Şikayet olunan ... vekili, şikayetin reddini savunmuş, diğer şikayet olunanlar cevap vermemiştir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; İİK'nın 197. maddesi uyarınca tazmin edilmemiş (paraya çevrilmemiş) teminat mektubu bedelinin "taliki şarta bağlı alacak" olarak iflas masasına kaydedilmesi gerektiği belirtilerek, şikayetin kabulü ile ....03.2005 tarih ve 50.892,99 TL bedelli Ambarlı Gümrük Müdürlüğü'ne hitaben verilen teminat mektubu ile ....03.2005 tarih ve ....419,... TL bedelli ... Gümrük Müdürlüğü'ne hitaben verilen teminat mektubunun “taliki şarta bağlı alacak olarak" iflas masasına kaydedilmesine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili ve şikayet olunan ... vekili temyiz etmiştir. ...-Şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yönünden; Şikayet, iflas sıra cetvelinde sıraya ilişkindir. İİK'nın 235/.... maddesi uyarınca iflas sıra cetveline yönelik itirazlar kural olarak genel mahkemelerde (Asliye Ticaret Mahkemesinde) görülür....
Her ne kadar kesinleşen kıymet takdirinden sonra icra müdürlüğüne yapılan başvuru sonuç doğurmaz ise de kıymet takdirinin usulünce kesinleşmediği ve borçlunun ihalenin feshine ilişkin başvurusunda icra müdürlüğüne yaptığı bu başvuruya da değinerek taşınmazın değerinin usulünce belirlenmediğinden ihalenin feshini talep ettiği, dolayısıyla Bölge Adliye Mahkemesinin “borçlunun ihalenin feshi talepli" şikayet dilekçesinde kıymet takdirine itiraz kararının usulsüzlüğünü ileri sürmediğinden kıymet takdirinin kesinleştiği ve şikayet dilekçesinde kıymet takdirine itiraz davasının usul ve yasaya aykırılığını ileri sürmediğinden ihalenin feshinde değer tespiti yapılamayacağı yönündeki gerekçesi yerinde değildir. Kaldı ki borçlunun kıymet takdirine itiraz kararına karşı süresinde istinaf başvurusunu, usulsüzlük iddiasının en açık göstergesi kabul etmek gerekir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kıymet takdirine itiraz davası sonucu belirlenen ve ihaleye esas alınan muhammen bedelin 19.500.000.-TL olduğunu, icra mahkemesince alınan bilirkişi raporuna göre ise kıymet takdirine itiraz edilen raporun tanzim tarihi itibariyle değerinin 52.000.000.-TL olduğunun tespit edildiğini, bu durumda mahkemece tespit edilen bedelin ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olduğunu, dolayısıyla ihalenin olması gerekenden çok daha düşük bedel üzerinden başlatıldığı açık olduğundan mahkemece davanın kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur. B....
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetli icra müdürlüğü iflas istemli olarak İİK.171'e göre ve borç ödenmediği, itiraz ve şikayet yapılmadığı taktirde alacaklının ticaret mahkemesinde iflasını isteyebileceğine dair ihtarlı örnek 12 ödeme emri davacıya gönderilmiş ve borçlu ise İİK.172'de belirtilen her türlü itiraz ve şikayetlerin 5 gün içinde İcra Dairesine yapılacağı hükmüne göre alacaklının şikayetini icra dairesine yapması gerekirken mahkemeye yapmış olması yasal dayanaktan yoksun olduğunu ve reddinin gerektiğini, müvekkil şirket, davacı şirketin Ankara Batı Ticaret Mahkemesi 'nin 2012/316 esasında iflas erteleme davası açtığını, 17/10/2012 tarihi itibariyle Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyası dayanağı olan çekler ile bir başka dosyadan takip yaptığı açık faturalardan dolayı 944.181.20 TL. esas alacağı olduğu ve müvekkilin bu alacağını davacı şirket borçlu olarak iflas erteleme davasında bildirmiş bulunduğunu, belirtilen bu nedenlerden...
Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısman cihet ve miktarını açıkca göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır. Borçlu takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu itirazında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir. Aksi takdirde icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır.", İİK.nın 66.maddesinde "Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra memuru takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2020 NUMARASI : 2018/369 ESAS 2020/59 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; alacaklıya borcu olmadığını, gönderilen ödeme emrindeki ana paraya, imzaya, faize, yetkiye ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, T2 Şile İcra Müdürlüğünün 2018/4744 Esas sayılı takip dosyasının derdest ve rehinli takip olduğu halde uydurma ve sonradan doldurma senet adı altındaki evrak ile takibe girmesinin hukuka aykırı olduğunu, evraktaki imzanın kendisine ait olmadığını, yetkili icra dairesinin Gülşehir İcra Daireleri olduğunu, yetkiye itiraz ettiğini belirterek yetkiye, takibe, borca, senede, imzaya itirazlarının kabulü ile icra takibinin iptaline karar verilmesini...
“şikayetin süre aşımından reddine” ibaresi çıkarılarak yerine “şikayet hakkının düşmesine” ibaresi eklenmek suretiyle DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunanın 25.11.2010 tarihli harczinin süresinde satış istemediğinden düştüğünü, daha sonra 03.06.2013 tarihinde bedeli paylaşma konu taşınmaza yeniden haciz konduğunu, müvekkilinin haciz tarihinin ise 23.11.2012 olduğunu, borçluya ait taşınmazın satışı sonrası düzenlenen sıra cetvelinde, müvekkilinin haciz tarihinin şikayet olunanın haciz tarihinden daha önce olmasına rağmen 2. sırada yer verildiğini, şikayet olunanın haczinin süresi içinde satış istememesi nedeniyle düştüğünü ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu .... İcra Müdürlüğü'nün 2008/695 E. sayılı icra dosyasında borçluya ait taşınmaz üzerine 25.11.2010 tarihinde haciz konulduğunu, taşınmazın hisseli olması nedeniyle .... İcra Hukuk Mahkemesi'nden, İİK'nın 121. maddesi uyarınca 14.10.2011 tarihinde yetki aldığını, bu yetkiye dayanarak ......
Noterliğinin 17.05.2007 tarih ve 8864 sayılı devir sözleşmesi ile devredilmesi ve devredildiğinin 10.07.2008 tarihinde şerh ve ilan olunduğununun anlaşılmasına karşın, İİK.nun 347. maddesinde belirtilen süreler geçtikten sonra 03.09.2008 tarihinde şikayette bulunulması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Yasaya aykırı, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, İİK'nun 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞÜRÜLMESİNE, 13.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün 04/12/2014 tarihli yazısı ile sanığın mükellefiyetinin 30/07/2009 tarihi itibariyle re'sen terk ettirildiği bildirilmesi karşısında İİK'nın 347. maddesinde düzenlenen şikayet hakkı fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve herhalde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıllık süre geçtikten sonra 04/10/2011 tarihinde şikayette bulunulması nedeniyle şikayet hakkının düşmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ile şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, İİK'nın 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞÜRÜLMESİNE, 17/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....