. maddesinde; "İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur." hükmü yer almaktadır. Söz konusu hükme göre genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emrine itiraz etmek isteyen borçlunun, itirazını, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine bildirmesi gerekmektedir. Borçlunun icra dairesi yerine İcra Mahkemesine yapmış olduğu itiraz geçersizdir. (Yargıtay 12....

Dava, çeke dayalı kambiyo takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanısıra, yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....

Hukuk Dairesi’nin 22.11.2017 tarih ve 2017/2029 E. - 2017/2445 K. sayılı kararı ile şikayetçinin istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiş, karar şikayetçice temyiz edilmiştir. Somut olayda; takip konusu çekin lehtarı ve ilk cirantasının ... … Ltd. Şti. &...… Ltd. Şti. İş Ortaklığı olduğu, takibin bu iş ortaklığını oluşturan ... … Ltd. Şti. ile...… Ltd. Şti. hakkında başlatıldığı ve ödeme emri tebligatlarının bu şirketlere tebliğ edildiği, takip borçlularından olan ... … Ltd. Şti.’nin tür değişikliği ile A.Ş.’ye dönüştürülmesine ilişkin 30.01.2014 tarihli şirket ortaklarınca alınan kararın 03.4.2014 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği, 21.11.2016 olan işbu şikayet tarihi itibariyle takip borçlusu ... … Ltd. Şti.’nin tür değişikliği sonucu şikayetçi ... … A.Ş.’ye dönüşmüş olduğu ve bu suretle şikayetçi şirketin icra mahkemesine yaptığı şikayet ve itiraz başvurusunda aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır....

    Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; her iki davacı borçlunun sistemde kayıtlı adreslerinde bulunamamış olduklarından, icra müdürlüğü kararına göre TK 21/2 maddesine göre ödeme emri tebliğ işleminin gerçekleştirildiğini, davacı borçluların yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmemesi sebebiyle 21/01/2020 tarihinde takibin kesinleştiğini, davacı borçlular her ne kadar mirası reddettiklerini bu nedenle borca ferilerine itiraz ettiklerini belirtmiş ve bu husus yerel mahkeme tarafından kabul edilmiş ise de mirasın reddi kararı icra müdürlüğüne sunulmamış olduğundan itibar edilmemesi gerektiğini, davalı şirketin muris Yiğit Serhat Sarp'ın vefat durumunu bilebilmesi mümkün olmadığından, müteveffaya takip açmakta hukuki yararı bulunduğunu, davacılara yapılan tebligatta herhangi bir usulsüzlük bulunmadığından, yetkiye, borca ve ferilerine yöneltilen itirazların sonuç doğurmayacağını ayrıca mirasın reddinin öne sürülebileceği sürenin geçmiş olduğunu beyanla istinaf başvurusunun...

    İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazını da birlikte bildirmemişse, artık takibin bundan sonraki safhalarında yetki itirazında bulunamaz. Yani borçlu esasa ilişkin itirazıyla birlikte aynı anda yetki itirazında bulunmamışsa daha sonra itiraz, süresi dolmasa dahi artık icra takibine yetki yönünden itiraz edemez. Hem yetkiye hem esasa itiraz etmek isteyen borçlunun, her iki itirazını da açıkça ve birlikte bildirmesi (yapması)gerekir.Somut olayda borçluya ödeme emri 17/11/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlunun 19/11/2014 tarihinde borca itiraz ettiği, daha sonra 20/11/2014 vürut tarihli ikinci dilekçesiyle borca itirazın yanında ayrıca yetkili icra dairelerinin İzmir olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu görülmektedir. Şu hale göre borca itirazdan sonra yapılan yetki itirazı süresinde dahi olsa geçersizdir....

      İstinaf Sebepleri Davacı borçlu vekili, dava dilekçesini tekrarla taleplerinin, şikayet niteliğinde olduğunu, mahkemece borca itiraz olarak vasıflandırılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlunun mükerrerlik iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerektiği, başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılmasının fuzuli bir talep olup sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

        Bu süre ödeme emrinin, itiraz edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 21.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük itiraz süresinin sona ermesinden sonra 30.04.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibin iptalini talep ettiği, süresinde itiraz edemediğinden talebinin süresiz şikayet olarak ele alınmasını talep ettiği görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, İİK’nun 168/5. maddesi uyarınca borçlunun borca itirazının süre aşımından reddi gerekirken, işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru kararın onanması gerekmiştir....

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; senedin taraflarına hiç bir şekilde tebliğ edilmediğini, İİK` nın 167/2.maddesi gereğince, alacaklının, takip talebine kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar tasdikli örneğini eklemeye mecbur olduğunu, borca itiraz ve icra memurunun muamelesini şikayet (Burhaniye İcra Hukuk Mahkemesi 2021/14 E.) dosyaları incelenmeden ve sonuçları beklenmeden, imza incelemesi hatta ön inceleme duruşması dahi yapılmadan, delilleri toplanmadan, dava dilekçesi ve tensip tutanağı davalıya tebliğ edilmeden, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, bu nedenle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo takibinde imzaya itiraz istemine ilişkindir....

          UYAP Entegrasyonu