WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, dayanak takip dosyasında borçlulara ödeme emrinin 18.09.2006 tarihinde tebliğ edildiği, 06.12.2007 tarihinde haciz talep edildiği, bilahare takibin alacaklı tarafça 12.04.2011 tarihinde harçsız olarak yenilendiği, yenileme emrinin borçlulara tebliğ edilemediği, ilk yenileme tarihinden sonra 30.10.2013 tarihine kadar alacaklı tarafça takip dosyasında işlem yapılmadağı, bu tarihte alacaklı vekilince takibin yeniden harçsız olarak yenilenmesinin talep edildiği, borçlulara yenileme emri tebliğ edilmeden 26.12.2013 tarihinde dava konusu haciz işleminin gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Ödeme emrinin tebliğ tarihi ile haciz talep tarihi arasında yasal bir yıllık süre geçmiş olduğundan alacaklının haciz isteme hakkı düşmüştür. Bu durumda alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için İİK'nin 78/5. maddesi gereğince, borçlulara yenileme emrinin tebliği gerekir.Bu nedenle borçlulara yenileme emri tebliğ edilmeden yapılan haciz işemleri usulsüzdür....

    DAVA Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; alacaklı tarafından aleyhine kambiyo yoluyla takip başlatıldığını, ödeme emrinin Tebligat Kanununun 35. maddesine göre 10.10.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, adresinin belli olduğunu, tebliğden 13.10.2020 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emrinin ekinde takibe konu senet suretinin borçluya tebliğ edilmediğini belirterek tebligatın usulsüz olduğunun tespiti, İİK'nın 167 ve devamı maddelerine aykırı olarak gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini, talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; tebligatın usulüne uygun olduğunu, takibe dayanak belgenin tebligata eklendiğini belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

      Hukuk Dairesinin 2018/562 esas ve 2018/659 ilamı ile kararın kaldırılmasına, dava dosyasının yeniden yargılama yapılmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, İdil Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/292 esas sayılı dosyasının halen derdest olduğu, icra takibinin 24/12/2019 tarihinde dosyanın takipsizlikten kapatılmasına karar verildiği, davalının talebi üzerine davacı borçluya yenileme emri tebliğ edildiği, takip dayanağı ilamın kaldırılarak yargılamasının devam etmesi nedeni ile takip dosyasının durması gerektiği, borçluya yönelik takip işlemlerine devam edilemeyeceği, yenileme emri gönderilmesinin takibin iptalini gerektirmeyeceği ancak yenileme emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacının davasının kabulüne, Ceyhan İcra Dairesinin 2020/775 esas sayılı takip dosyasındaki yenileme emrinin iptaline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir....

      İcra Dairesinin 2021/9207 muhabere ile de borca itiraz dilekçesi yollandığını, icra dosyasının takipsiz bırakıldığını, takip yenilendikten sonra yenileme emrinin müvekkiline hiçbir şekilde gönderilmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. İcra dosyası incelendiğinde; alacaklı tarafından, davacı borçlu ve diğer borçlular aleyhine İstanbul 16....

      İcra Dairesinin 2015/21717 E. sayılı dosyasının 08/03/2019 tarihinde yenilenmesi ve 2019/8365 E. sayılı dosya olarak kaydedilmesi ile yenileme emrinin tebliğ edilmemesinden dolayı taşınmaz üzerine konulmuş olan haczin geçersiz olduğu iddia ettiğini, ancak Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2005/4448 E. 2005/7040 K. sayılı 01.04.2005 tarihli kararında da belirtildiği üzere dosyanın yenilenmesinden önce dosyada haciz talebi var ise yenileme emrinin borçlu tarafa tebliğinin zorunlu olmadığını, dosyada süresi içinde haciz istenmiş olup bu hususun da borçluya tebliğ edildiğini, dosyanın işlemden kaldırılmaması gerekirken bu halde yenileme emrinin tebliğinin zorunlu olmasının hakkaniyete aykırı olacağını, İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2017/356 E. sayılı dosyada açılan menfi tespit davasında lehlerine karar verildiğini, istinaf kanun yoluna başvurulduğu için dosyanın henüz kesinleşmediğini, İstanbul Anadolu 9....

      İcra Dairesinin 2015/21717 E. sayılı dosyasının 08/03/2019 tarihinde yenilenmesi ve 2019/8365 E. sayılı dosya olarak kaydedilmesi ile yenileme emrinin tebliğ edilmemesinden dolayı taşınmaz üzerine konulmuş olan haczin geçersiz olduğu iddia ettiğini, ancak Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2005/4448 E. 2005/7040 K. sayılı 01.04.2005 tarihli kararında da belirtildiği üzere dosyanın yenilenmesinden önce dosyada haciz talebi var ise yenileme emrinin borçlu tarafa tebliğinin zorunlu olmadığını, dosyada süresi içinde haciz istenmiş olup bu hususun da borçluya tebliğ edildiğini, dosyanın işlemden kaldırılmaması gerekirken bu halde yenileme emrinin tebliğinin zorunlu olmasının hakkaniyete aykırı olacağını, İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2017/356 E. sayılı dosyada açılan menfi tespit davasında lehlerine karar verildiğini, istinaf kanun yoluna başvurulduğu için dosyanın henüz kesinleşmediğini, İstanbul Anadolu 9....

      A- Taraf Sıfatına İlişkin İstinaf Sebebi Yönünden İnceleme: Davalı (alacaklı) vekili istinaf dilekçesinde, memurun hatalı işlem icrasında müvekkilinin kusuru olmadığından şikayet davasında müvekkilinin taraf sıfatının bulunmadığını ve davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiş ise de, Şikayet, bir dava türü olmayıp, icra ve iflas dairelerinin hukuka aykırı olan işlemlerinin iptali veya düzeltilmesini sağlamak için kabul edilmiş bir hukuki yoldur. Şikayette şikayet eden ve şikayet edilen olmak üzere iki taraf bulunmakta olup, şikayet eden; bir icra işleminden zarar gören ilgilidir. Şikayet edilen ise doktrin ve uygulamaya göre şikayet konusu işlem lehine olan kimsedir. Şikayetin konusu da icra ve iflas dairelerinin yapmış oldukları işlemlerdir. Somut olayda, şikayetin konusu, örnek 10 ödeme emrinin iptali talebi olduğundan lehine örnek 10 ödeme emri düzenlenen alacaklının şikayet edilen (davalı) olarak şikayette taraf sıfatı bulunmaktadır....

      İcra Dairesi'nin 2014/13287 esas sayılı icra dosyasından haciz yazısı olduğu dolayısıyla; ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde haciz talep edilmediği, haciz isteme hakkının düştüğü, borçlu yönünden takibe devam edebilmek için takibin yenilenmesi ve yenileme harcı ödenmesi gerekli olduğu, yine aynı şekilde yenileme emri tebliğ edilmeden ve yenileme harcı yatırılmadan borçlunun menkul ve gayrimenkullerine haciz konulamayacağı yapılan haciz işleminin usulsüz olup kaldırılması gerekli olduğunun farkedildiği, gerekçeli kararın kısa karara aykırı olamayacağından şikayetin reddine karar vermiştir....

      Davacı, dava dilekçesinde bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde müvekkiline yenileme emri tebliğ edildiğini, usulüne uygun tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığını ileri sürerek zamanaşımı itirazında bulunmuştur. İlk derece mahkemesince her ne kadar davacının zamanaşımı itirazının İİK'nın 168. maddesi uyarınca 5 günlük süreye tabi olduğu belirtilmiş ise de süre ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten başlayacağından, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddia olunmakta ise mahkemece öncelikle ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiği iddiası ve bu iddianın yasal süresi içerisinde ileri sürülüp sürülmediği incelenmeli, ardından davacının zamanaşımı itirazının incelemesine geçilmelidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili; Sulh Hukuk Mahkemesi'nin tahliye ve alacak ilamına dayanılarak gönderilen tahliye emrinin 25.06.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, ilamda belirtilen alacak tutarının karşı tarafa ödendiğini, tahliye emrinin infaz edilmediğini, takipsizlik nedeniyle dosyanın işlemden kaldırıldığını, tahliye emrinin tebliğinden bu yana yaklaşık üç yıl geçtiğini, tahliye kararı infaz edilmediğinden akdin yenilendiğini belirterek, 04.04.2016 tarihli icra takibinin yenilenmesine dair memurluk kararının iptalini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu