Diğer yandan, sıra cetveline şikayet yargılamalarında, sırasına şikayet olunan alacaklının şikayet olunan olarak hasım gösterilmesi gereklidir. Mahkemece gerekçeli karar başlığından şikayet olunan olarak ... Müdürlüğünün hasım olarak gösterilmesi de hatalıdır. ...-Kabule göre, şikayet tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 114/c-ç ve 115/.... maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden red kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıdaki bentlerde açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 31.....2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Asıl ve birleşen dosyalarda şikayet olunan vekili, asıl ve birleşen dosyada şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şikayet olunanın takip dosyasında borçluya ödeme emrinin 20.11.2014 tarihinde tebliğ edildiği, söz konusu takip dosyasında ihtiyati hacizden sonra açılan icra takibinde ödeme emri tebliğinden sonra borçlu tarafından süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle ihtiyati haczin kendiliğinden itiraz süresinin dolmasından sonra kesin hacze dönüşeceği, söz konusu takip dosyasında takibin kesinleşme tarihinin 26.11.2014 tarihi olduğu, şikayetçinin takip dosyasında şikayet dışı borçlunun ödeme emrine itiraz süresinden feragatının 3. şahısları tesir etmeyeceği, bu nedenle kesinleşme tarihinin 16.12.2015 tarihi olduğu, sıra cetvellerinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davalarda şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davalarda şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; kambiyo takibinde yetkiye ve borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Esnaf ve Sanayi Kredi ve Kefalet Kooperatifi'nin haciz tarihinden önce olmasına rağmen düzenlenen sıra cetvelinde müvekkilinin 4. sırada olması gerekirken 5. sıraya konulduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin yeniden düzenlenerek, müvekkilinin alacağının 4. sıraya alınmasına karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre; sıra cetvelinde şikayetçinin 5. sırada yer aldığı, şikayetin, sırasına itiraz edilen alacaklıya karşı yapılması gerekirken takip borçlusuna karşı yapıldığı, borçluya karşı sıra cetveline itiraz davasının yöneltilemeyeceği, bu hususun, HMK'nın 115. maddesi uyarınca dava şartı olduğu gerekçesiyle sıra cetveline itirazın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Şikayet, sıra cetveline yöneliktir. İcra ve İflas Kanunu’nun 142. maddesi uyarınca sıra cetveline itiraz davaları, dava sonunda hukuki durumları etkilenecek olan alacaklılara karşı açılmalıdır. Somut olayda, borçlu ...'...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Şikayetçi vekilinin 19.11.2012 tarihli dilekçesinde borçlu tüzel kişiliği temsil eden şirket yetkilisinin isminin belirtilmediği, dosya içeriğinden şirket yetkilisinin anlaşılamadığı ve mahkeme tarafından da şirket yetkilisinin tespit edilemediği anlaşılmakla, şikayet dilekçesinde gösterilmeyen ve tespiti yapılamayan kişilerin araştırılmasına ve cezalandırılmasına yasal olarak imkan bulunmaması nedeniyle İİK'nın 345. maddesi uyarınca, davanın reddi yerine yazılı şekilde şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak hüküm fıkrasından “ ......
Ancak; İlamlı icra takibinde ceza hukuku bakımından cezaların şahsiliği prensibinin bir gereği olarak ve cezai sonuç doğurması yönünde şikayet olunan asıl borçluya icra emri tebliğ edilmediğinin anlaşılması karşısında, sanıkların beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayet hakkının düşürülmesi kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından “.......
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Şikayet Hakkının Düşürülmesi Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....
İcra ve İflas Kanununun 142 nci maddesine göre sıra cetveline itiraz davaları, kural olarak genel mahkemede görülür; itiraz, sadece sıraya ve icra müdürünün icra hukuku kurallarına uygun davranmadığına ilişkin ise görev icra mahkemesindedir (İİK.m.142/son). Somut olayda, davacı müflis şirket aleyhine açmış olduğu tazminat davası sonucu Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesince verilen tazminat kararı doğrultusunda iflas masasınca düzenlenen sıra cetvelinde tüketici konumunda olması sebebiyle ilk sırada olması gerekirken 4. Sırada yer aldığı belirtilerek sıra cetveline itirazda bulunmuştur. Davacının itirazının, alacağı imtiyazlı alacak olması ve üst sırada olması gerekirken 4.Sıraya alındığı iddiası olduğu, alacağın esasına ve miktarına yönelik bir şikayet bulunmadığı, itirazın şikayet niteliğinde bulunduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın Bakırköy 9. İcra Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmıştır....
Tarsus Esnaf ve Sanatkarlar Kooperatifi'ne rehinli olduğundan bahisle satış bedelinden öncelikle 6.632,12 TL'nin kooperatife ödenmesine ve bakiye 4.836,88 TL'nin müvekkili idareye verilmesine karar verildiğini oysa 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanunu'nun 21/2. fıkrası ve İİK.'nun 206. maddesi uyarınca eşyanın aynından kaynaklanan vergi alacağının rüchanlı alacak olması nedeni ile müvekkilinin alacağının rehinli alacaktan önce geldiğini, aracın satış bedelinden, yediemin ve tellaliye masrafları düşüldükten sonra bakiye 11.469,00 TL'nin müvekkili idareye ödenmesi gerektiğini ileri sürerek sıra cetveline itiraz etmiştir. Şikayet olunan vekili, davanın süresi içinde açılmadığını, İİK.'nun 142. maddesi uyarınca 07.04.2010 tarihli ihaleye süresi içinde itiraz edilmediğini, şikayet konusu vergi alacağının aracın aynından kaynaklanmadığını, müvekkilinin rehninin daha önceki tarihli olduğunu öne sürerek şikayetin reddi gerektiğini savunmuştur....
DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından Aydın İcra Dairesinin 2019/26204 esas sayılı dosyasında ilamsız takibe başlandığını, yetkiye ve borca itiraz etmeleri üzerine takibin durdurulduğunu, alacaklı vekilinin talebi ile dosyanın yetkili Kuşadası İcra Dairesine gönderildiğini ve 2019/13075 esasına kaydının yapıldığını, bu icra dairesinden de kendilerine ödeme emri tebliğ edildiğini, yetkisiz icra dairesinde mevcut borca itiraz dilekçeleri nedeniyle yeniden borca itiraz etmeye gerek görmediklerini, bunun üzerine takibin kesinleştirilerek müvekkilinin banka hesaplarına haciz konulduğunu, 25/11/2019 tarihli dilekçe ile hacizlerin kaldırılması için Kuşadası İcra Dairesine başvurduklarını, taleplerinin ödeme emrine süresinde itiraz edilmediği gerekçesiyle reddedildiğini, mevcut takibin...