Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafından açılan ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayeti ile yetkiye, imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....

İflas sıra cetvelinde başka bir alacaklının alacağının kabul edilen miktar kadar olmadığına ya da sırasına yönelik itiraz, o alacağın sıradan terkini talebini içerdiğinden, şikayet olarak icra mahkemesinde değil, İİK'nın 235/2. maddesi uyarınca sırasına itiraz edilen alacaklıya husumet yöneltilerek dava yoluyla genel mahkemede (Asliye Ticaret Mahkemesinde) ileri sürülmelidir. İflas idaresinin, sıra cetvelini düzenlerken uyması gereken iflas hukuku kurallarına aykırı hareket ettiği veya yaptığı bir işlemin hadiseye uygun olmadığı iddia edilirse, bu halde sıra cetveline karşı şikayet yoluna başvurulur (İİK'nın m.227; m.16). Şikayet sebeplerinden en önemlisi, bir alacaklının kendisine verilen sıraya itiraz etmesidir (m. 235, IV). Buna göre, alacağı sıra cetveline kabul edilen bir alacaklı, alacağının esas ve miktarına değil de, yalnız alacağına verilen sıraya itiraz ediyorsa, bunu şikayet yolu ile icra mahkemesine bildirir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 3167 sayılı kanuna muhalefet HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın karşılıksız çek keşide etmek suçunu işlediği,ancak çekte cirosu bulunmayan müştekinin şikayet hakkı bulunmadığından, şikayet yokluğu nedeniyle kamu davasının düşürülmesi yerine yazılı şekilde sanığın beraatine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, Üst C....

      Somut olayda; Davanın, kambiyo senetlerine özgü takipte , takibe şikayet, borca ve yetkiye itiraza dair olduğu; taraflarca takip edilmesi gereken davanın, borca itiraza dair olup, şikayet hakkında taraflar gelmezse de bir karar verileceği, yine İİK'nun 169/a maddesi gereğince, yetkiye itiraz olmakla taraflar gelmezse de bir karar verilmesi gerekmekle, her davanın niteliğine göre değerlendirme yapılıp şikayet ve borca itiraz hakkında takip edilip edilmediğine göre ayrı ayrı değerlendirme yapılarak HMK'nun 297. Maddesi gereğince her talep hakkında hüküm kurulması gerekirken, tüm dava hakkında takip edilmediğinden açılmamış sayılma kararı hatalı olmakla aşağıdaki hüküm kuruldu....

      Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden-borçlular vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri İstinaf sebeplerini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senedine özgü takipte, ödeme emrine dayanak senedin tebliğ edilmediğinden bahisle şikayet ile yetkiye itiraz ile bonoda tahrifat yapıldığı, senedin sonradan doldurulduğu ve teminat senedi olduğuna ilişkin borca itiraz ve faize itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, TTK'nın 780/2-f maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanan aynı Kanun'un 680. maddesi, 3095 Sayılı Kanun’un 2/2. maddesi, İİK'nın 167/2. ve 168/1-1. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 58. maddesi ile 169/a maddesi. 3. Değerlendirme 1....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet eden vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayet eden vekili, şikayet edilenin haczine öncelik verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin haczinin sıra cetvelinde dahi gösterilmediğini, karşı tarafın alacağının muvazaalı olduğunu, gerçekte böyle bir alacağın bulunmadığını belirterek sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, şikayet edenin sıra cetvelindeki hem sıraya hem de alacağın esasına itiraz ettiği, bu nedenle genel mahkemenin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş, hüküm şikayet eden vekili tarafından temiz edilmiştir....

          Ödeme emri kendisine tebliğ edilen borçlu, alacaklının ödeme emri ile iddia ettiği miktarda borçlu olmadığını, daha az borçlu olduğunu iddia etmekte ise ödeme emrinde belirtilen borcun bir kısmına da itiraz edebilir. Ancak bu halde borcun itiraz ettiği kısmını net bir şekilde ifade etmesi şarttır. Zira icra takibi itiraz edilmeyen kısım için ancak bu şekilde devam edebilecek ve alacaklı da itiraz edilen kısmı net bir şekilde öğrenerek buna ilişkin yasal yollara başvurabilecektir. Borçlunun ödeme emrine kısmen itiraz ederken itiraz dilekçesinde borcun ne kadarlık kısmına itiraz ettiğini belirtmeksizin itiraz dilekçesinin ekine borç miktarına ilişkin bir kısım evrakları eklemesi ve bu belgelere itiraz dilekçesinde atıf yapması bu sonucu değiştirmez. Zira, İİK 62/4. Maddesinde yukarıda ifade edilen hususlardan dolayı itiraz edilen kısmın açıkça itiraz dilekçesinde belirtilmesi gerektiğini emredici olarak ifade etmiştir....

          Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; ilk üç sırada şikayetçinin alacağının bulunduğu, şikayetçinin dördüncü sıradaki alacaklının alacağına itiraz ettiğini, paylaştırmadan pay almaması gerektiğini iddia ettiği, şikayetçinin şikayet olunana fazla pay ayrıldığını ileri sürdüğü, şikayet olunan alacaklının alacağının miktarına yönelik uyuşmazlık bulunduğu, şikayetçinin hem alacağa hemde sıraya itirazının bulunduğu ve genel mahkemede dava açması gerektiği gerekçesiyle, şikayetin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. 1-İİK'nın 142/1. maddesi, "cetvel suretinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde her alacaklı, takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir." hükmünü, 142/son maddesi, "itiraz alacağın esas ve miktarına taalluk etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yoluyla icra mahkemesine arzolunur." hükmünü içermektedir....

            Şu halde şikayetçinin talebi, sıra cetveline karşı itiraz değil, şikayet niteliğindedir. Bu nedenle mahkemece, davanın esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayet olunan yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Kararı, şikayet eden vekili temyiz etmiştir. 1-Şikayetin konusu, iflas sıra cetveline itiraza ilişkin olup, konu İ.İ.K'nun 235.maddesinde düzenlenmiştir. Kural olarak, sıra cetveline itiraz edenlerin sıra cetvelinin ilanından itibaren 15 gün içerisinde ticaret mahkemesinde dava açmaları gerekir. Itiraz alacağın esası veya miktarı ile ilgili olmayıp yalnızca sıraya dair ise şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurulabilir. Somut olayda şikayet eden yalnız sıraya değil, alacağın miktarına da itiraz etmektedir. Bu durumda davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir. Eldeki uyuşmazlığın çözümü icra mahkemesinin görevi dışında kalmaktadır. HUMK'nun (6100 sayılı HMK'nın 1.maddesi de benzer şekilde düzenlenmiştir.) 1.maddesine göre görev kamu düzenine ilişkin olup mahkemece yargılamanın her aşamasında resen dikakte alınmak zorundadır....

                UYAP Entegrasyonu