Kararı şikayet olunan vekili ve şikayetçi temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan vekili ve şikayetçinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Şikayet olunan vekili ve şikayetçinin şikayet olunan alacağının hesap şekline yönelik temyiz itirazlarına gelince; İİK'nın 142. maddesinde, cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklının takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebileceği düzenlenmiş olup, bu madde hükmü ile sıra cetveline itiraz hakkı takip borçlusunun alacaklılarına tanınmıştır. Sıra cetveline yönelik şikâyette bulunma yetkisi, bu şikâyet üzerine düzenlenecek yeni sıra cetveline girme hakkı bulunan alacaklılara tanınmıştır....
Şikayet olunan ..., cevap vermemiştir....
Yetkiye, borca ve faize ilişkin itirazların İİK.nun 62/1.maddesi uyarınca, takibin şekline göre, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerektiği doğrudur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus takipte borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, yetkiye ve borca itiraz ettiği, mahkemece, borçlunun itirazlarının süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği görülmektedir....
CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; dava konusu takibin müteveffa Ali Solak'a karşı başlatılmış olduğunu, vefat ettiğinin öğrenilmesi üzerine 18 yaşından küçük mirasçıları adına velilerine ödeme emrinin gönderilmesinde yasaya aykırı bir durum bulunmadığını, icra müdürlüğünden veraset ilamı çıkartmak üzere yetki belgesi talep edildiğini, icra müdürlüğü tarafından verilen yetkiye dayalı olarak Ali Solak'ın mirasçılarını gösterir Antalya 22....
Somut olayda; davacıya ödeme emrinin 11/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 5 günlük itiraz süresinin son günüün hafta sonuna denk gelmesiyle yetkiye yönelik itirazın 18/11/2019 tarihinde Pazartesi günü süresinde ileri sürüldüğü anlaşılmıştır. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 11.05.2011 tarih ve 2011/12- 177 E., 2011/300 K. sayılı kararı). İtiraz ve şikayet tarihinden sonra borcun ödenmiş olması, itiraz ve şikayetten açıkça vazgeçilmediği sürece, icra mahkemesinin borçlunun başvurusunu incelemesine engel teşkil etmez. Bu nedenle yargılama devam ederken icra dosyasının infaz edilmesi sonuca etkili değildir. Açıklanan nedenlerle; istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılan inceleme neticesinde ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Davacı vekili icra takibine borçlunun borca ve yetkiye itiraz ettiğini, icra müdürlüğünce takibin öncelikle yetki yönünden durdurulduğunu belirterek itirazın kesin olarak kaldırılmasını istemiş, davalı vekilince davanın reddi talep edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının İİK 68. maddesinde belirtilen belgelere dayanmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde aslında talebinin icra müdürünün işlemine karşı şikayet davası olduğunu belirtmiştir. İlamsız icra takibi üzerine borçlu tarafından itiraz edildiğinde icra müdürlüğünce yapılacak iş takibin durdurulması olacaktır. İcra müdürünün takibin durdurulmasına ilişkin kararında olayımızda olduğu gibi "öncelikle yetki yönünden takibin durdurulması" şeklinde karar vermesi sonuca etkili değildir. İcra müdürünün açıkça takibi durdurduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığa atılı ayrı konutta oturan kardeşinin arsasındaki ağaçları çalmak suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olduğu ve şikayet hakkının 5237 sayılı TCY'nın 73/1. maddesi uyarınca 6 aylık süre içerisinde kullanılması gerektiği halde şikayetçinin 6 aylık süre içerisinde şikayet hakkını kullanmadığı gözetilerek şikayet yokluğu nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm verilmesi bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında hırsızlık suçundan açılan kamu davasının 5237 sayılı TCY'nın 73...
Birleşen dosyada şikayet olunan ... vekili ile ... A.Ş. vekili, şikayetin reddini istemiştir. Birleşen dosyada şikayet olunan ... Madencilik Tarım İnşaat Turizm Petrol Ürünleri Tic. ve San. A.Ş, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, asıl dosyada şikayetçinin diğer alacaklının koydurmuş olduğu haciz ve satış işlemlerinden aynı derecede olduğundan bahisle yararlanamayacağı, dolayısı ile sırasının .... konulan haciz tarihine göre belirlenmesine dair ... işleminin hukuka uygun olduğu, birleşen dosyada şikayetçinin başka sıradakilerin sırasına ve kendi sırasına itiraz etmediği sadece düşük yazılan miktarın yükseltilmesinin istediği, ... uygulamasına göre sıraya itiraz davası miktara itiraz davası ile birlikte açılsa dahi ... Mahkemesinde dava açılamayacağı, dolayısı ile ......
Şikayet olunan ... vekili, şikayetçinin itiraz ile birlikte muvazaa iddiasında bulunduğunu, görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğunu, şikayetin usulden reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise şikayetçinin takibinin kesinleşmediğini, bu nedenle sıra cetveline itiraz hakkının bulunmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; İcra ve İflâs Kanunu'nun 142. maddesine göre itiraz alacağın esas ve miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dairse İcra Mahkemelerinin görevli olduğunu, şikayetçi dilekçesinde sıraya itiraz ile birlikte muvazaa iddiasında bulunduğundan, mahkemenin görevsizliği nedeniyle, şikayet dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, şikayetçi vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....