Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1600 KARAR NO : 2023/2002 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/03/2023 NUMARASI : 2023/45 ESAS, 2023/219 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET, YETKİYE VE BORCA İTİRAZ, İMZAYA İTİRAZ KARAR : İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2023/45 Esas, 2023/219 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin ve yetki itirazının kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafından İzmir 5....

Mehmet Karakoç tarafından 14/05/2019 tarihinde itiraz dilekçesi verildiği, itiraz dilekçesinde usulsüz tebliğin 10/05/2019 tarihinde öğrenildiğinin belirtildiği anlaşılmıştır. Davanın 07/08/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 16. Maddesinde, "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, şikayetçi vekili Av. Mehmet Karakoç tarafından 14/05/2019 tarihinde verilen itiraz dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin 10/05/2019 tarihinde öğrenildiği belirtilmiştir. Usulsüz tebligat şikayetinin, İİK'nun 16. Maddesi gereğince 7 günlük yasal sürede yapılması gerektiğinden mahkemece, 07/08/2019 tarihinde yapılan şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi isabetli olmuştur....

Karar gerekçesinden de anlaşılacağı üzere bu yetki ve borca itiraz ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 15/07/2015 tarihinden yasal 5 günlük süre geçtikten sonra 21/07/2015 tarihinde yapılmış olup, itirazın incelenmesi sırasında ödeme emrinin iptal edilmiş olması süresinde olmayan itirazı süresinde yapılmış hale getirmez. O halde geçerli bir ödeme emri kalmadığına göre itirazın reddi gerekirdi. Borçlunun ancak yeni bir ödeme emrinin tebliğinden sonra yeniden imza ve borca itiraz etme hakkı saklıdır. Mahkeme kararının bu gerekçelerle bozulması yerine onanması yönündeki Dairemiz sayın çoğunluğunun görüşüne katılamıyorum. 01/03/2017...

    SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının kendisinin borçtan yeni haberdar olması nedeni ile borca ve yetkiye itiraz ederek takibin durdurulmasını istediğini ve 01/10/2019 tarihli dilekçe ile dava açmış ise de davanın yasal dayanağının bulunmadığını, örnek 7 ödeme emri davacının Çavuşçu Gölü Ilgın adresine tebliğe çıkarılmış olup ödeme emri 05/09/2019 tarihinde borçlu davacının bizzat imzasına tebliğ edildiğini, takibin kesinleşmesi ile haciz talep edilmiş bu aşamada davacı 18/09/2019 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmiş ancak itirazın süresinde olmadığı gerekçesi ile talebinin reddedildiğini, örnek 7 ödeme emrine itiraz tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde yapılması gerektiğinden bizzat aldığı ödeme emrine 18/09/2019 tarihinde yaptığı itiraz ile haberdar olmuş olduğu kabul edilse bile 7 günlük süre içinde icra müdürlüğüne yapılmayan itiraz kapsamında talebin süre yönünden reddi gerektiğini belirterek açılan davanın esas ve süre yönünden reddine, yargılama giderleri...

    Maddesine göre 12.04.2012 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacının Samsun icra dairesi aracılığıyla 16.08.2018 tarihli dilekçesini Samsun icra dairesinin 16.08.2018 tarih ve 2018/5445 Muh sayılı yazı ile göndererek borca itiraz ettiği, 103 davetiyesinin bizzat davacıya 14.08.2018 tarihinde tebliğ edildiği, kıymet takdiri raporunun da 10.04.2019 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, görülmüştür. Bu tespitlere göre; Davacının dava tarihinden çok önce Samsun icra müdürlüğü aracılığıyla gönderdiği dilekçesi ve sonrasındaki tebligatlar nedeni ile hakkındaki takibi dava tarihinden çok önce öğrenmiş olduğundan tebligatın usulsüzlüğüne yönelik şikayeti süresinde olmadığından yerinde görülmemiştir. Borca itirazına gelince takip türü genel haciz yolu ile ilamsız takip olup borçlunun itirazını süresinde icra dairesine yapması gerekir. Mahkememize yapılan itiraz sonuç doğurmaz....

    İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibinde, borca itirazın, yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, borçlu, takipten itibaren işleyecek faiz oranına itiraz ederek borca itirazda bulunmuş olup, ödeme emrinin 20/06/2008 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük itiraz süresinden sonra 15/03/2016 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu ve tebligat usulsüzlüğü yönünde bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece, İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca borca itirazın süre yönünden reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      CEVAP : Davalı alacaklı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı borca itiraz etmiş ise de borcunu ödediğini yazılı delille ispatlayamadığını, senetlerdeki imzaya itiraz etmediğini, davacının dilekçesinde bildirmiş olduğu Mersin C.Başsavcılığının 2016/20807 soruşturma sayılı suç duyurusu dilekçesinin 5.nolu parağrafında tebligatlardan haberdar olduğunu ve muhtar azasından teslim aldığını beyan ettiğini, bu nedenle takipten 01/06/2016 tarihinde haberdar olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, yapılan tebligatların usulüne uygun olduğunu, davacının itirazının tek nedeni icra takibini sürüncemede bırakmak olduğunu, davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Bu durumda mahkemece ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet üzerinde durulmalı, öğrenme tarihine de dikkat edilerek süresinde bir şikayet olduğu belirlenir ise ödeme emri tebliğinin usule uygun olup olmadığı tespit edilmeli, ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığı anlaşılır ise uyuşmazlık konusu itiraz ve şikayetlerin süresinde olduğu kabul edilerek bu itiraz ve şikayetlerin esası hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmeli iken, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünün ileri sürülmediği gerekçesiyle itiraz ve şikayetlerin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Davacı vekilinin bu hususlara yönelik istinaf başvurusu yerindedir....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı T3 ve Yıldız Nakliyat...Şirketine ödeme emri henüz tebliğ edilmediğinden davanın süresinde açıldığını, takip tarihine kadar işletilen faiz yönünden borca itiraz niteliğinde değerlendirme yapılamayacağını, kamu düzeninden olması sebebi ile süresiz şikayet hakkı bulunduğunu, davacı Yıldız İnşaat...Şirketi yönünden de şikayetin borca itiraz olarak değerlendirilerek süresinde açılmadığı gerekçesi ile verilen kısmi ret kararının da hatalı olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. Alacaklı tarafından borçlular hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, ödeme emrinin davacı borçlu Yıldız Nak...Ltd. Şirketine 17/01/2020, T3'a 24/01/2020, Yıldız İnşaat... A.Ş.'ye 11/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 18/12/2019 tarihinde açıldığı görülmüştür....

      B-DAVACI TARAFIN SENEDİN KAMBİYO VASFINA YÖNELİK ŞİKAYETLERİ VE BORCA İTİRAZLARI YÖNÜNDEN YAPILAN İSTİNAF İNCELEMESİNDE; Davacıların diğer başvuruları 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/3- 5. maddesine dayalı, kambiyo vasfına yönelik şikayet ve borca itiraz niteliğindedir ve aynı maddeye göre itiraz ve şikayetin beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz ve şikayet edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, borçlulara ödeme emrinin 02/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 5 günlük şikayet ve itiraz süresinin 07/11/2019 tarihinde sona erdiği halde, davacı borçluların süresinden sonra 23/06/2020 tarihinde icra mahkemesine müracaatla şikayet ve itirazda bulunduğu, başvurularında tebligatların usulsüzlüğüne yönelik bir şikayetlerinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır....

      UYAP Entegrasyonu