Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki icra memur muamelesine ilişkin şikayet sebebiyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Şikayetçi alacaklı şikayet dilekçesinde; davalı borçlu hakkında başlattıkları genel haciz yoluyla ilamsız takipte, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından İcra Müdürlüğüne verilen dilekçede borca itiraz beyanında bulunulmadığını, “......

    HMK'nun 33.maddesi uyarınca yapılan nitelendirme sonucunda davacının takip talebi ve ödeme emrinde asıl alacak tutarının ve faizin başlangıç tarihinin gösterilmemiş olduğuna ilişkin hususların şikayet niteliğinde olduğu, sair hususların borca itiraz niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Davacı - borçlunun borca itirazlarının takibin niteliği gereği icra dairesine yapılması gerektiğinden icra hukuk mahkemesine bu konuda yapılan itiraz fuzuli olup reddi gerekmektedir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, ödeme emrine yönelik takip borçlusu T1 tarafından T2'ne 25/11/2020 tarihinde borca itirazda bulunulduğu, ancak ilamsız icra takibinde ödeme emrinin takip borçlusuna tebliğinden itibaren borca itiraz süresinin 7 gün olduğu, Tebligat Kanununun 21/1 madde ve fıkrasına göre yapılan tebliğlerin tebliğ tarihinin ilgili tebligat evrakının muhatabın kapısına yapıştırıldığı tarih olarak kabul edildiği, dolayısıyla 7 günlük itiraz süresinin bu tarihten itibaren başlayacağı, takip borçlusunun itiraz süresinin 23/11/2020 tarihinde dolduğu, ancak 24/11/2020 tarihinde itiraz dilekçesi sunmuş olduğunun tespit olunduğu belirtilerek, davacı tarafın yapmış olduğu şikayete ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde; takip talebinde alacaklının, borçlunun, alacaklı vekilinin adresinin yazılı olmadığını, İİK md. 58'de açıkça adreslerin yazılmasının zorunlu olduğunun düzenlendiğini, bu nedenle takibin iptali gerektiğini, ödeme emri ekinde senet suretinin tebliğ edilmediğini, bu nedenle ödeme emrinin iptali gerektiğini, borca itiraz taleplerinin incelenmediğini ve bu hususlarda bir karar verilmediğini, her ne kadar mahkemece verilmiş yetkisizlik kararı doğru ise de, şikayet ve borca itiraz konularının yetkiden önce geldiğini ve öncelikle incelenip karara bağlanmasının zorunlu olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Davacı/borçlu dava dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de, istinaf aşamasında yetki itirazı yönünden istinaf sebebi belirtmediğinden bu yönden inceleme yapılmamıştır....

    olduğu ve beş günlük itiraz süresi içerisinde ileri sürülmediği gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmektedir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2022 NUMARASI : 2022/464 ESAS 2022/626 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2022/37806 Esas sayılı dosyası ile taraflarınca ilamsız icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine icra emri tebliğ edilmeden borçlu T3 tarafından 29/07/2022 tarihinde itiraz edildiğini, borçlunun henüz borcun içeriğini ve dayanak belgesini görmeden kötü niyetli bir şekilde borcu inkar ederek ödeme emrine itiraz ettiğini, borçluya ödeme emrinin 01/08/2022 tarihinde tebliğ edildiğini ve kanunda belirtilen 7 günlük itiraz süresi içerisinde borca itiraz etmediğini ve ödeme emri tebliğ öncesi yaptığı borca itirazın değerlendirilmemesi...

      Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takibe karşı borçlunun ...... mahkemesine başvurusunda; örnek 7 numaralı ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapılmadığını belirterek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini talep ettiği ve ayrıca borca itiraz ettiği, mahkemece tebligatın usulsüz olduğu tespit edilmesine rağmen, ...... dosyasına itiraz dilekçesi verilmediğinden bahisle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....

        itirazımın reddine dair kararının şikayet nedeniyle kaldırılmasına, icra takibinin itiraz nedeniyle durdurulmasına, Mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi alacaklı, ilamlı takipte, borçlunun icra müdürlüğüne başvurarak borca ve ferilerine itiraz ettiğini, icra müdürlüğünce takibin ilamsız takip olarak değerlendirilerek, takibin durdurulmasına karar verildiğini, ilamlı takip sonucunda icra mahkemesine süresinde yapılmış bir itiraz olmadığını belirterek icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına ilişkin kararının iptalini istemiş, mahkemece; 5502 sayılı yasanın 36. maddesine göre; idareye başvuru şartı gerçekleştirilmeden icra takibi yapılamayacağı gerekçesiyle şekil yönünden takibin iptaline karar verilmiştir....

          Tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar mahkemece dava borca itiraz olarak değerlendirilmiş ve borca itirazın süreden reddine karar verilmiş ise de, hukuki nitelendirme mahkemeye ait olmakla davacının talebinin borca itiraz olmadığı, davalı hakkında tefecilik suçundan dava açılması nedeniyle icra müdürlüğünce takibin tedbiren durdurulmasına yönelik taleplerinin reddine yönelik 29/06/2021 tarihli işlemin iptaline yönelik olduğu, eldeki davanın şikayet mahiyetinde olması nedeniyle icra müdürlüğünün işlem tarihi itibariyle açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmakla şikayetin esasının incelenmesine geçilmiştir. Esasa yönelik incelemede ise; davalı hakkında Tefecilik suçundan Cumhuriyet Savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava da kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz. Ancak cumhuriyet savcılığı veya ceza mahkemesince tedbir kararı verilirse icra takibi durdurulabilir....

          UYAP Entegrasyonu