Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

itiraz edilmiştir ve bu itiraz üzerine takip durdurulmuş olduğuna göre yapılan işlem usulüne uygun olup, Çorlu 4....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraz, İİK'nın 58 ve 61. maddelerine dayalı dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği şikayeti, İİK'nın 85. maddesine dayalı taşkın haciz şikayeti ile İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itirazın ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 5 gün ve İİK'nın 58 ve 61. maddelerine dayalı dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği şikayetinin ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde yapılması gerektiği, somut olayda ödeme emrinin davacılara 04/06/2018 tarihinde ayrı ayrı tebliğ edildiği, itiraz ve şikayetin anılan sürelerden sonra 13/09/2019 tarihinde yapıldığı, dava dilekçesinde gecikmiş itirazdan bahsedilmediği anlaşılmakla bu yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....

Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır" hükmü yer almakta olup, bu hükme göre, borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun, hangi kısma itiraz ettiğini ve miktarını açıkça belirtmesi gerekmektedir. Borçlunun "Alacaklının icra takibine konu ettiği ve dosyaya ibraz ettiği faturaya ait toplam borcumun miktarı bu kadar değildir. Bu borca itiraz ediyorum." şeklinde yaptığı itirazında borçlu, itiraz ettiği kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermemiştir. Bu durumda borçlunun itirazı geçerli değildir. İcra müdürlüğünce geçersiz olan itirazın kabulüne dair verilen 07/11/2018 tarihli karar usul ve yasaya aykırı olduğundan mahkemece şikayetin kabulü ile 07/11/2018 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına karar vermesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır....

Kararın şikayet eden-alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet eden-alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    İcra Müdürlüğünün 2020/3144 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde müvekkillerinin menkul ve gayrimenkullerine haciz konulduğunu, müvekkili T1 sabit ikametgah sahibi olmasına rağmen, tebligatın muhtara yapıldığını, müvekkilinin icra takibini öğrenir öğrenmez yasal süresinde borca itiraz ettiğini, T.K'nın 21. maddesına göre yapılan tebligattan sonra müvekkiline ayrıca 7 günlük itiraz süresi verilmesi gerektiğini, müvekkili T2 de sabit ikametgah sahibi olmasına rağmen, yakınına tebligat yapıldığını, müvekkilinin bekar ve yalnız yaşadığını, müvekkilinin yakınına yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkilinin icra takibini öğrenir öğrenmez borca itiraz ettiğini, icra müdürlüğünün borca itirazın reddine karar verdiğini belirterek, 19/10/2020 tarihli icra müdürlüğü kararının kaldırılmasını veya düzeltilmesini istemiştir....

    Mahkemece, evrak üzerinde yapılan inceleme sonucu benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, şikayetçi tarafça yürütülen kambiyo senedine özgü ilamsız ... takibinde ödeme emrinin borçluya ........2011 tarihinde tebliğ edildiği, takibin İİK'nın 264/.... maddesine göre borçlunun ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra ... günlük itiraz süresi içerisinde borca itiraz etmemesi ile takibin kesinleştiği, ayrıca .... .... ... Müdürlüğü'nün 2011/14725 esas sayılı dosyasındaki haciz ve paraya çevirme masrafları için ....315,65 TL eksik hesaplandığı gerekçesiyle, ... .... ... Dairesi'nin 2011/15250 esas sayılı takip dosyasında düzenlenen ........2012 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Karar, şikayet olunanlar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Somut olayda, davacı borçlunun iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, icra mahkemesince şikayet olarak incelenmesinin mümkün olmadığı, bu sebeple istinaf isteminin yerine olmadığı anlaşılmıştır. Yapılan değerlendirmeler neticesinde ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusun HMK'nın 353/1- b-1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İcra İflas Kanunu madde 168/3, madde 168/4 ve madde 168/5 ' göre davacı /borçlu şirket yetkilisinin dava dilekçesinde ileri sürdüğü imzaya itiraz, borca itiraz, kambiyo hukukuna ilişkin şikayetlerin ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 (beş) gün içerisinde yapılması gerektiği, örnek 10 ödeme emri ve senet suretinin şikayet eden davacı/borçlu şirkete 30/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği dolayısıyla İcra İflas Kanunu madde 168/3, madde 168/4 ve madde 168/5 ' gereğince davacı/borçlunun imzaya itiraz, borca itiraz, kambiyo hukukuna ilişkin şikayetlerini en geç 04/08/2020 tarihinde yapılması gerekir iken 5 günlük şikayet süresi dolduktan sonra 07/08/2020 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından ve şikayet dilekçesinde 05/08/2020 tarihinde ödeme emrinin tebellüğ edildiği beyan edilmiş ise de ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde Ekol T1 San. Ve Tic. Ltd....

      İstinaf Sebepleri Davacı borçlu vekili, dava dilekçesini tekrarla taleplerinin, şikayet niteliğinde olduğunu, mahkemece borca itiraz olarak vasıflandırılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlunun mükerrerlik iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerektiği, başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılmasının fuzuli bir talep olup sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

        Bu süre ödeme emrinin, itiraz edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 21.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük itiraz süresinin sona ermesinden sonra 30.04.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibin iptalini talep ettiği, süresinde itiraz edemediğinden talebinin süresiz şikayet olarak ele alınmasını talep ettiği görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, İİK’nun 168/5. maddesi uyarınca borçlunun borca itirazının süre aşımından reddi gerekirken, işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru kararın onanması gerekmiştir....

          UYAP Entegrasyonu